AKP’nin politikaları şiddeti körüklüyor

img
İSTANBUL - İktidarın kullandığı dilin toplumda şiddet olarak karşılık bulduğunu belirten İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Nergis Erdoğan, “Sağlıkta Dönüşüm” politikasının şiddeti körüklediğini söyledi. 
 
Sağlıkta şiddetin gündemden düşmediği Türkiye’de, Beyaz Kod verilerine göre günde ortalama 80’den fazla sağlıkta şiddet vakası yaşanıyor. Türk Tabipleri Birliği’ne göre, hekimlerin yüzde 84'ü meslek hayatlarında en az bir kez fiziksel veya sözlü şiddete uğrasa da sadece yarısı bildiriyor. Dolayısıyla gerçek oranların çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. 
 
En son Konya Şehir Hastanesi’nde görevli Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ekrem Karakaya’nın bir hasta yakını tarafından silahla katledilmesi, ülkede sağlıkta şiddetin geldiği son noktayı bir kez daha gözler önüne serdi. Sağlık sisteminde yaşanan sorunlar ve sağlık çalışanlara yönelik saldırılara ilişkin İstanbul Tabipler Odası Başkanı Dr. Nergis Erdoğan, değerlendirmelerde bulundu. 
 
SAĞLIK ÇALIŞANLARI İTİBARSIZLAŞTIRILDI
 
Türkiye’de sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin kaynağının 1980’lere dayandığını belirten Erdoğan, AKP iktidarının sağlık çalışanlarını itibarsızlaştırıldığını söyledi. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın "Hekim efendinin dönemi bitti" sözlerine atıfta bulunan Erdoğan, “Yakın zamanda Cumhurbaşkanı doktorlar için ‘çeksinler, gitsinler’ dedi. Aslında şiddetin, cinayetlerin en büyük etkeni hekimin itibarının yok edilmesidir. Sağlığın özelleştirilmesi sürecinde, profesyonel mesleklerin hiçleştirilmesi ve sermaye önünde engel olmaktan kalkması programın bir parçasıydı. Fail derken, sadece tetiği çeken değil, zemini hazırlayanları bilmemiz ve onlarla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi. 
 
KULLANILAN DİL KATLEDİYOR
 
İktidarın kullandığı dilin toplumda şiddet olarak karşılık bulduğunu dile getiren Erdoğan, “Geçmişte sağlıkta şiddet çok fazla yoktu. Hastanelerimizde, sağlık kurumlarında güvenlik görevlileri bulunmaz, sadece kapıda iki kapıcı olurdu. Geçmişte bir tartışma ya da şiddete yönelme olduğunda hastalar ve ya hasta yakınları durduruldu. Hekime, sağlıkçıya el kalkmazdı. İktidarın sağlık çalışanlarına yönelik bakışı, zamanla toplum üzerinden de etkisini gösterdi. İktidarın bu dilinden etkilenen bazı kesimler artık sağlık çalışanlarını küçümsemeye başladı ve bu katletmeye kadar gitti” diye belirtti. 
 
‘SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM’ PROJESİ 
 
İktidarın “Sağlıkta Dönüşüm” politikasının şiddeti körüklediğinin altını çizen Erdoğan, “Bu politikayla hastaneler işletmeye çevrildi. Hastalar müşteriye, hekimler ise performans adı altında adeta kırbaçlanmaya başlandı. Bunun sonucunda hekimler 5 dakikada bir hasta muayene etmek zorunda kaldı. Hal böyle olunca, hastalar sağlık hakkından yeteri kadar yararlanamadı. İnsan hayatını küçümseyen, hatta hiçe sayan bu bakış açısının sonu hekimlerin hastanelerde ateşli silahlarla öldürülmesine kadar vardı. Hastaneler ve hekimler alışveriş merkezlerinden daha mı değersiz. En basit bir AVM'ye giderken bile X-Ray cihazından geçiyorsun ama bir hastanede çok rahat bir şekilde bir sağlık çalışanı darp ediliyor ve katlediliyor. Ne yazık ki iktidarın sağlık çalışanlarına yönelik bakışı, bu sonucu doğurdu” ifadelerini kullandı.  
 
