Barış Anneleri: Kobanê ruhuyla Rojava'yı savunacağız

HABER MERKEZİ - Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları "Kobanê ruhuyla Rojava'yı savunacağız" diyerek protesto eden Barış Anneleri Meclisi üyeleri, saldırıların durması için herkesi sorumluluk almaya çağırdı. 
 
Barış Anneleri Meclisi, Türkiye ve ona bağlı paramiliter grupların, Kuzey ve Doğu Suriye ile Halep’e yönelik saldırılarını birçok kentte yaptıkları açıklamalarla protesto etti. 
 
AMED
 
Amed Barış Anneleri Meclisi binası önünde yapılan açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu'nun yanı sıra sivil toplum örgütleri temsilcileri katılarak destek verdi. "Bi rihê Kobanê emê Rojava biparêzin/Kobanê ruhuyla Rojava'yı savunacağız" pankartının yer verilen açıklamada, "Em şer nexwazin, aşitiye dixwazin/Savaş değil, barış istiyoruz" sloganı atıldı.
 
Açıklamada konuşan Barış Annesi Raife Özbey, çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye'de kadın, çocuk, yaşlı demeden halkları yerinden ettiğini ve sivilleri katlettiğini, esir aldığını söyledi. "Bu insanlardan ne istiyorlar?" diye soran Raife Özbey, "Savaş iyi bir şey değil. Savaş istemiyoruz. Bu savaşı durdursunlar. Tanklarla toplarla saldırıyorlar. Rojava'daki insanlardan ne istiyorlar? Hak, hukuk, adalet yok bunda. Artık barış gelsin dünyaya. Savaşı kabul etmiyoruz. İnsanlar katlediliyor. Bu kabul edilemez, etmiyoruz. Artık yeter, yeter yeter" dedi. 
 
'HEDEFTE OLAN HALKLARDIR'
 
Savaşı durdurma çağrısı yapan DEM Parti Milletvekili Halide Türkoğlu, savaşla kadınlar ve halkların hedef haline getirildiğini belirtti. Halide Türkoğlu, "Çünkü bu çeteler katliamdan, gasptan başka bir şey düşünmüyor. Halkları yerinden yurdundan etmeyi düşünüyor. Halkın göç yollarına düşmesi sistematik işkenceye maruz kalmasına neden oluyor. Bizler savaşın ne olduğunu iyi biliyoruz. Bir yandan baskı rejimleri halkları nefes alamayacak hale getirmeye çalışıyorlar. İktidar Kürt düşmanlığı üzerinden talana destek vermeye çalışıyor. Suriye'de çetelerle Rojava'ya dönük saldırıları meşru göstermeye çalışıyorlar. Çetelere destek sunanlar, insanlığa karşı suç işlemektedirler. Bu suçu kabul etmiyoruz. Savaşın yaşam alanlarımıza nasıl döndüğünü çok iyi görüyoruz. Savaşta başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere halklar hedef haline geliyor. Hedefte olan halklardır. Başta Kürt halkı olmak üzere Suriye’de yaşayan tüm halkların eşitlik ve özgürlük hakkını savunmak zorundayız" ifadelerini kullandı. 
 
ÊLIH
 
Êlih'te Nasıroğlu İş Merkezi önünde yapılan açıklamaya siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilciler de destek verdi. "Savaşa karşı barışı savunuyoruz", "Bijî aşitî" dövizlerinin açıldığı açıklamada, konuşan Barış Annesi Meyaser Akdağ, Kürtlerin birlik içinde akan kanı durdurması gerektiğini vurguladı. Meyaser Akdağ, "Hiç mi vicdan yok? Niye bu kadar insan kanı ucuz olmuş, neden bu katliam? Haklar birleşmediği için bu kadar kan akıyor. Sessizlik köleliktir. Bu kölelik yani sessizlik, yeni katliamların önünü açıyor. Anneler, aileler ağlamasın. Kürt halkı olarak onurlu bir yaşam talebimiz var ve bunun için kanımızın son damlasına kadar direneceğiz. Onurlu bir barış isteniyorsa İmralı'ya gitsin. Çünkü İmralı tüm halklar için onurlu bir barış ve yaşam vaat ediyor" diye kaydetti. 
 
Açıklama, "Bijî berxwedana Rojava", "Jin jiyan azadî" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları ile son buldu. 
 
