Kayıp Yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD), “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 705’inci haftasında Diyarbakır Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı'nda Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Yakup Güven, devletin kayıpları bulmakta adım atmadığını söyledi. Son kayıp bulunana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Güven, kayıpların devlet politikası haline geldiğini belirtti. 

 

KARTAY'IN HİKAYESİ

 

Kayıp yakınları, bu hafta 15 Ağustos 1994'te Hani ilçesi Huni köyünde gözaltına alındıktan sonra haber alınamayan İbrahim Kartay'ın akıbetini sordu. Kartay’ın hikayesi, İHD Yönetim Kurulu Üyesi avukat Jiyan Ormanlı tarafından okundu. 

 

Askerlerin 15 Ağustos 1994’te Huni köyüne baskın yaptığını dile getiren Ormanlı, “Askerler, köylüleri meydanda toplayıp onlardan köyü boşaltmalarını ister. Köylülerin eşyalarını almalarına izin verilmeden evler yakılmaya başlanır. Köylülerin geçim kaynağı olan hayvanlar da silahlarla taranarak öldürülür. İbrahim Kartay, diğer köylüler gibi köyü terk etmeye hazırlanırken, askerler tarafından gözaltına alınır. Köy çıkışında eşini bekleyen Salime Çakır’a, İbrahim Kartay’ın gözaltına alındığı bilgisini köylüler verir” diye anlattı. 

 

'ASKERLER ATEŞ AÇTI'

 

Salime Çakır’ın çocuklarıyla birlikte komşu köye sığındığını, eşinden 10 gün boyunca haber alamaması üzerine Hani Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduğunu aktaran Ormanlı, “Savcılıktan haber alamayan aile Hani Jandarma Karakolu’na gider. Karakoldaki yetkililer aileye 'İbrahim Kartay’ın gözaltına alınmadığı' cevabını verir. Bir süre sonra baba Kadri Kartay tekrardan karakola gider, fakat karakoldaki kişiler tarafından kendisine ateş edilir ve oğluyla ilgili girişimde bulunmaması için tehdit edilir. Tüm bu nedenlerle ailenin girişimleri ve başvuruları sonuçsuz bırakılır. Gözaltına alındığı birçok kişi tarafından teyit edilen İbrahim Kartay’dan bir daha haber alınmaz” dedi. 

 

ADALET SAĞLANSIN ÇAĞRISI

 

28 yıldır haber alınamayan İbrahim Kartay’ın faillerinin açığa çıkarılmasını isteyen Ormanlı, “İbrahim Kartay dosyasında hakikati açığa çıkartacak, suçun tüm sorumlularını tespit ederek cezalandırılmalarını sağlayacak etkin bir soruşturma başlatılmasını istiyoruz. İbrahim Kartay için ve tüm kayıplarımız için adaletin sağlanmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

Açıklamanın ardından Kayıp Yakınları oturma eylemi gerçekleştirdi.

 

BATMAN’DA ER’İN AKIBETİ SORULDU 

 

Batman’da Kayıp yakınları ve İHD, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 541’incisini haftasında Gülistan Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde,15 Ağustos 1995 tarihinde Hakkâri'nin Çukurca ilçesinde kaçırılan ve bir daha haber alınamayan Hacı Ahmet Er’in akıbeti soruldu. 

 

ASKERLERİN KÖY BASKINI 

 

Er'in kayıp hikayesini İHD Üyesi Akif Akın okudu. Er'in hikayesi şöyle: "Hacı Ahmet Er, Kurudere köyünde ikamet ediyormuş. 15 Ağustos 1995 tarihinde köyde operasyon başlatan askerler ile PKK militanları arasında çatışma çıkar. Operasyonu yöneten askeri komutan, köylülerin köyü bir önce boşaltmalarını, aksi takdirde askerlere vur emrini vereceğini söyleyerek tehdit eder. Bir süre sonra da köy askerlerin baskınına uğrar. Hacı Ahmet Er’in oğlu Adnan, ev eşyalarını taşımak için komşu köy Kavşak’a (Blêcan) katır bulmak için gider. Adnan’ın gittiği sırada, iki köy arasında silah sesleri duyulur. Silah seslerinin gelmesi üzerine ailesi Adnan için kaygılanmaya başlar.

 

KARAKOLDA AĞIR İŞKENCE

 

Hacı Ahmet Er ve kardeşi Hacı Mirap Er, Adnan’ın peşinden Kavşak köyüne gider. Operasyona çıkan askerler, Er kardeşleri gözaltına alır ve Işıklı (Serêsêvê) Köyü karakoluna götürürler. Olaydan bir kaç gün sonra ağır işkencelere maruz kalan Hacı Mirap Er, köyü terk etmesi şartıyla askerler tarafından serbest bırakılır. Aile Hacı Mirap Er ile birlikte gözaltına alınan kardeşi Hacı Ahmet Er’in de serbest bırakılacağını düşünürler. Ancak Hacı Ahmet Er’den bir daha haber alınmaz. Birkaç yıl sonra aile Hacı Ahmet Er’in akıbetinin ortaya çıkarılması için davacı olur, ancak bu girişimden her hangi bir sonuç alınamaz. Hacı Ahmet Er 27 yıldır kayıp ve akıbeti hala meçhul."

 

Açıklama oturma eylemi ile son buldu.

 

İZMİR 

 

İHD İzmir Şubesi, 2 hafta da bir düzenlediği "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemini Konak Eski Sümerbank önünde yaptı. Siyasi parti temsilcilerinin de destek verdiği eylemde “Kayıplar vicdandır sahip çık" ve "Failler belli kayıplar nerede" pankartları açıldı. Bu hafta yapılan açıklamada, 10 Ağustos 2004 tarihinde Kırklareli’nin İğneada ilçesinde kayıp olan Tolga Baykal Ceylan'ın akıbeti soruldu.