İSTANBUL - Dersim’de kadınlara hakaret eden ve kendisine tepki gösteren 89 kişi hakkında suç duyurusunda bulunan imam Adem Yılmaz, şikayetini geri çekme karşılığında 4 bin TL istedi, uzlaşmayan 22 kişi hakkında dava açıldı.
Dersim’in Nazımiye ilçesinde, 16 Temmuz 2020 tarihinde Nazimiye eski Kaymakamı Can Kazım Kuruca’nın 3 koruma polisi ile kadınlara hakaret eden ve görüntülerin sanal medyada paylaşılması üzerine görevden alınan imam Adem Yılmaz, kendisine tepki gösterenler hakkında yaptığı suç duyurusu sonucu 22 kişi hakkında dava açıldı. Kamuoyunda oluşan tepkiler üzerine Yılmaz ve 3 polis hakkında idari soruşturma açıldıktan sonra Tunceli Valiliği, söz konusu kişilerin “Vatandaşları rencide edici nitelikte söz ve davranışlarda bulunmak” gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldığını açıkladı.
Olayın üzerinden 2 yıl geçtikten sonra imam Yılmaz, memleketi Trabzon’a gittikten sonra videoya sanal medya hesaplarından tepki gösteren 89 kişi hakkında “hakaret” iddiasıyla Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yılmaz, daha sonra şikayetini geri çekme karşılığında Trabzon Uzlaştırma Bürosu arabuluculuğuyla 4 bin TL para istedi. Uzlaşmayı kabul etmeyen 22 kişi hakkında ise Trabzon 5’inci Asli Ceza Mahkemesi tarafından “Basit yargılama” iddiasıyla dava açıldı.
Hakkında dava açılanlardan Resul Dalkılıç, yaşananlara dair konuştu.
22 KİŞİYE DAVA AÇILDI
Kadınlara hakaret videosunu sanal medyada görüp tepki gösterdiğini belirten Dalkılıç, “Trabzon 5’inci Asli Ceza Mahkemesi’nde 22 kişi hakkında dava açıldı. Parayı vermeyip, dik duran diğer arkadaşları tebrik ediyorum” dedi. İmam Yılmaz’ın soruşturma aşamasında uzlaşmak için 4 bin TL istediğini, uzlaşmadığı için de hakkında dava açıldığını dile getiren Dalkılıç, mahkeme de imamla karşılaşmak istediğini belirtti. Dalkılıç, “Çünkü, imam Adem Yılmaz’ın yüzünü görmek istiyorum. Söylediği kelimelerden dolayı acaba yüzünde bir kızarma var mı? Hala para derdine düşüp bizden para talep etmeyi kendi insanlığına, onuruna, yakıştıra biliyor mu? Mücadele edeceğiz hiçbir şekilde geri adım atmak yok” diye belirtti.
Kendisinin de imam Yılmaz hakkında maddi ve manevi dava açacağını söyleyen Dalkılıç, “Tazminat olur, ceza olur, ne gerekiyorsa yapacağım. İnşallah mahkeme bu videonun içeriğini açar ve hepimize beraat verir” ifadelerini kullandı.
CİMER’E ŞİKAYET ETTİ AMA…
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) Adem Yılmaz hakkında şikayette bulunduğunu belirten Dalkılıç, dilekçesinde “Adem Yılmaz isimli imamınız açığa alınmış ama görünen o ki hala sosyal medyalarda insan avına çıkmış. Yaptığı bir hatayı iyi bir şeymiş gibi lanse edip insanlardan para talep ediyor. Böyle bir insan toplum için tehlikeli olabilir” ifadelerine yer verdiğini aktardı. CİMER’in ise kendisine “Adresinize en yakın kolluk kuvvetine şikayette bulunabilirsiniz” yanıtı verdiğini söyleyen Dalkılıç, “Ben imamla ilgili soruşturma ve hassasiyet gösterilmesini talep ettim, ‘şikayet edin’ dedi. Saçma sapan bir cevap verdiler” diye belirtti.
DUYARLILIK ÇAĞRISI
Konuyla ilgili milletvekillerine danışmaları aracılığıyla ulaşmaya çalıştığını ama geri dönüş alamadığını belirten Dalkılıç, bu konuya hassasiyet gösterilmesi gerektiğini kaydederek, duyarlılık çağrısında bulundu. Dalkılıç, “Bu tamamen toplumsal bir olay. Bununla ilgilenilmeyecekse hiç bir şeyle ilgilenilmesin. Bu şahsi bir sıkıntı değil” dedi.
‘KİMSE SES ÇIKARMASIN İSTENİYOR’
Mevcut iktidara taraf olanların korunduğuna dikkat çeken Dalkılıç, şöyle devam etti: “Maalesef çifte standart uygulanıyor. Kadını öldüren insanlar biriyle resim çektiriyor ve bu onları kurtarıyor. Sabah elini kolunu sallayıp çıkıyorlar nezarethaneden. Ama ben buna karşı ses çıkarıp, ‘sen nasıl bir kadına böyle hakaret edebilirsin’ dediğim için yargılanabiliyorum. İmamın ceza alması için bütün kadın kurumlarından destek bekliyoruz. Bu olayın örnek teşkil etmesi için mücadele edilmeli. Eğer kanunlarımız böyle devam ederse, toplumsal olaylarda insanlar arkasını dönüp gitmek zorunda kalacak. Müdahale edersen başına iş açıyorsun, etmezsen vicdanen rahatsızlık duyuyorsun. Böyle tezat bir durum var. Görünen o ki siyasi iktidar ‘kimse sesini çıkarmasın’ diyor. Kamu görevlisi bana ve topluma hakaret edemez. İzin veriliyorsa da kabul etmiyoruz. Her zaman karşılarında duracağız. Bedeli ne olursa olsun.”