DEM Parti Êlih İl Örgütü önünde de basın açıklaması gerçekleştirildi. “Rojava rûmeta mirovahiye ye, Rojava biparêze” pankartının açıldığı açıklamaya, kentteki sivil toplum örgütleri ile siyasi parti temsilcileri katıldı. Kitle adına konuşan DBP Êlih İl Eşbaşkanı Resul Çetin, saldırılara tepki gösterdi.   
 
Hakların ortak yaşam umudunun tehlikede olduğuna dikkat çeken Çetin, “Ortadoğu’daki çatışmaların Suriye’ye sıçramasıyla birlikte Şehba, Tel Rıfat ve Halep’te halklar ciddi bir tehdit altındadır. DAİŞ’in yöntemlerini sürdüren silahlı gruplar, Kürtler, Araplar, Süryaniler ve Suriye’deki bütün halklara karşı katliam ve insanlığa karşı suçlar işlemektedir. AKP-MHP iktidarının Ortadoğu politikası, bölgede kaosu ve istikrarsızlığı derinleştirirken, sınır ötesindeki Kürt halkına yönelik saldırılarla Türkiye içinde barışın sağlanamayacağı açıktır” ifadelerini kullandı.
 
Açıklama oturma eylemi ile son buldu. 
 
ŞIRNEX
 
Şirnex'in Silopiya (Silopi) ilçesinde DEM Parti Silopiya ilçe binası önünde yapılan açıklamaya, DBP ve DEM Parti ilçe örgütleri de destek verdi. "Rojava onurumuzdur" pankartının açıldığı açıklamada, sık sık, "Bijî berxwedana Rojava" sloganı atıldı. Açıklamayı yapan Barış Anneleri Meclisi üyesi Asya Tay, İnsan haklarını koruyan ve demokrasiden yana olan devletlerin bu saldırılara karşı ses çıkartması gerektiğini belirtti. Asya Tay, "Eğer ifade ettikleri gibi insan haklarını savunuyorlarsa neden sessizler? Orada çocuklar, kadınlar katlediliyor. Birçok insan yerinden, yurdundan edildi. Eğer insan haklarını koruyorlarsa izlemekle kalmasınlar. Biz annelerin tek talebi bu savaşı durmasıdır" ifadelerini kullandı. 
 
Ardından konuşan Barış Annesi Emine Alkış, uluslararası güçlerin saldırılara karşı sessizliğini eleştirerek, bu savaşa karşı herkesi tutum almaya çağırdı. 
 
CIZÎR
 
Cizîr'de (Cizre) DEM Parti ilçe binası önünde açıklama yapıldı. Burada konuşan Barış Annesi Hatice Baytur, herkesin bu saldırılara karşı sorumluluk almaya davet ederek, barış çağrısında bulundu. 
 
MÊRDÎN
 
Mêrdîn'de DEM Parti il binası önünde yapılan açıklamaya siyasi parti temsilcileri ile kadınlar da destek verdi. "Savaşlara, işgallere hayır, barış hemen şimdi" pankartının açıldığı açıklamada, konuşan Barış Annesi Halime Kaya, devletin bir taraftan Kürtlere "barış eli" uzattığını bir taraftan da saldırılar gerçekleştirdiğini, bunu kabul etmediklerini söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sona erdirilerek, barış için adımların atılması çağrısında bulunan Halime Kaya, "Elinizi Rojava'dan çekin. Rojava yalnız değildir. Rojava bizimdir. Çetelerinizi Rojava'dan çekin. Yeter artık bu savaşa, bu kan artık durdurulsun. Savaşa yeter artık, el ele verelim barışı getirelim" şeklinde konuştu. 
 
Kanla sorunların çözülemeyeceğini kaydeden Halime Kaya, "Herkese çağrı yapıyoruz. Herkes elini barış için uzatsın" çağrısı yaptı. 
 
WAN 
 
Wan'da Özgül Center İş Merkezi önünde açıklama yapıldı. Açıklamada, "Bî rihê kobanê emê rojava biparêzin" yazılı pankart taşınırken, açıklamada "Bijî Berxwedana gel ê Kurd", "Bijî Berxwedana Rojava" sloganları atıldı. Açıklamaya milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, sivil toplum örgütleri temsilcileri ile çok sayıda yurttaş destek verdi. 
 
