Cumartesi Anneleri: JİTEM davası kararını tanımıyoruz

img
İSTANBUL - Dargeçit JİTEM Davası’nda 18 askerin beraat ettirilmesine tepki gösteren Cumartesi Anneleri, askerlerin korunduğunu belirterek, kararı tanımadıklarını söyledi.
 
Mardin'in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 ile 8 Mart 1996 tarihleri arasında 3’ü çocuk 7 sivil ile birlikte Uzman Çavuş Bilal Batır'ın kaybedilmesine ilişkin Adıyaman 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutanı Yardımcısı Haydar Topçam ve Uzman Çavuş Kerim Şahin’in de aralarında bulunduğu 18 sanık hakkında beraat kararı verildi. Beraat kararına ilişkin Cumartesi Anneleri/İnsanları, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ile Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon yazılı açıklama yaptı.
 
KATLİAM KARARINI KİM VERDİ?
 
Delil ve tanıklara rağmen askerlerin cezasızlıkla korunduğunun ifade edildiği açıklamada, “O zaman söyleyin bize: ailelerinin kendi elleriyle ölüm kuyularından işkence izleriyle dolu kemiklerini çıkardığı bu insanlara ne oldu? O zaman söyleyin bize: yargılanan sanıklar suçsuzsa, 12 yaşındaki Davut Altunkaynak’a askeri taburda kendisi de gözaltında tutulan annesinin gözleri önünde kim işkence yaptı? Oyun çağındaki Davut’u kim infaz edip ölüm kuyusuna attı? Bu talimatları kim verdi? O zaman söyleyin bize: Yargılanan sanıklar suçsuzsa, 13 yaşındaki Seyhan Doğan’a askeri taburda kendisi de gözaltında tutulan 11 yaşındaki kardeşinin gözleri önünde kim işkence yaptı?  Oyun çağındaki Seyhan’ı kim infaz edip ölüm kuyusuna attı?  Bu talimatları kim verdi?” denildi.
 
‘KARARI TANIMIYORUZ’
 
Mahkemenin verdiği kararın hukuk dışı olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Bu kararı tanımıyoruz. Yargı sisteminin evlatlarımızı kaybedenleri aklama aracına dönüştürülmesine karşı haykırmaya devam edeceğiz. Gözaltında kaybetme insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suçu işleyenler kadar, suçun üstünü örtenler, cezasız bırakanlar da insanlığın vicdanında suçludur. Hukuku ve temel insan haklarını tanımayan, adaleti imkansızlaştıran yargı sistemini yaratanlar da suçludur” denildi.