ADIM ADIM TIRMANDIRILDI
 
Ülkede anlayış değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları söyledi: “Bugün Türkiye’de tıp fakültesi kazanan öğrencilerimiz kazandıklarından dolayı adeta pişman durumdalar. Şu anda sadece hekimliğe karşı bir saldırı yok, aslında düşünen, irdeleyen, topluma faydalı diğer mesleklere de bir yönelim söz konusu. Ama hekimliğin şöyle bir özelliği vardır; kanın damladığı yerdir ve hekimler büyük bir özveriyle çalışmalarına rağmen her zaman ölümle karşı karşıya kalıyorlar. Maalesef yöneltilen şiddetin adım adım tanığı olduk. Bunların son 15 yıldır birebir tanığıyız. İktidar yaptığı konuşmalar ve sürdürdüğü politikalarla şiddeti adım adım tırmandırdı. Tabip Odaları olarak, sağlık çalışanlarına ilişkin hangi tedbirlerin alınması gerektiği konusunda talep ve önerilerde bulunduk. Her platformda, yaptığımız basın açıklamaları ve eylemlerimizde bunları ifade ettik. Buna rağmen hiçbir şekilde dikkat alınmadık.” 
 
KAMU HASTANELERİ GÜÇLENDİRİLMELİ
 
Hekimlerin çalışma koşullarının her geçen gün daha da kötüye gittiğine işaret eden Erdoğan, “Kamu hastanelerinden özellere doğru yaşanan kayma nedeniyle birçok yerde şehir hastaneleri adı altında hastaneler kuruldu. Bu hastanelerde korkunç çalışma koşulları yaşanıyor. Herk 5 dakikada bir hasta muayene ediliyor. Bu durum hasta memnuniyetini azalttığı gibi şiddeti de artırıyor. Çok hızlı bir şekilde kamu hastaneleri güçlendirilmeli ve koruyucu bir sağlık sistemi kurulmalı. Örneğin, sağlığa ayrılan bütçenin büyük bir kısmı şehir hastanelerinin kiralarına gidiyor. Her yıl şehir hastanelerinin kurulması için yılda 5-6 merkezi hastane kapatılırken; bir taraftan yandaşa da rant kapısı açılıyor. Sağlık politikaları böyle devam ederse hastalar mağdur olmaya, hekimler de öldürülmeye devam edecek”  uyarılarında bulundu.
 
ÖRGÜTLÜLÜĞÜN ÖNEMİ VE GÜCÜ
 
Konya’da yaşamını yitiren Karakaya için İstanbul’da yapılan eyleme dönük polis saldırısına tepki gösteren Erdoğan, şöyle devam etti: “Eylemde yaşam hakkımızı savunmak, meslektaşımıza yapılan bu saldırıyı protesto ettik. Polisin buna yönelik bir müdahalesi oldu. Ama biz hekimler Hipokrat yemini etmişiz ve hiçbir insana, polis veya başkasına ayrımcılık yapmayız. Kim düşerse onun başında olmak zorundayız. Mesleğimizin, işimizin gereği bu. Arkadaşımızın öldürülmesinden sonra hekimlerin göstermiş olduğu tepki anlamlıydı. Şiddeti durdurmanın en iyi yolu örgütlü olmaktan geçiyor. Tabipler Birliği olarak çok örgütlü olursak, bu ülkenin düzeltilmesi için tarafların muhatapları ile masaya oturma olanağımız güçlenir. Yaşadığımız sorunların çözümüne ilişkin önerilerimiz de oluyor ama ne yazık ki muhatap bulamıyoruz. Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara karşı mücadele etmeye devam edecek, sessiz kalmayacağız. Eylem ve etkinliklerimiz devam edecek. İleriki süreçlerde iş durdurma hakkımızın yanı sıra şiddetin engellenmesine ilişkin eğitimler de verilecek.”  
 
 MA / Esra Solin Dal