Tekirdağ cezaevinde tutuklular: Can güvenliğimiz yok

img
ANKARA - Tekirdağ Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklularla görüşen avukatlar, tutsakların can güvenliği endişesi yaşadıklarını ve bu konuda yaptıkları başvuruların karşılıksız kaldığını söyledi. 
 
Tekirdağ Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Remziye Tosun, Serpil Kemalbay, Dılşat Canbaz Kaya, Şevin Coşkun, Hüseyin Kaçmaz, Pero Dündar Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na (İHİK) başvuruda bulundu.
 
Milletvekillerinden Abdullah Koç, Tekirdağ Cezaevi’ne dair Meclis Araştırma önergesi verirken, HDP’li Ayşe Sürücü de Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi sundu. İHİK’e yapılan başvuruda Tekirdağ Ceza İnfaz Kurumu’nda avukatların tutuklularla yaptığı görüşmelerde ciddi hak ihlalleri yaşandığı vurgulandı. Dün Tekirdağ Cezaevi’nde avukatların yaptığı ziyarette tutukluların, yaşamlarının tehlikede olduğuna dair beyanları olduğu kaydedildi.
 
Başvuruda, “Tutuklular avukatlara, 19 Aralık 2021 tarihinde Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda şüpheli bir biçimde yaşamını yitiren Vedat Erkmen’in ölümünün iddia edildiği üzere intihar olmadığını, istekleri dışında hücreleri değiştirilen mahpusların konuldukları hücrelerin üzerlerinin tel kafeslerle çevrildiğini, hücredeki kaloriferlerin yanmadığını, camları açıp kapatırken zorlandıklarını, giderlerin tıkalı olduğunu, hücrenin yaşanılacak gibi olmadığını aktarmışlardır. Ayrıca mahpuslar kendilerinin de Vedat Erkmen ile benzer bir süreç yaşayabileceklerini, eğer ki kendileri için de intihar etti gibi bir iddia olursa herhangi bir eylem yapmamış olduklarının bilinmesini istediklerini, intihar gibi bir eylem düşüncelerinin olmadığını, bu konuda endişeli olduklarını, can güvenliklerinin bulunmadığını da belirtmişlerdir” denildi. 
 
COPLARLA DARP EDİLDİ
 
Tutuklulardan Yasin Eneç’in aktarımlarına da yer verilen başvuruda şöyle denildi: “Eneç, 17 ve 18 Aralık 2021 tarihlerinde infaz koruma memurları tarafından coplarla dövüldüğünü, infaz koruma memurlarının kendisini yere yatırarak sabit tuttuğunu, bir infaz koruma memurunun ise topla her yerine defalarca vurduğunu, özellikle kafasına vurduğunu, sonrasında süngerli odaya atıldığını, bir süre orada bekletildiğini, hastaneye çok geç götürüldüğünü ifade etmiştir. Yaşadıklarından sonra götürüldüğü hastanede doktorun darp raporu hazırladığını fakat başında bekleyen infaz koruma memurlarının ‘hücre arkadaşıyla kavga ettiğini söyleyerek’ olayı kapatmaya çalıştıklarını belirtmiştir.
 
SENİN GİBİLERİN YAŞAM HAKKI YOK
 
17 Aralık tarihinden beri 2 kere sedye ile hastaneye götürüldüğünü, hastanede saatlerce gözetim altında tutulduğunu, kendisi hakkında idare tarafından 4 ayrı disiplin soruşturması açıldığını, infaz koruma memurlarının kendisine ‘Pis terörist, senin gibilerin yaşamaya hakkı yok’ şeklinde ifadelerde bulunduğunu, hastane dönüşü 2 gün boyunca boş bir hücrede tutulduğunu, hiçbir eşyasının verilmediğini, sonrasında ise 14 günlük karantina uygulamasına rağmen hücresine geri götürüldüğünü, hücre arkadaşının açık görüşe çıktığını, ancak kendisinin karantinada olduğu iddiasıyla açık görüşe çıkartılmadığını, sayımları yatakta vermek zorunda kaldığını, işkence olayı yaşandığından beri ölüm orucu yaptığını, sadece su içtiğini, bu hapishanede can güvenliğinin olmadığını, başka bir hapishaneye sevk edilmek istendiğini, sevk talebi kabul edilmediği takdirde ölüm orucunu bırakmayacağını, sonunda ölüm olsa dahi bu hapishanede kalmak istemediğini, burada kimsenin can güvenliği olmadığını belirtti.
 
 ŞİKAYET DİLEKÇELERİ İŞLEME KONULMUYOR
 
Şikayet dilekçelerinin, Bakanlığa, İnsan Hakları Komisyonuna vb. yerlere yazdığı dilekçelerin gönderilmediğini, işleme konulmadığını, ayrıca avukat görüşüne gelirken hâlâ kanlı olan kıyafetlerini giyindiğini ancak infaz koruma memurlarının kendisini bu şekilde avukat görüşüne çıkarmayacaklarını, üstünü değiştirmesi gerektiğini söylediklerini, kendisinin değiştirmek istemediğini ancak görüşe çıkarmayacakları konusunda diretmeleri nedeniyle kıyafetlerini değiştirmek zorunda kaldığını aktarmıştır.”
 
DARP İZLERİNİ AVUKATLAR GÖRDÜ
 
Başvuruda avukatların “Eneç’in alın bölgesinin biraz üstünde kanı kurumuş ve dikişli bir yara olduğu (8 dikiş atıldığı), yine bacağında dikişli bir yara olduğu, sağ elinin işaret parmağının biraz altında her biri yarım santim çapında üç adet kabuk bağlamış yuvarlak yara bulunduğu, sol gözünün akını neredeyse tamamen kanlanmış olduğu, her iki gözünün altında göz pınarına doğru mor ve kırmızı renkte ekimozlar olduğu, kafasının yan taraflarında yine açık mor ve kızarıklık şeklinde ekimozlar olduğu, mahpusun görüş kabinine girerken ve kabinden çıkarken yürümekte zorlandığına” diye anlattı.  
 
Başvuruda, Tekirdağ Ceza İnfaz Kurumunda yaşanan bu hak ihlallerinin yerinde görülmesi, avukatlarla görüş yapan adı geçen mahpuslarla komisyonun iletişime geçmesi ve kendilerinden olayları dinlemesi, yaşanabilecek olası yaşam hakkı ihlallerinin önüne geçilmesi adına Bakanlık ve ilgili birimlere ivedi olarak görüşme yapılması gerektiği kaydedildi.