Açıklamayı yapan Barış Annesi Zekiye Kaya, "Rojava'ya dönük saldırıları kınıyoruz ve kabul etmiyoruz. Bu saldırıların kimin eliyle de yapıldığını biliyoruz. Bizler barışı savunuyoruz ve savaş istemiyoruz. Türk devletinin Rojava'da ne işi var? Oradaki halka yaptığı zulüm kabul edilemez. Buradan yetkililere sesleniyoruz; biran önce bu saldırılara son verilmeli ve barış yolu kurulmalıdır" diye belirtti. 
 
Ardından söz alan Barış Annesi Rabia Algör, "Rojava halkına yapılan bir zulüm var. Bizler yapılan bu zulmü kınıyor ve lanetliyoruz. Rojava Kürtlerindir. Rojava DAİŞ ve Türkiye'nin değildir" dedi. 
 
GEVER
 
Colemêrg'in Gever (Yüksekova) ilçesinde DEM Parti ilçe örgütü binasında açıklama yapıldı. Açıklamayı yapan Barış Annesi Gülbeyaz Mıhçı savaşlar karşısında her daim barışı savunduklarını söyledi. Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine başlatılan saldırıları kınayan Gülbeyaz Mıhçı, şöyle devam etti: "O bölgeye yaşayan halklar kimsenin topraklarını işgal etmemiş. Sadece onurlu ve özerk bir yaşam için mücadele ediyorlar. Ama oraya yıllardır konmuş ulusal güçler savaş çıkarıp kenara çekiliyor. Bir yandan barış isteyip, bir yandan savaşı körüklemek olmaz. Bu barışın temel yolu İmralı'dan geçiyor. Kürt halkı kirli oyunlara gelmez, kimse bizleri kandırmaya çalışmasın. Herkes bu savaşa karşı barıştan yana rol alıp sessizliğini bozsun. Ne ölüm ne tutuklama ne de savaş istemiyoruz. Tek talebimiz ortak ve barış içerisinde eşit bir yaşam" dedi.
 
Açıklama, "Bijî berxwedana Rojava" ve "Jin, jiyan, azadî" sloganlarıyla son buldu.
 
AGIRÎ
 
Agirî'de DBP ve DEM Parti Agirî il örgütleri, DEM Parti il binası önünde saldırıları protesto etti. Burada açıklama yapan DBP İl Eşbaşkanı Hikmet Adıgüzel, IŞİD'e karşı mücadeleyle Kuzey ve Doğu Suriye'de kadın özgürlükçü bir yaşam inşa edildiğini ve bu inşanın dünya kadın mücadelesine ilham olduğunu söyledi. Bu kazanımların Türkiye ve ona bağlı paramilter grupların saldırıları ile bertaraf edilmek istenildiğini söyleyen Adıgüzel, şöyle devam etti: "IŞİD'in uzantısı olan HTŞ ve SMO iş birliğiyle demokratik bir yapıya sahip olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. Ancak Kürt halkı ve halkların ortak yaşamını savunan direniş dinamikleri bu saldırılara sessiz kalmayacaktır. Bu saldırılar, sadece Kuzey ve Doğu Suriye'yi değil, tüm bölgenin geleceğini tehdit etmektedir. Çetelere sırtını dayayanlar, halkların demokratik direnişi karşısında mutlaka yenilgiye uğrayacaktır. Barış içinde bir Ortadoğu ve insanlık değerlerini koruma mücadelesinde tüm kesimleri Rojava'yla dayanışmaya çağırıyoruz."
 
İZMİR
 
İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir il binasında açıklama yaptı. Açıklamayı yapan Barış Annesi Cemile Aydın, "Kürtler nerede kendi iradesini eline alsa oraya göz dikiyor. Erdoğan ve Bahçeli barıştan söz ediyorsa neden operasyonlarına devam ediyor? Aklını başlarına alsınlar ve Türk ve Kürt halklarının yararına oturup bu zulmü bitirsinler. Ellerinden her şey gelir" dedi. 
 
