İstanbullular: AKP gidici, yeni yönetim eşit ve adil olmalı

img
İSTANBUL - AKP döneminin kapandığına dikkati çeken İstanbullular, yeni yönetimin eşit ve adil olması gerektiğini, aksi halde sonlarının benzer olacağını söyledi.  
 
Türkiye’de 2002 yılından bu yana iktidarda olan AKP, tarihinin en zayıf dönemini yaşıyor. AKP, Kürt sorunu başta olmak üzere iç ve dışta yürüttüğü politikalar nedeniyle her geçen gün toplumsal desteğini biraz daha kaybediyor. AKP'nin bu durumu, erken seçim tartışmalarının yürütüldüğü son süreçte yapılan anketlere de yansıyor. AKP ve küçük ortağı MHP'nin gerileyişine karşı muhalefet partilerinin yükselişi ise sürüyor. Ancak yeni yönetimi devralmaya hazırlanan muhalefet partilerinin ülke sorunlarına dair topluma nasıl bir yol haritası sunacağı belirsizliğini koruyor. 
 
Bu noktada en somut adım, ülke yönetimine ortak olmaya hazırlanan Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) geldi. HDP, 11 maddelik deklarasyonla ülke sorunlarının dair çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşarak, diğer muhalefet partilerine de "çözüm, diyalog ve müzakere" çağrısı yaptı.  
 
Ülke gündeminin merkezlerinden biri olan İstanbul sokaklarında yurttaşlara, hem ülkenin durumu hem de AKP sonrası nasıl bir yönetim istediklerini sorduk.  
 
HÜKÜMET GİDİCİ
 
Ekonomik gidişattan dert yanan Berkay Köseoğlu adlı genç, asgari ücretle geçinemediklerini belirtti. Gençlerin okulları bitene kadar mağazalarda çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Köseoğlu, mezun olan gençlerin ise alanlarında iş bulamadığını söyledi. Köse, gençlerin iş imkanını artıracak bir yönetim istediklerine işaret ederek, "Bu hükümetin değişmesi lazım. İnsanların dışarıda kalmamasını istiyorum. İnsanların geçinebildiği bir yönetim anlayışı istiyorum. 2023'ten umutluyum; Bu hükümet değişecek. Gençlere güveniyorum. Vakti geldi. 19 senedir ülkeyi yönetiyorlar, çok oldu" diye konuştu. 
 
Halkın mutluluğunu önceleyen bir yönetim anlayışı isteyen Nuh Karakol adlı genç ise her gün ürünlerin zamlanmasını eleştirdi. Karakol, "Bu iktidarla olmaz, her şeye zam geldi. Marketlerde 10 TL'ye aldığınız ürünü bir hafta sonra 20 TL'ye alıyorsunuz. Kim yapıyor bu zammı? İnsanlar düşüncelerini dile getiremiyor. Düşünce özgürlüğü yok ülkede. Biri eleştirince ya da iktidarın aleyhine bir şey söyleyince hemen dava açılıyor" diye tepkisini dile getirdi. 
 
Karakol, geçtiğimiz günlerde bir öğrencinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çay dağıtırkenki halini taklit ettiği için disipline verildiğini aktararak, "Yanlışsa sen yapma o zaman. Milletin kafasına çay atıyorsun. Yani bu hükümetin değişmesi lazım" dedi. 
 
GEÇİM DERDİ
 
Emekli maaşıyla geçinen Kenan Babatutmaz, ülke yönetim şeklini "mantıklı" bulmadığını belirtti. Babatutmaz, insanların geçinemediğine işaret ederek, "İktidar hep gösteriş yapıyor. Zekalı bir yönetim şekli yok. Önce insanlara iş alanlarının açılması lazım. İş alanları açılırsa herkes çalışır, geçimini sağlar" diye kaydetti. 
 
NASIL BİR YÖNETİM?  
 
Ekonomik krizin her kesimi etkilediğini ifade eden Zekiye Tayap, pandemi sürecinde bu zorluğun daha da katlandığını vurguladı. Tayap, yeni yönetimden beklentilerine dair şunları söyledi: "Ülkede eşitlik yok. İnsanların hepsi eşit olmalı. Eşitlikçi bir yönetimin olması gerekiyor."
 
'13 MAAŞ' TEPKİSİ
 
Emekli olduğunu ve soyadının yazılmasını istemeyen Ahmet adlı yurtaş, ülkenin geldiği durumdan iktidarı sorumlu tuttu. Ahmet, emekli maaşı ve asgari ücrete değinerek, "Emekliye ve asgari ücretliye vermezsen ekonomi çarkları dönmez. Her şey birbirine bağlı. Çiftçinin de yüzü gülmüyor. Hayat çok pahalı. Dövizi, akaryakıtı, elektriği yükseltmeyeceksin. Emekliye yüzde 5 zam veriyor, öbür taraftan başkaları 13 maaş alıyor. Bu nasıl olacak?" diye sordu.
 
'GELENLERE' UYARI  
 
"Bu Türkiye’nin düzelmesi çok zor" diyen Ahmet, şöyle devam etti: "Üniversiteyi bitirenler yurt dışına gidiyor. Niye? Çünkü iş bulamıyor. Bunların sorumlusu ise hükümet. Hükümet kendine çeki düzen verirse kalsın ama vermezse gitsin. Eşitliğe ve adalete dayalı bir sistem kurulmalı. Hayat şartları, ekonomi ve adalet eşit olacak. Çok kazanandan çok, az kazanandan az alacak. Gençlerin önünü açacak, işsizliği önleyecekler. Pahalılığı önleyecekler. Gelenler zengin fakir ayrımı yapmayacak. Emeklinin, asgari ücretlinin yüzünü güldürecek. Gelecek hükümet düzeltmezse onlar da gider."
 
'SU İÇİP EVDEN ÇIKIYORUZ'
 
Eski yönetimler ile şimdikiler arasında herhangi bir fark bulunmadığını ifade eden Ahmet Ertekin ise, ekonomideki kötü gidişattan dert yandı. Ertekin, "Pazara, akşam güneş batacağı sırada gidiyoruz. Ne var ise topluyoruz. Onları evde değerlendiriyoruz, büyük kazanda bol su koyarak yemek yapıyroum" sözleriyle yaşadığı zorluğu anlattı. 
 
"60 yaşından sonra bunu öğrendim; Bir gün yapıp 3-4 gün yiyorum" diyen Ertekin, "Haliyle evde karnımızı doyurup dışarı çıkıyorum. Suyu bile evimizde içerek çıkıyoruz. Giysilerimiz eski, üstümde bir tane yeni bir şey yok. Kabanım 8 yaşında, daha 3-4 sene ömrü var. Biz bilmiyor muyuz yeni giyinmeyi. Ama giyemiyoruz" diye konuştu. Ertekin, "Sağ ya da sol hükümet gelse de bir şey fark etmez. Bir sürü hükümet gördük. Ne oldu? Bir şey değişmedi. Bugün bir simit fırını başkasına devir etse yine zam yapacak" ifadelerini kullandı.