Güven: Muhalefet cezaevindeki ihlallere karşı iktidarın tutumunu takınıyor

img
DİYARBAKIR - Cezaevlerindeki hak ihlallerine dair kendilerine yapılan başvuru sayılarında ciddi artış olduğunu belirten İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yakup Güven, ihlallere ilişkin muhalefetin iktidarın tutumunu takındığını söyledi. 
 
Hak ihlalleri ile gündemden düşmeyen Türkiye cezaevlerinde yaşanan şüpheli ölümler artıyor. Cezaevlerinde en son 22 Temmuz’da Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde Kadri Ekici, 25 Temmuz’da ise Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Mehmet Yılmaz adlı tutuklu şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, 2022 yılının ilk 7 ayında 40 tutuklu yaşamını yitirirken, bu ölümlerin 15'i şüpheli ölüm olarak raporda yer aldı.
 
Türkiye cezaevlerindeki hak ihlalleri ile yaşanan ölümlere dair değerlendirmelerde bulunan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Avukat Yakup Güven, İHD olarak tutukluların can güvenliğinden endişe duyduklarını belirtti. 
 
‘DAVA AÇACAK YASAL BİR MEKANİZMA YOK’
 
Güven, Türkiye cezaevlerinde yaşanan ölümlerin sayısından artış olduğunu kaydetti. Cezaevinde yaşamını yitiren tutukluların öldürülüp öldürülmediğinin araştırılması gerektiğini belirten Güven, yine ölümlerde cezaevi personellerinin işlenen suçla ilişkilerinin olup olmadığının araştırılması gerektiğinin altını çizdi. Güven, “Mahkûmların güvenliğinden cezaevi personeli sorumludur. Son yıllarda cezaevi başvurularıyla ilgili çok talep aldık, şikâyet ettik ama etkili bir soruşturma yapılmadı. Açılan davalar da takipsizlik kararı ile kapatıldı. Ne yazık ki cezaevlerinde bir şey olsa bile dava açacak veya sorumluları adalete teslim edecek yasal bir mekanizma yok” dedi. 
 
‘SORUŞTURMA AÇILMIYOR’
 
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair kendilerine yapılan başvuru sayılarında ciddi artışların olduğunu kaydeden Güven, başvurularda cezaevlerindeki yasadışı uygulamaların da arttığını kaydederek, “Cezaevi yönetimleri, tutuklu yakınlarının kendilerine ilettikleri şikâyetleri soruşturmuyor. Hastaneler, tutukluların işkence edildiğini bildirmiyor ve işkence nedeniyle tutuklulara kurum ve derneklere gönderilen mektuplara el konuluyor” şeklinde konuştu. 
 
‘ADALET BAKANI İŞKENCEYİ GİZLİYOR’
 
Cezasızlık politikalarının cezaevlerindeki işkencenin önünü açtığına dikkat çeken Güven, “Cezaevlerinde işkence yoktur” sözlerini sarf eden Adalet Bakanı’nı hatırlatarak, "Cezaevlerinden Adalet Bakanı sorumludur. Adalet Bakanı'nın sözleri bizleri ve umumi yolu değil, askeri devletin korucularını ve benzerlerini etkiliyor. Adalet Bakanı işkenceleri gizlerken, gardiyanlar rahatlıkla işkencelere devam ediyor” diye belirtti. 
 
‘MUHALEFET DEVLETİ MEŞRULAŞTIRIYOR’
 
Cezaevlerindeki işkenceye dair muhalefetin iktidarla benzer tutum takındığını söyleyen Güven,  "Devleti her zaman meşrulaştırıyorlar. Muhalefet partilerinin Kürt sorununu çözmeye ve cezaevinde işkenceye yönelik herhangi bir girişimi yok. Çünkü bunu bir sorun olarak görmüyorlar. Muhalefetin Kürt sorunu, cezaevinin yasal uygulamaları için samimi adımlar atması gerekiyor” şeklinde konuştu. 
 
‘İŞKENCE YAPANLAR ADALET ÖNÜNE ÇIKARILMALI’
 
Cezaevlerindeki hasta tutuklu sayısının fazla olduğunu, kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamadıklarını ve onların cezaevlerinde olmalarının kendilerine bir işkence biçimi olduğunu kaydeden Güven, şöyle konuştu: "Yetkililer ve Adalet Bakanı, tutukluların haklarının ve hukukun üstünlüğünün ihlaline bir çözüm görmüyor. Şikâyetler ve soruşturmalar sonuç vermiyor. İHD olarak, hükümete ve adalet bakanından talebimiz; hasta tutukluların serbest bırakılması, işkence ve hukuka aykırı uygulamaların sona ermesi ve işkence yapanların adalet önüne çıkarılmasıdır.”