30 yıl geçmesine rağmen failleri bulunmadı

BATMAN - Katledilmesinin üzerinden 30 yıl geçen gazeteci ağabeyi Çetin Abayay'ın faillerinin bulunmasını isteyen Gülistan Rüzgar, "Acımızı hiçbir şey hafifletmeyecek ama gözleri açık giden annemin isteği yerini bulacak” dedi. 
 
Özgür Halk Batman Temsilcisi Çetin Abayay'ın (23) katledilmesinin üzerinden 30 yıl geçti. Gazetecilerin sokak ortasında katledildiği ve işkencelere maruz kaldığı bir dönemde gazeteciliğe başlayan Abayay, 16 yaşında lise öğrencisiyken "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alındı. 6 ay boyunca Siirt İl Jandarma Komutanlığı’nda tutulup işkence gören Abayay, tutuklandıktan sonra Diyarbakır Cezaevi'ne gönderildi. Yaklaşık 5 ay burada tutuklu kalan Abayay, tahliye edildikten sonra Özgür Halk’ta çalışmaya başladı. Bu süreçte bir kez daha tutuklandı ve Siirt E Tipi Cezaevi’nde 2 yıl kaldı. Ancak tahliye edildikten sonra kaldığı yerden devam etti. Sürekli "seni öldüreceğiz" şeklinde tehdit edilen Abayay, 29 Temmuz 1992 tarihinde evine döndüğü sırada 3 kişinin silahlı saldırısına uğradı. Abayay, bir gün sonra da yaşamını yitirdi. 
 
ANNENİN VASİYETİ
 
Abayay’ı anlatan kardeşi Gülistan Rüzgar, 2017 yılında yaşamını yitiren anneleri Rahime Abayay’ın yıllarca oğlunun faillerini aradığını belirtti. Failler ortaya çıkmadan annesinin yaşamını yitirdiğini söyleyen Rüzgar, annesinin ölmeden önce Çetin’in kaleminin yerde kalmaması için vasiyette bulunduğunu aktardı. Rüzgar, "Annem ölmeden önce sürekli olarak Çetin’in kaleminin yerde kalmaması ve Çetin’i katledenlerin bulunması yönündeki vasiyetini tekrarlıyordu. Annem Cumartesi günleri elinde abimin fotoğrafı ile adalet aradı. Ancak o adalet bir türlü sağlanmadı. Adalet ararken yaşamını yitirdi. Oğlunun acısı ile yaşama veda etti” dedi. 
 
BASKILARA KARŞI DİRENDİ  
 
Rüzgar, ağabeyi Çetin’in küçük yaşlarda devletin baskı ve şiddetiyle karşılaştığını, ancak buna karşı da direndiğini ifade etti. Rüzgar, "Çetin daha 16 yaşlarında çok ağır soruşturmalardan ve işkencelerden geçti. Tutuklandı. Annem tutuklamanın üzerinde altı ay geçmesine rağmen ağabeyimden haber alamıyor. O dönem gözaltına alınanların Siirt’te tutulduğunu bilen babam haftalarca Siirt’e gidip gelip gidiyor. Ama yine de görüşemiyor. Daha sonra Diyarbakır Cezaevi'nden haber gelmesiyle birlikte Diyarbakır’a giderek ağabeyimle görüştük. Görüştüğümüz gün Anneler Günü'ydü. Annem o görüşte abimi tanıyamadı. Bir de annemle abimin Kürtçe konuşmalarına izin vermediler. Cezaevinden çıktıktan sonra okulunu bitirdi. Hayatı aynı şekilde mücadele, baskı ve cezaevleriyle geçti” diye konuştu. 
 
ADALET MÜCADELESİ  
 
Adalet taleplerini yıllarca sürdürdüklerine dikkati çeken Rüzgar, Susurluk Davası sonrası faili meçhul cinayete kurban giden gazetecilerin listesinde ağabeyinin de isiminin olduğuna işaret etti. Rüzgar, "Ama adalet arayışımızdan herhangi bir sonuç alamadık. Aradığımız tüm adaletler süre aşımına uğradı. Aynı şekilde 30 yıl boyunca adalet ve hukuk namına hiçbir muhatap dahi bulamadık. 30 yıl sonra en büyük acılardan biri hala faillerinin bulunmamış olmasıdır. 5 yıl önce hayatını kaybeden annemin en büyük kederi; abimi katledenlerin bulunmamasıdır. Abimin katledilmesinden önce sürekli ev basılıyordu ve ne varsa götürülürdü.  Bu baskınlar nedeniyle Çetin abimin fotoğrafı dahi neredeyse yok. Hala umutlarımız ve adalet arayışımız faillerinin bulunması yönündedir. Acımızı hiçbir şey hafifletmeyecektir ama gözleri açık giden annemin isteği yerini bulacaktır” ifadelerini kullandı.
 
MA / Fethi Balaman