Eski MİT yöneticisi Eymür: Öcalan’a yönelik suikastin içindeydim

img
HABER MERKEZİ - Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, 1996 yılında Şam’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik suikast girişiminde yer aldığını itiraf etti. İşkenceci olduğunu da kabul eden Eymür, Ulaş Bardakçı ve Mahir Çayan’ın infazına da katıldığını söyledi. 
 
Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu’na verdiği mülakatta, MİT’in yaptığı işkence ve infazlarına bir kez daha dikkati çekti. İşkence ve infaz operasyonlarına katılan ve yaptıklarını savunan Eymür, Mayıs 1996 yılında Şam’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik suikast girişiminde yer aldığını itiraf etti. Dün birinci bölümü verilen söyleşinin bugünkü kısmında 1970'lerden bu yana katıldığı operasyonları anlatan Eymür, Gladio'nun Türkiye'deki yapılanması konusunda net bilgiler verdi. Ulaş Bardakçı ve Mahir Çayan infazına ilişkin de konuşan Eymür, yaptıklarında pişmanlık duymadığını kaydetti. 
 
‘SUİKAST İÇİN SİYASETÇİLERDEN İZİN ALDIK’ 
 
Hanefi Avcı’nın PKK’ye karşı örgütler kurduğunu da söyleyen Eymür, Öcalan’a yönelik başarız kaldıkları suikast girişimini şu sözlerle anlattı: “Maşallah her yerden engel aldık. Bugün cezaevinde olan Çevik Bir. O zaman istihbaratın başında. 1 ton patlayıcı aldık. Ertesi gün Cumhuriyet gazetesinde yazı çıktı, ‘MİT patlayıcıyı ne yapacak’ diye. Cumhurbaşkanından, siyasilerden izin aldık. MİT Müsteşarı bile yapamaz izin almadan. İzin almadan nasıl yapacağız. Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı okeylemişti zaten. Takdim yapmıştık. Elimizdeki bilgileri bildirmiştik. Güzel bir takdimdi. Çalışmalardan bahsettik. Tamam dediler. Devam ettik. Yeşil vardı. Bir de asker şahıslar vardı. Oraya yolladığımız resmi görevliler vardı gizlice giren. Esasen başarısız da denilemez. Apo'yu öldüremedik ama öyle büyük bir patlama yaptık ki Suriye ürktü. O zamanki Kara Kuvvetleri Komutanı'nın bir beyanı oldu. O konuşmadan sonra Suriye'den çıkarttılar. Yani ön ayak oldu. Bir başarıdır. Korkuttu çünkü Suriye'yi. 17 metre çukur açılmış patlamanın olduğu yerde.” 
 
ÇAYAN VE BARDAKÇI İNFAZINA KADILDI 
 
Kızıldere'de ve Ulaş Bardakçı'nın öldürüldüğü operasyona da katıldığın belirten Eymür, o döneme ait isze şunları belirtti: “Bu operasyonlarda vardım. Yargısız infaz yoktu, ben de ölebilirdim. Milim kaldı ölmeme… Bardakçı'nın kaldığı eve gittik. Kolejli bir kızın eviydi. Bina sahibi Mahmut Dikler'di. Siyasi şubenin başıydı Dikler. Evde girdik arama yaptık. Peruk buldum ben bir odada, yatak odasında. Aldım peruğu evin kiracısı olan Lale Arıkdal'a gittim, bu peruk kimin dedim. O arkadaşımın dedi. O arada bir kıyamet koptu. Benim girdiğim odaya giren polis memuru, fermuarlı dolabı açıyor. Ben de bakabilirdim orada, bakmadım. Kıza sormam beni kurtardı. Polis memuru yaralandı. Ağır yaralandı. Karnından yedi. O da ateş ediyor, dolap yıkılıyor. Ulaş Bardakçı böyle öldü. Dışarıdan da ateş açtılar bizimkiler. "Biz varız içeride" dedik. Hayatta kalmamız tesadüf. Kızıldere'de de yok yargısız infaz. Biz bir kere çok ikna etmeye çalıştık. Sonra keskin nişancı vuruyor Mahir Çayan'ı, öyle başlıyor. Damdayken vuruyor.” 
 