Kürt halkının her zaman barışa açık olduğunu belirten Cemile Aydın şöyle konuştu: "Çocuklarımız canlarını verdi, hapislerde yattı, işkenceler gördü, dağlara çıktı, Rojava'da hayatını kaybetti. Hepsi bu zulmün ortadan kaldırılması, barışın sağlanması içindi. Ama biz barış dedikçe onlar üzerimize bomba yağdırıyor, askerini Rojava'ya gönderiyor. Dünyanın birçok yerinde örgütledikleri çeteleri Kürtlerin başına gönderiyor. Kürt halkı birlik olmalı." 
 
SÊRT 
 
Sêrt'te Barış Anneleri Meclisi binalarında yapılan açıklamaya TJA, DBP ile DEM Parti Êlih il örgütleri destek verdi. Açıklamada, "Bijî berxwedana Rojava", "Jin jiyan azadî" ile "Bijî aşitî" sloganları atıldı. Açıklamayı yapan Barış Annesi Maşallah Arslan, akan kanın durması için uluslararası kamuoyunu duyarlı olma çağrısında bulundu. Maşallah Arslan, "Uluslararası hukuk ayaklar altına alınarak kirli bir savaş yürütülüyor. Yine mazlum halk kirli planların kurbanı edilmek isteniyor. Bunu önüne ortak bir mücadele geliştirerek geçebiliriz. Kim üstüne ne düşüyorsa yapsın. Yeter artık akan kan son bulsun" dedi. 
 
COLEMÊRG

DEM Parti Colemêrg İl Örgütü de, saldırılara karşı parti binasından kent merkezindeki heykele doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe, DEM Parti Colemêrg Milletvekili Onur Düşünmez ve çok sayıda partili katıldı. “Berxwedan jiyan ê” ve “Bijî berxwedana Rojava” sloganlarının atıldığı yürüyüşün ardından gerçekleştirilen açıklamada ilk olarak DEM Partili Onur Düşünmez konuştu. 

 
Ortadoğu’da barış isteyen tüm halkların el ele vererek saldırılara cevap vermesi gerektiğini belirten Düşünmez, “Çeteler ve kirli zihniyete sahip grupların saldırılarına sessiz kalmakla barış sağlanmaz. Daha önce de bu çetelerle bir olanlar kaybetti, Kürt halkı ve dostları kazandı. Rojava devrimini yok etmek isteyenler iyi bilsinler ki; Rojava sonuna kadar direnecek ve asla düşmeyecektir” dedi.
 
Ardından basın metnini DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Hümeyra Armut okudu. Açıklama, sloganlarla sona erdi. 
 
ADANA
 
Adana Barış Anneleri İnisiyatifi İnönü Parkı'nda açıklama yaptı. Açıklamayı yapan Adana Barış Annesi İnisiyatifi üyesi Şemsa Bağdu, çatışmalarda kadın, çocuklar ile çatışan taraflardan ölümlerin yaşandığını belirterek, ölümlerin durdurulmasını istedi. "Eğer bu savaş durmazsa biz anneler bedenimizi ölüme yatıracağız" diyen Şemsa Bağdu, "Kimse Kürt halkının başını eğemez. Bijî Rojava. Bu zulüm ve hakaretler karşısında başımız ve boynumuzu eğmeyeceğiz. Biz her zaman ayakta olacağız. Biz başımız kaldırıp düşmanlarımıza karşı barış ve adaleti isteyeceğiz" ifadelerini kullandı. 
 
Açıklamada konuşan DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya, Türkiye destekli grupların özellikle Tel Rıfat gibi çatışmalardan kaçan sivillerin sığındığı bölgeleri hedef alarak insani krize neden olduğunu söyledi. Saldırıların Kürt halkının kazanımlarını yok etmeyi ve halkların barış içinde bir arada yaşama iradesini ortadan kaldırmayı amaçladığını söyleyen Helin Kaya, Türkiye içinde barışın bu politikalarla sağlanamayacağını söyledi. 
 
ŞEMZÎNAN
 
DEM Parti Şemzînan İlçe Örgütü’nün parti binası önünde yaptığı açıklamaya, çok sayıda kişi katıldı. “Bijî berxwedana Rojava”, “Kayyım gasptır, halk iradesini yok saymaktır” ve “Jin, jiyan, azadî” dövizlerinin taşındığı açıklamada, İlçe Eşbaşkanı Agit Tekin basın metnini okudu. 
 
Açıklama, yapılan oturma eyleminin ardından sona erdi. 
 
