ANKARA - İHİK, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde “isyan provası” yapan gardiyanlara dair başvuruyu yanıtlamazken, tutukluya verilen disiplin cezası için de İnfaz Hakimliği’ni adres gösterdi.

 

Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Selma Tanrıkulu’nun avukatı aracılığıyla 2 Haziran’da cezaevinde gardiyanlar tarafından “isyan” tatbikatına dair Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na (İHİK) yaptığı başvurudan yanıt verilmedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yaptığı başvuruya İHİK tarafından verilen cevapta cezaevinde uygulanan tatbikata değinilmezken, verilen disiplin cezasına dair de yönetmelik ve infaz kanunu hatırlatmasında bulundu.

 

İNFAZ HAKİMLİĞİ’NE YÖNLENDİRDİ

 

İHİK tarafından gönderilen cevapta şu ifadeler yer aldı: “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 52. maddesinde disiplin cezalarına ve tedbirlerine karşı şikayet ve itiraz durumunda 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu hükümleri uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 4675 sayılı Kanunun 5. maddesinde ise ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bu işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren on beş gün ve herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikayet yoluyla infaz hakimliğine başvurulabileceği hükme bağlanmıştır. İnfaz Hakimliği’ne başvurulması gerekir”

 

GARDİYANLAR ‘İSYAN’ PROVASI YAPMIŞTI

 

Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Selma Tanrıkulu, 2 Haziran’da ailesine açtığı telefonda “disiplin cezası aldığını bu nedenle bir ay telefon yasağı kararı verildiğini ve 1 ay telefon ile arayamayacağını” bildirmişti. Aynı gün avukatların disiplin cezasına dair görüşme için gittiği cezaevinde tutuklu Tanrıkulu, şunları anlattı: “Cezaevinde bir süredir gardiyanlar seslerini duyabileceğimiz alanlarda, bir grup gardiyan eylem yapan tutsak rolünde diğer grupta eylemi bastıran gardiyanlar rolünde olmak üzere tatbikat adı altında tuhaf bir uygulama yapıyorlar, ancak atılan sloganlar (sözde tutsakları canlandıran gardiyanların attığı sloganlar) ve müdahale eden gardiyanların seslerinin tutsaklar tarafından çok net duyuluyor, kullandıkları materyalleri duvarlara ve demirlere vurarak psikolojik şiddet uyguluyorlar. Bu nedenle bu durumu bize iletmesini ve kamuoyu ile paylaşılmasını istedi. Bu durum bizim açımızdan kaygı vericidir zira neden böyle bir şey yapılıyor, amaç nedir kestiremiyoruz!”