PERİNÇEK İNGİLİZ VE ABD AJANI 
 
Söyleşinin dün ve bugünkü bölümünde Doğu Perinçek'in MİT içinde İngiliz ve Amerikan servisine çalıştığını vurgulayan Eymür, Ergenekon sürecine dair şunları söyledi: “Ben Ergenekon'un yine Perinçek'in başında olduğu yapıdan çıktığını sanıyorum. O belgeler onun masasından çıktı. Türkiye'ye çok zarar veren bir adam Perinçek. Ben televizyonlarda kaç kere ‘Hiram Abas'ı öldürten sensin’ diye söyledim. Ama hiçbir savcı harekete geçmedi. Bilakis, hakaret etti diye tazminat istiyor. Veli Küçük de vardı bu işin içinde. Veli Küçük bu işlere çok meraklı. Perinçek de meraklı. Ben Zekeriya Öz'le görüştüm. Bildiğim şeyleri söyledim. O beni aldırdı önce. "Sanık olarak mı tanık olarak mı aldıralım" dedi. "Siz bilirsiniz" dedim. "Ama birkaç sene sonra size de aynı şeyleri soran olursa beni hatırlayın" dedim.
 
İşkence yöntemlerinin bugün daha ağır yapıldığını sözlerine ekleyen Eymür, birçok yargısız infaz, işkence, ortadan kaybetme olayın arkasında MİT’in faaliyetleri olduğunu kabul etti. Eski Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Genel Başkanı Murat Bozlak'a yönelik suikasti Kaşif Kozinoğlu’nun planladığını söyleyen Eymür, suikasti kendisinin engellediğini savundu. 
 
ÇAKICI PKK’YE YÖNELİK SUİKASTLERDE KULLANILDI 
 
MİT’in karıştığı başka suikastler hakkında da bilgi veren Eymür, Devlet Bahçeli’nin talimatıyla cezaevinde tahliye edilen Alaettin Çakıcı’nın da PKK kadrolarına yönelik suikastlerde kullanıldığını ifade etti. Eymür, “Yavuz Ataç (eski MİT mensubu) olayı var, Amerikalılarla çalışan. Yazılı bilgiler var hakkında. Çakıcı'ya pasaport verme olayı var kendisinin. Benim makamımı bastı. Silah koymuş beline geldi. Zorla içeri girdi. Yumruk yumruğa girdik. Bundan dolayı ikimiz de ceza aldık. Çakıcı'nın mesajını getiriyormuş. Tehdit etti beni resmen. Çakıcı yakalansın istiyordum ben Amerika'da. Çakıcı'yı yoksa biz sadece bir operasyonda kullandık. Almanya'daki bir operasyondu. PKK'ya karşı bir operasyon. Başarısız olundu bu operasyonda. Hatta sızma oldu… Ben başka bir görev vermedim. O tarihlerde Korkut Eken eğitimini veriyordu. Çakıcı'nın iki sağlam adamı vardı. Onlar bu işlerdeydi. Biri öldü. Eken, puanının düşük olduğunu söylüyordu” dedi. 
 
ÇOK SAYIDA MİT ELEMANI GAZETECİ VAR 
 
MİT adına çalışan çok sayıda gazeteci olduğunun altını çizen Eymür, “Maraş, Çorum, Sivas katliamları var, yöntem bu mudur? Gladio böyle mi oluşur?” sürosuna “Ordu yapıyordu bazı eğitimleri. Bu konularla ilgisini bilmem ama. Gladio dedikleri yapı böyledir” diye yanıtladı. 
 
ÖCALAN’IN SUİKASTİNDE ROL ALAN SAİT ATİLLA 
 
Mayıs 1996’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik Şam’da yapılan suikastın içinde yer alanlardan biri de Urfa’nın Ceylanpınar İlçesi dönemin Belediye Başkanı Mehmet Sait Atilla olduğu ortaya çıkmıştı.