MERSİN 
 
Mersin Barış Anneleri İnisiyatifi, DEM Parti Akdeniz ilçe binası önünde açıklama yaptı. "Bi rihê Kobanê emê Rojava biparêzin" sloganının pankartının açıldığı açıklamada, sık sık "Bijî berxwedana Rojava" sloganı atıldı. Açıklamayı yapan Barış Annesi Emine Eren, "Rojava'da savaş yok katliam var. Çocuklara yönelik katliam var, kadınlara yönelik tecavüz var. Talancı zihniyet var. Biz Barış Anneleri olarak bu durumu kabul etmiyoruz" dedi. 
 
Barış Annesi Tenzile Baydar, "Çetelere neden silah veriyorsunuz? Niye savaşa destek veriyorsunuz? Biz Barış Anneleri bu savaşa karşıyız. Silah veren, destek veren suç ortağıdır. Bundan sonra susmayacağız, bütün alanlarda anneleri göreceksiniz. Cezaysa ceza, ölümse ölüm, gerekirse Rojava'ya canımızı vereceğiz" diye konuştu.
 
POLİSTEN ENGELLEME GİRİŞİMİ 
 
Kentte, DEM Parti, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu Özgür Çocuk Parkı'nda açıklama yapmak istedi. Ancak polis partiyi girişi ve çıkışlara kapatınca, açıklama DEM Parti il binası önünde yapıldı. Platform bileşeni sivil toplum örgütü, siyasi parti temsilcilerinin katıldığı açıklamada, "Rojava'da sivillere yönelik saldırıları kınıyoruz" ve "Bi rihê Kobanê emê Rojava biparêzin" pankartı açıldı. Açıklamada, sık sık "Bijî berxwedana jinan", "Bijî berxwedana Rojava" ve "Jin jiyan azadî" sloganlarını atıldı.
 
'ÇETELERE SIRTINI DAYAYANLAR YENİLECEK'
 
DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, şunları kaydetti: "Siyasi çevreler, sivil toplum kuruluşları, emek ve demokrasi güçleri, kadın ve gençlik hareketleri, uluslararası toplum ve kurumlar bu saldırılara karşı tarihi bir sorumluluk taşımaktadır. Herkesi, Ortadoğu’da barış ve halkların ortak yaşam umudunu savunmak için demokratik tepkisini göstermeye davet ediyoruz. Çetelere sırtını dayayanlar, halkların demokratik direnişi karşısında mutlaka yenilgiye uğrayacaktır. Barış içinde bir Ortadoğu ve insanlık değerlerini koruma mücadelesinde tüm kesimleri Rojava'yla dayanışmaya çağırıyoruz."
 
'BÜTÇEYİ SAVAŞA DEĞİL BARIŞA HARCAYALIM'
 
Ardından söz alan EMEP Mersin İl Başkanı Sedat Başkavak, gerçekleşen saldırıların AKP iktidarı ile doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, şunları ifade etti: "İktidar, 2024 yılında 'Barışı destekleme bütçesi' kapsamında 943 milyon lira para harcamayı hesaplıyormuş, 3.4 trilyon lira para harcanmış. Adı barışı koruma bütçesi olan bu bütçenin savaşı nasıl ilerlettiğini, büyüttüğünü hep birlikte görüyoruz. Savaş koşullarında tankların, topların gürültüsünün altında barışı isteyenlerin sesi duyulmaz. O nedenle Suriye'de sesi kısılan, barış isteyen halkların adına, Ortadoğu'da sesi kısılan, barış isteyen halkların adına Mersin'den tekrar sesleniyoruz: Barışı büyütelim, barış için mücadele edelim, ülke bütçesini savaşa değil barışa harcayalım."
 
ÊLIH 
 
Êlih’te DEM Parti önünde açıklama yapıldı. Açıklamada, “Rojava devrimi halkların umududur”, “Bijî berxwedana Rojava” ve “Jin jiyan azadî” dövizleri taşındı. Kentteki sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri açıklamaya katıldı. 
 
DBP Êlih İl Eşbaşkanı Resul Çetin, "Ortadoğu’daki çatışmaların Suriye’ye sıçramasıyla birlikte Şehba, Tel Rıfat ve Halep’te halklar ciddi bir tehdit altındadır. DAİŞ’in yöntemlerini sürdüren silahlı gruplar, Kürtler, Araplar, Süryaniler ve Suriye’deki bütün halklara karşı katliam ve insanlığa karşı suçlar işlemektedir" dedi. 
 
