Gazeteciler 'sansür yasası'na karşı Ankara'ya gidiyor

img
HABER MERKEZİ - “Sansür yasası”na karşı Ankara'ya gidecek olan gazeteciler, "Basın tarihine kara bir leke olacak bu teklifi çekin" çağrısında bulunacak. 
 
İzmir'de bulunan gazetecilik ve basın meslek örgütleri, Meclis’te komisyondan geçen ve “sansür yasası” olarak tabir edilen 40 maddelik yasa teklifine ilişkin Konak Hasan Tahsin Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. "Gerçeklerde inat ediyoruz" ve "Gazetecilikte inat ediyoruz" dövizlerinin taşındığı açıklamada, sık sık "Özgür basın susturulamaz", "Faşizme karşı omuz omuza" ve "Basın özgürse halk özgürdür" sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda gazetecinin yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Tacettin Bayır, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Ege Bölge Temsilciliği temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. 
 
YASADA NELER VAR?
 
Basın açıklamasını okuyan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, yasa teklifinde para ve hapis cezaları, ağır denetim ve sansürün olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:  "Yani diyorlar ki, kaynağın belli dahi olsa, eğer bilgi birileri tarafından keyfi olarak yanlış diye nitelendirilirse, bunu yayan yani gazeteci ya da vatandaş, iktidarın istemediği her kim ise doğrudan hapis cezasıyla cezalandırılacak. Özellikle Seçim dönemi yaklaşırken; bu türden bir teklifin yasalaşacak olması; yaklaşan seçimlerin baskı altında yapılacağının işareti olur. Medyaya yönelik olarak öngörülen idari tedbirler arasında para cezası, reklam yasakları ve sosyal medya ağlarına bant daraltma yaptırımı da vardır. Yasa teklifinde keyfiyete dayalı yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler vardır. Öyle ki Anadolu basını hiçe sayılmış, gözden çıkarılmıştır. Yaklaşık bin gazete, yaşam kaynağı olan resmi ilanları alamamakla ve kapanmakla karşı karşıya kalacaktır" dedi.
 
EN AĞIR OTOSANSÜR YASASI
 
Yasanın temel insan hakları, haberleşme ve basın özgürlüğüne aykırı olduğunu söyleyen Gappi, "Cumhuriyet tarihinin en ağır sansür ve otosansür mekanizmalarından birine yol açabileceği endişesiyle, 'dezenformasyonla mücadeleyi' değil gazeteciliğe baskıyı artırmak üzere tasarlanan bu yasa teklifi Anayasa’nın basın ve ifade özgürlüğüne alenen aykırıdır" diye belirtti.
 
'BASINDAN ELLERİNİZİ ÇEKİN'
 
Yasanın aynı zamanda halkın iletişim ve haber alma özgürlüğü de engellediğini dile getiren Gappi, şunları söyledi: "Türkiye toplumunu bizim üzerimizden şekillendirmekten vazgeçin. Gerçekleri doğruları yazmanın bedelini canlarıyla ödeyerek yazan Abdi İpekçi, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu, Musa Anter, Metin Göktepe ve nice gazeteci ve düşünürler sadece ve sadece doğruları yazdıkları, söyledikleri için öldürüldüler. Temel insan hak ve özgürlüklerine, uluslararası sözleşmelere ve Anayasaya aykırı olan basın tarihine kara bir leke olacak bu teklifi çekin" diye uyardı.
 
Gabbi, ayrıca gazetecilik örgütleri olarak bu akşam Ankara'ya giderek, yarın Meclis’in önünde olacaklarını duyurdu. 
 
‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İSTİYORUZ’
 
Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) ise cemiyet binasında basın toplantısı düzenledi. MGC Başkanı Rüstem Tepe Kaya, tasarıyı sansür ve cezalandırma olarak nitelendirdi. “Basın Kanunu” denildiğimi fakat basın meslek örgütlerine sorulmadan hazırlandığına dikkat çeken Tepe, “İçinde gazetecileri koruyacak, haberi koruyacak bir madde bulunmuyor. Tam tersine hapis cezaları, kapatmalar, sansür ve internet medyasına ağır denetimler geliyor. Gazetecilik meslek örgütleri, basına ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifine karşı ülke genelinde eylem kararı aldılar. Biz basın meslek örgütleri olarak sansür, hapis cezası değil demokrasi ve basın özgürlüğü istiyoruz” dedi.
 
 16 GAZETECİNİN TUTUKLANMASI
 
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti ve TGS Adana Şubesi de, cemiyet binasında açıklama yaptı. Açıklamada konuşan TGS Adana Şube Başkanı Salim Büyükkaya, Diyarbakır’da 16 gazetecinin tutuklanmasına tepki göstererek, “Teklif daha yasalaşmadan Diyarbakır’da 20 meslektaşımız sabaha karşı evlerine yapılan operasyonlarla gözaltına alındı, 8 günlük gözaltının ardından 16’sı tutuklanarak cezaevine kapatıldı. Suç delili diye kameraları sergilendi. Sorguda ise yaptıkları haberler ve çektikleri yayınlar soruldu. Meslektaşlarımızın suçu gazetecilik yapmaktan başka bir şey değil. Bu yasayı basın ve ifade özgürlüğünü tamamen yok edecek, Türkiye tarihinin en ağır sansür yasası olarak tarif ediyoruz. Dezenformasyon yasası sansürdür geri çekilsin” dedi.