'Gözlem kurullarının yetkisi mahkemeden daha fazladır’

img
ANTALYA - Tutuklu Hasan Çelik'in tahliyesinin hakimlik kararına rağmen engellenmesine tepki gösteren Av. Ebedin Altınkaynak, gözlem kurullarının, yargı makamlarının yetkilerini aşan bir yerde konumlandırıldığını ve karar mercii haline getirildiğini söyledi. 
 
Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik gerekçe gösterilerek cezaevlerindeki birçok tutuklunun tahliyesi engelleniyor. “Örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “patlayıcı madde bulundurmak” iddialarıyla 12 yıl 6 ay hapis cezası verilen Hasan Çelik, tutulduğu Antalya S Tipi Kapalı Cezaevi'nde cezasını tamamladı, ancak Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun kararını hakimlik kaldırılması rağmen tahliye edilmedi. 
 
KURULUN İLK KARARI
 
 Çelik’in cezasının infazını 25 Aralık 2021’de tamamladı, ancak Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun yaptığı değerlendirmede tahliyesi “personelle geçinemediği” ve “iyi halli” olmadığı gerekçesiyle 3 ay ertelendi. Cezaevi Gözlem Kurulu’nun 9 Aralık’ta verdiği karara Çelik, avukatı Ebedin Altınkaynak aracılığıyla 22 Aralık 2021'de Antalya 2'nci İnfaz Hakimliği'ne itirazda bulundu. Çelik’in itirazını kabul eden hakimlik, kurulun kararının kaldırılmasına karar verdi.
 
‘BAĞIMSIZ KOĞUŞ’ DAYATMASI
 
İnfaz Hakimliği’nin Çelik’in lehine verdiği kararı uygulamayan Antalya S Tipi Kapalı İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı, 20 Ocak’ta bir kez daha toplandı. Kurul bu sefer Çelik'in, “bağımsız koğuşa” gitmesini istedi. Kurulun dayatmalarını kabul etmeyen Çelik’in tahliyesi, bir kez daha Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nca "örgütle bağını kesmediği" gerekçesiyle 3 ay ertelendi.
 
Verilen kararı değerlendiren Çelik'in avukatı Ebedin Altınkaynak, kurulun verdiği karara ikinci kez İnfaz Hakimliği’ne itirazda bulunduklarını, ancak halen bir yanıt verilmediğini belirtti.
 
KEYFİ KARARLAR   
 
Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik’in 1 Ocak itibariyle yürürlüğe girmesiyle cezası biten tutukluların tahliyelerinin ilginç gerekçelerle engellendiğini belirten Altınkaynak, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları'nın hükümlülere ilişkin değerlendirmelerinin hükümlülerin aleyhine ve keyfi bir şekilde kullanmasına açık olduğunu belirtti. Çelik'in durumuna dikkat çeken Altınkaynak, "Bu yönetmelikle beraber hapishane idareleri mahpus hakkında ancak ve ancak yargı makamlarının karar verebileceği hallerde, yargı makamlarının yetkilerini dahi aşan bir yerde konumlandırılmış ve adeta karar mercii haline getirilmiştir. Bu da hapishane idarelerinin mahpuslara karşı sınırsız yetkiyle donatılarak keyfi kararlar alabileceği anlamına gelmektedir. Son birkaç ayda koşullu salıverilme tarihi geldiği halde haklarında iyi halli olmadıklarına yönelik kararlar verilen mahpusların tahliyeleri bu keyfi kararlarla engellenmiştir. Türkiye'deki birçok hapishane idaresi, yeni yönetmelik ile kendilerine verilen yetkileri kötüye kullanmaya başlamıştır. Koşullu salıverilme tarihi gelmiş olan bir çok mahpusun son yasal düzenlemelerden önce hüküm aldıkları göz önüne alındığında kanaatimce bu mahpusların hepsi de TCK 7’nci maddesinin 3 fıkrasına göre önceki lehe olan kanuni düzenlemeye tabi olacaktır. Dolayısıyla koşullu salıverilmelerinde aranacak tek koşul eskiden olduğu gibi son 1 yıl da almış olduğu herhangi bir disiplin cezasının olup olmadığıdır. Bu durumda herhangi bir disiplin cezası almamış olan bütün mahpusların koşullu salıverilmeden yararlandırılması gerekmektedir" dedi.
 
AYRIMCILIK YASAĞININ İHLALİ
 
"Siyasi mahpuslardan, ayrımcı bir tutumla örgütten ayrıldığına dair dilekçe verilmesinin ve ceza evi idarelerinin kendince taraflı veya tarafsız koğuş olarak sınıflandırdığı koğuşlar arasından tarafsız koğuşa geçmeyi dayatmasının hepsi ayrımcılık yasağının ihlalini oluşturmaktadır" diyen Av. Altınkaynak, İnfaz Hakimliği'nin yetkisini hatırlattı. Altınkaynak, kurulun, İnfaz Hakimliği’nden üstün olmadığını, İnfaz Kanunun 107'nci maddesinin 11'inci fıkrasına göre,  İnfaz Hakimliğinin dosya üzerinde koşullu salıverme kararı vermeye yetkili olduğuna dikkati çekti. 
 
İTİRAZIN SONUCU BEKLENİYOR
 
Av. Altınkaynak, kurulun ikinci kararında da ilkinde olduğu gibi kurula başkanlık eden cumhuriyet Savcısı ve 2 üyenin daha muhalefet şerhi koyduğunu hatırlatarak, ikinci karara karşı da Antalya 2. İnfaz Hakimliğine itiraz ettiklerini söyledi. Bu sefer ilk itirazdan farklı olarak İnfaz Hakimliği’nden kurul karanının kaldırılması ile birlikte aynı kararda hükümlünün koşullu salıverilmesini talep ettiklerini kaydeden Altınkaynak, şöyle konuştu: “İnfaz Hakimliği ikinci itiraza yönelik olarak henüz bir karar vermiş değildir. Mahpusun durumunda her iki kurul değerlendirmesi arasında herhangi bir olumsuz gelişme olmadığından İnfaz Hakimliğinin ilk kararında verdiği gerekçe ve ilkelerin arkasında durup talebimizi kabul etmesini bekliyoruz. Ancak olası itirazımızın reddine karar vermesi halinde bu sefer de Ağır Ceza Mahkemesine itiraz hakkımız bulunmaktadır. Ağır Ceza Mahkemesinden de olumlu bir karar çıkmaması halinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yoluna gideceğiz" şeklinde konuştu.
 
MA / Hamdullah Yağız Kesen