Açıklama oturma eylemiyle son buldu. 
 
SÊRT 
 
Sêrt’e de DEM Parti önünde saldırılara tepki gösterildi. “Rojava halkı yalnız değildir" pankartının açıldığı açıklamada, “Bijî berxwedana Rojava” sloganı atıldı. DEM Parti Sêrt İl Eşbaşkanı Eşref Tekin, “DAİŞ’in uzantısı olan HTŞ ve SMO, demokratik bir yapıya sahip olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tasfiye etmeye çalışılmaktadır. Ancak Kürt halkı ve halkların ortak yaşamını savunan direniş dinamikleri bu saldırılara sessiz kalmayacaktır. Bu saldırılar, sadece Kuzey ve Doğu Suriye’yi değil, tüm bölgenin geleceğini tehdit etmektedir” dedi. 
 
Buradaki açıklamada da oturma eylemiyle son buldu.
 
ÎDIR
 
DBP ve DEM Parti Îdir İl örgütleri, önce yürüyüş ardından basın açıklaması yaptı. Partililer DBP il binası önünden Musa Anter Anıtına kadar yürüyüş yaptı. DEM Parti Îdir Belediye Eşbaşkanı Necla Kum, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda yurttaşın katıldığı yürüyüşe, “Savaşlara, işgallere hayır barış hemen şimdi” pankartı taşındı. Kitle yürüyüş boyunca “Bijî berxwedana Rojava” sloganları attı.
 
Musa Anter Anıtı önüne varan partililer burada açıklama yaptı. Îdir DBP İl Eşbaşkanı Murat Yerlikaya ortak metni okudu. 
 
MÊRDÎN 
 
Saldırılar Mêrdîn’de de protesto edildi. Siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri tarafından Karayolları Parkı’nda gerçekleştirilen açıklamaya DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı kurumlar adına DEM Parti il yöneticisi Nahide Ülger yaptı. 
 
‘SALDIRILARLA BARIŞ SAĞLANMAZ’
 
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların felaketi çağırma anlamı taşıdığını kaydeden Nahide Ülger, DAİŞ’in yöntemlerini sürdüren silahlı grupların Suriye’deki bütün halklara karşı katliam ve insanlığa karşı suçlar işlediğini söyledi. Saldırıları hegemonik güçlerin ve iktidarın desteklediğini, Kürt halkının kazanımlarının ve halkların birlikte barış içinde yaşama iradesinin yok edilmek istendiğini ifade eden Nahide Ülger, “AKP-MHP iktidarının Ortadoğu politikası, bölgede kaosu ve istikrarsızlığı derinleştirirken, sınır ötesindeki Kürt halkına yönelik saldırılarla Türkiye içinde barışın sağlanamayacağı açıktır. Barış içinde bir Ortadoğu ve insanlık değerlerini koruma mücadelesinde tüm kesimleri Rojava’yla dayanışmaya çağırıyoruz” dedi.
 
‘BARIŞ DIŞINDA BİR YOL YOK’
 
Ardından söz alan DEM Parti Milletvekili Kamuran Tanhan da Ortadoğu’da her yerin ateş çemberine döndüğünü belirterek, saldırıların halklara dönük olduğunu söyledi. Kuzey ve Doğu Suriye’de sadece Kürtlere değil, Acemlere, Araplara, Süryanilere ve daha birçok kesime saldırı yapıldığını kaydeden Tanhan, “Ortadoğu’da ruh bulan Demokratik Modernite anlayışına karşı saldırılar yapılıyor. Demokratik Modernite ruhu bundan 10 yıl önce de DAİŞ’in saldırıları karşısında başarılı oldu” diye belirtti. Barışın zor bir iş olduğunu ancak barışmak dışında da bir yolun olmadığını kaydeden Tanhan, bugün Rojava’da savaşın yaşanmasının, yarın çevresinin de ateş çemberine dönmesi anlamı taşıdığını söyledi. Kürdistan’ın tek parça olduğunu kaydeden Tanhan, Kürtlere dönük saldırılara karşı her yerde mücadele edeceklerini söyledi. 
 
