Gazeteci Işık: KDP, Zaxo saldırısı ardından tutumunu sürdüremez

img
ANKARA - Türkiye’nin Zaxo’da savaş suçu işlediğine dikkat çeken gazeteci Fehim Işık, “Güney Kürdistan yönetimi, Güney Kürdistan’daki siyasi partiler, KDP’de dahil, Türk devletinin pervasızlığına karşı açık tavır geliştirmek durumundalar” dedi.
 
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi'nin Zaxo kentine bağlı Perex köyünde bulunan piknik alanına yönelik bombardımanında 2'si çocuk 9 kişi yaşamını yitirdi. Saldırıda en az 29 kişi de yaralandı. Katliamın ardından Iraklı yetkililer, bir günlük yas ilanı ile Türkiye’yi eleştiren açıklamalarda bulundu.
 
Yeni Özgür Politika gazetesi yazarı Fehim Işık, Zaxo saldırısı ardından KDP ve Irak hükümeti yetkililerinin açıklamalarını, saldırının yansımalarını değerlendirdi.
 
 Türkiye’nin Kürdistan ve Kürtlere dönük önüne koyduğu bir saldırı politikası olduğunu dile getiren Işık, son dönemlerde ise bu saldırılar için Türkiye’nin KDP’nin sunduğu sonsuz olanaklardan faydalandığını da söyledi. Federe Kürdistan’da Türkiye’nin 40’dan fazla üstünün olduğunun altını çizen Işık, “Bu askeri karargahların önemli bir bölümü KDP’nin yönetimindeki Behdinan bölgesindedir. Kent merkezlerinde açık bir şekilde faaliyet yürüten Türk istihbaratı var. Açık bir biçimde faaliyet yürütüyorlar. Ekonomik olarak çok ciddi bir baskılama var. KDP içerisinde bir kesim Türk devleti ile PKK karşıtlığı temelinde çok ileri düzeyde ilişkiler kurmuş durumdalar” dedi.
 
'KDP PAYINI GÖZARDI ETMEK MÜMKÜN DEĞİL'
 
KDP istihbaratı içerisinde etkin olan bazı kesimler aracılığıyla bölgede Kürtlere, sivillere, Şengal’deki özerk yönetim temsilcilerine, Mahmur Mülteci Kampı’na saldırıların Türkiye eliyle gerçekleştiğine de dikkat çeken Işık, “Bütün bunları bir araya getirince, Türkiye’nin orada bu kadar rahat, pervasızca davranabilmesinde KDP’nin payını göz ardı etmek mümkün değil” diye ekledi.
 
Dün yapılan saldırı ardından yapılan açıklamaları değerlendiren Işık, “Mesrur Barzani yaptığı ilk açıklamada, PKK’yi suçladı. Barzani, bölgede Türk’lerin PKK’ye karşı saldırıda olduğunu, saldırılarda sivil halkın hedef alındığını ve saldırının nedeninin PKK olduğunu söyledi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasından sonra yapılan açıklamalar oldu. O açıklamadan biri de Güney Kürdistan Dışilişkiler Sorumlusu Sefin Dizayi tarafından yapıldı. Dizayi, Türkiye’nin de içinde yer alabileceği bir soruşturma komisyonu oluşturulmasını istedi. Yine, Türkiye’ye ‘Biz yapmadık’ demesini aklar tarzda bir yaklaşım sergiledi. Sefin Dizayi, KDP’nin Türkiye ilişkilerinde en başat aktörlerden biridir. Bir dönem Ankara temsilcisiydi” ifadelerini kullandı.
 
'KDP İÇERİSİNDEKİ FARKLILIKLAR'
 
Barzani Karargahı imzasıyla KDP Genel Başkanı Mesut Barzani’nin yaptığı açıklamaya da değinen Işık, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Mesut Barzani, ‘Nedeni ne olursa olsun. Böyle bir saldırı kabul edilmez. Biz bu saldırıyı şiddetle reddediyor, kınıyoruz’ dedi. Barzani, açık bir şekilde Türkiye’ye bağlı güçlerin attığı top mermileriyle bir katliam yaşandığını söyledi. Bunların tümünü yan yana getirince farklılıkları görmek mümkün. KDP içerisindeki farklılıklar, açıklamalarda da kendisini gösteriyor. Keza Neçirvan Barzani de Türk devletini kınadı, saldırının Türkiye’den yapıldığını söyledi. 2019’da Zine Werte’ye KDP güçleri girmek istediğinde; Güney Kürdistan hükümeti de açık bir şekilde ‘PKK’nin oradaki varlığı bizimle yapılan özel anlaşmalar neticesindedir’ dedi. Türk devletinin de anlaşmalardan haberdar olduğunu belirtti. Bu tabloyu tersine çevirmek için Türkiye çaba sarfediyor. Türkiye orada hava saldırılarını, sivillere dönük katliamları yoğunlaştırdı. CPT, 2015 Ağustos’tan bu yana Güney Kürdistanlı 138 sivilin yaşamını yitirdiğini söyledi. Türkiye buna rağmen istediğini elde edemeyince, Kürtler arası bir savaşı arttırmaya dönük çaba içerisine girdi.”
 
'KDP TUTUMUNU SÜRDÜREMEZ'
 
Türkiye’nin Kürtler arasındaki çatışmayı yükseltme politikasının da Kürtlerin tepkisi ve Güney’deki siyasi dengeler nedeniyle tam başarılı olmadığına dikkat çeken Işık, ekledi: “Risk ortadan kalkmış değil ama önüne geçildi. Zaxo’daki saldırıdan sonra Irak’ta ortaya çıkan tepkiyle birlikte tablonun değişeceğine inanıyorum. Güney Kürdistan yönetimi, Güney Kürdistan’daki siyasi partiler, KDP’de dahil tutumunu sürdüremez. KDP, Türk devletinin pervasızlığına karşı açık tavır geliştirmek durumunda. Savaş suçunu işlemesi bu kadar net bir şekilde açığa çıkması onların sıkıştığını gösteriyor. Bu nedenle inkar yolunu seçti. Suç bariz, bu suça rağmen KDP’nin işbirliğini devam ettirmesi suça ortak olması demek.”
 
'İLK TEPKİYİ HALK GÖSTERDİ'
 
Katliamın ardından ilk tepkinin halktan geldiğini, ardından siyasetçilerin açıklama yaptığını ifade den Işık, “İlk sert tepkiyi gösteren Sadr Hareketi Lideri Mukteda Es Sadır oldu. Sadr en son seçimlerde birinci parti olan gruptu. Onun tepki göstermesi ardından Irak halkı Bağdat ve Necef’te Türkiye’nin temsilciliklerine dönük eylemler gerçekleştirdi. Halkın tepkisinden sonra Irak’taki tüm siyasi gruplar sert tepkiler gösterdi. Türkiye saldırıdan 6 saat sonra açıklama yaptı. Irak’ta hükümet krizi olsa da, Zaxo’daki saldırının ardından Türkiye’nin pervasızlığı sürdürülebilir değil. Çünkü Türkiye’ye yakın siyaset yürütenler de Türkiye’ye tepki gösterdi. Irak Dışişleri Bakanlığı araştırma yapacağını açıkladı ama daha önce de benzer heyetler Türk devletinin farklı bombardımanları nedeniyle bölgeye gitti ancak bazılarının sonuçları dahi yayınlanmadı” ifadelerini kullandı.