İktidarın tarikatlardan ‘STK’ yaratma çabası

img
ANKARA - Deprem sürecinin başından itibaren yardımlarını ve çalışmalarını sürdüren birçok sivil toplum kuruluşu ve gönüllüyü görmezden gelen iktidar ve medyası, geçmişte “tecavüz” ile adı anılan birçok tarikat ve cemaatten “STK” yaratma çabası içerisinde.  
 
Mereş merkezli 6 Şubat’ta gerçekleşen depremler sonrası devlet ve kurumlarının, depremzedelere dönük yardım ve arama kurtarma çalışmalarının yetersiz kaldığı yönünde tartışmalar sürerken, depremin ilk gününden itibaren Türkiye ve Kürdistan’ın birçok ilinden yola çıkan gönüllüler, depremzedelerin yardımına koştu.
 
Deprem bölgesindeki birçok merkezde yardım çalışmalarını sürdüren HDP başta olmak üzere birçok siyasi parti, sivil toplum kuruluşu (STK) ve bireysel gönüllüler, bu süreçte sıkça devletin engellemelerine maruz bırakıldı.
 
AKP-MHP iktidarı tarafından, yardımların “sorunsuz” teslim edildiği yönünde gelen açıklamalar bir yana deprem bölgesindeki birçok köy, depremin 18’nci gününde bile sadece gönüllü yardımlarıyla yaşama tutunmaya devam ediyor.
 
Buna karşın bu toplumsal dayanışmayı görmezden gelen AKP-MHP iktidarı ve medyası, depremin ilk haftasının sonunda ortaya çıkmaya başlayan tarikat ve cemaatleri öne çıkarıyor. Buna karşın bölgeye yardım ulaştıran AHBAP Derneği ve BABALA Tv, 14 Şubat’ta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hedefi olurken, HDP’nin yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşunun yardım çalışmaları AFAD ve asker-polis tarafından engellendi. Birçok gönüllü ise gözaltına alındı.
 
AA ENSAR’IN PROPAGANDASINI YAPIYOR
 
“Antreli çadır” haberiyle tepki toplayan Anadolu Ajansı (AA) da, deprem bölgelerindeki birçok sivil toplum kuruluşunu görmezden gelirken, başta Ensar Vakfı olmak üzere birçok tarikat ve cemaatin çalışmalarını gündemleştiriyor.  Karaman'da Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği'ne ait evlerde kalan çocukların 2012 ile 2015 yılları arasında cinsel istismara ve tecavüze maruz kalması sonrası gündeme gelen Ensar Vakfı’nın, deprem bölgelerindeki öğrencileri yurtlarına yerleştirme çabası kamuoyunda tepki toplarken, AA’nın haberlerinde bu durumu takdir etmesi dikkat çekiyor.
 
İktidar, deprem sürecinde bile kutuplaştırıcı ve inkarcı söylemlerini sürdürürken, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın dün Twitter hesabından yaptığı paylaşım da tepki çekti.
 
KALIN CEMAAT VE TARİKATLARI KUTLADI
 
“Bizi biz yapan tüm STK’larımız, yardım kuruluşlarımız, gönüllülerimiz... Gece gündüz, sıcak soğuk, yakın uzak demeden yardıma koşan güzel insanlarımız... Hepinize müteşekkiriz. Hepinize minnettarız. Biz birlikte güzeliz, birlikte güçlüyüz, birlikte Türkiye’yiz” yazılı paylaşımda yer alan görselde Ensar Vakfı’ndan TÜGVA’ya, Somuncu Baba’dan İsmailağa Cemaati’ne kadar birçok cemaat ve tarikata bağlı vakıf ve dernek yer alırken, depremin başından bu yana çalışan birçok sivil toplum kuruluşu yer almadı.
 
Paylaşıma Twitter’dan gelen tepkiler ise şöyle oldu
 
‘AYIP DEĞİL Mİ?’
 
Innocent Sensuals: “Kendilerine yakın diye TGB var, BBP'ye yakın diye Anda arama kurtarma var ama farklı fikirdeki yüzlerce STK ve arama kurtarma kuruluşu yok bu yaptığınız haksızlık insafsızlık değil mi? Benim onlarca arkadaşım 10 gün bölgede mücadele verdi ayıp değil mi bu yaptığınız????”
 
Mihli Nur Bülün: “Pedofili yuvası tarikatlara minnettar da müteşekkir de değiliz.”
 
Sedathing: “Üç beş derneği çıkarınca tüm kapılar akp ve cemaatlere çıkıyor.”
 
‘BU LİSTE KİME GÖRE VE NEYE GÖRE YAPILDI’
 
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Doçent Doktor Hilmi Kodaz: “Bu liste kime göre ve neye göre yapıldı? Bu listede biz neden yokuz. Her işte birilerini öne çıkarma çabanız nedendir. Ülkemizdeki her STK yardım yaptı. Reklam olsun diye yayınlıyorsanız kalsın, reklama gerek yok ismimiz olmasın.”
 
‘BU YAPILARDAN STK YARATMAYA ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇİN’
 
Nedim Kokangül: “Cemaatların ve tarikatlerin sivil toplum kuruluşu olarak sunulmasını doğru bulmuyor ve kabul etmiyorum. Bu yapılardan STK yaratmaya çalışmaktan vazgeçin! Modası biteli çok olmadı mı? Gülen cemaatine her istediklerini verirken revaçtaydı bu, sonrasında ne olduğu malum...”