İZMİR
 
DEM Parti, saldırıları protesto etmek amacıyla parti binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada "Savaşlara işgallere hayır barış hemen şimdi" pankartı açılırken sık sık "Bijî berxwedana Rojava", "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganları atıldı. Açıklamaya DEM Parti İzmir il ve ilçe yöneticilerinin  yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşu katıldı. Basın açıklamasını DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Fulya Erdoğan yaptı.  
 
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yapılan saldırıların Kürt halkının kazanımlarını ve halkların birlikte barış içinde yaşama iradesini yok etmeyi amaçladığını söyleyen Fulya Erdoğan, "Herkesi, Ortadoğu’da barış ve halkların ortak yaşam umudunu savunmak için demokratik tepkisini göstermeye davet ediyoruz. Çetelere sırtını dayayanlar, halkların demokratik direnişi karşısında mutlaka yenilgiye uğrayacaktır. Barış içinde bir Ortadoğu ve insanlık değerlerini koruma mücadelesinde tüm kesimleri Rojava’yla dayanışmaya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı. 
 
SÊRT 
 
Sêrt’e ise DEM Parti İl Örgütü önünde bir araya gelen kitle, saldırılara tepki gösterdi. “Rojava halkı yalnız değildir, Rojava rûmeta me ye” pankartının açıldığı açıklamaya TJA, Barış Anneleri Meclisi, DEM Parti ile çok sayıda yurttaş katıldı. Burada konuşan DEM Parti Sêrt İl Eşbaşkanı Eşref Tekin, “DAİŞ’in uzantısı olan HTŞ ve SMO iş birliğiyle demokratik bir yapıya sahip olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. Ancak Kürt halkı ve halkların ortak yaşamını savunan direniş dinamikleri bu saldırılara sessiz kalmayacaktır. Bu saldırılar, sadece Kuzey ve Doğu Suriye’yi değil, tüm bölgenin geleceğini tehdit etmektedir” dedi. 
 
Tüm kesimlere dayanışma çağrısında bulunan Tekin, “Çetelere sırtını dayayanlar, halkların demokratik direnişi karşısında mutlaka yenilgiye uğrayacaktır” dedi. 
 
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.
 
ANKARA 
 
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, “Yeni bir IŞİD istemiyoruz” çağrısıyla basın açıklaması düzenledi. Sakarya Caddesi’nde yapılmak istenen açıklama, polisin DEM Ankara İl Örgütü binasını ablukaya alması ve parti üyeleri, bileşenleri ve açıklamaya katılmak isteyen demokratik kitle örgütlerinin binadan çıkışına izin vermemesi üzerine parti binası önünde gerçekleştirildi. Açıklamaya DEM Parti Milletvekilli Özgül Saki de katıldı. 
 
Açıklamayı yapan DEM Parti Ankara Eşbaşkanı Fatin Kanat şunları kaydetti: “Bu saldırılar, sadece Ortadoğu’da değil, dünya genelinde insanlık değerlerini tehdit etmektedir. Herkesi, Ortadoğu’da barış ve halkların ortak yaşam umudunu savunmak için demokratik tepkisini göstermeye davet ediyoruz. Cihatçı çetelere sırtını dayayanlar, emperyalistler, faşistler, halkların meşru direnişi karşısında mutlaka yenilgiye uğrayacaktır.”
 
MANİSA 
 
DEM Parti Manisa İl Örgütü de saldırıları protesto etmek amacıyla Yunusemre ilçesinde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Rojava rumeta me ye" pankartı açılan açıklamayı DEM Parti Manisa İl Eşbaşkanı Hüseyin Kılıç yaptı. Kılıç, "İŞİD'e karşı mücadeleyle Kuzey ve Doğu Suriye'de kadın özgürlükçü bir yaşam inşa ederek dünya kadın mücadelesine ilham olan kadınların kazanımları bugün Türkiye destekli SMO ve HTŞ çetelerinin saldırılarıyla bertaraf edilmek isteniyor. Kadınların öncülük ettiği demokratik devrimin kazanımları hedef alınmakta, cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığına dayanan erkek egemen bir yaşam dayatılmaktadır. Barış içinde bir Ortadoğu ve insanlık değerlerini koruma mücadelesinde tüm kesimleri Rojava ile dayanışmaya çağırıyoruz" diye konuştu.