Ekolojistler Qamişlo sınırında: Rojava Ortadoğu için çözüm modeli

 
MÊRDÎN -Nisêbîn-Qamişlo sınırındaki nöbet eylemine katılan ekolojistler, “Rojava’da inşa edilmeye çalışılan ekolojik, demokratik, kadın özgürlükçü yönetim biçimi Suriye ve diğer bütün bölge ülkeleri için ulusal, dinsel, kültürel sorunların çözümü için model sunmaktadır” dedi. 
 
Türkiye ile bağlı Suriye Milli Ordusu'nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde bulunan Qamîşlo sınırında başlatılan nöbet eylemi 24’üncü gününde devam etti.  Nisêbîn-Qamişlo Sınır Kapısı önünde sürdürülen nöbet eylemine, çok sayıda kişi katıldı. Sabah saatlerinden itibaren alanda toplanan kitle, "Bijî Berxwedana Rojava" ve "Jin, jiyan, azadî" sloganları atarak, söylenen şarkılar eşliğinde halaya durdu. Ekoloji örgütleri de beraberlerindeki heyetle eyleme destek ziyaretinde bulundu. Ekolojistler, "Savaş en büyük ekolojik yıkımdır" pankartı taşıdı. 
 
Ziyaretçiler ve eylemcilerin bir araya gelmesinin ardından saldırılara karşı açıklama yapıldı. 
 
‘ÖZGÜRLÜKÇÜ YAŞAMIN TEMELİ ATILDI’
 
Ekolojistler adına konuşan Derya Akyol, halkların bir arada yaşama umudu olan Kuzey ve Doğu Suriye’yi savunmaktan vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Derya Akyol, “Haksız savaşın bir tarafı olmayı kabul etmeyen Rojava halkları demokratik, çoğulcu ve özgürlükçü bir yaşamın temelini attılar. Başta kadınlar olmak üzere Arap, Süryani, Keldani, Türkmen, Ermeni ve Çerkezler her birlikte topraklarını savunarak, yeni model inşasında mücadele ettiler ve bugün tüm dünyanın yakından takip ettiği Rojava Devrimi’ni gerçekleştirdiler. Saldırılara karşı enternasyonalist bir mücadele yürütülerek topraklar DAİŞ çetelerinden temizlenerek özgürleştirildi. 19 Temmuz 2012’de Kobanê’de başlayan devrim yürüyüşü günümüze kadar yıllardır tüm saldırılara karşın devam etmektedir. O günden bugüne, Kürt sorununun barışçıl demokratik çözümünü reddeden ve Rojava’yı ulus-devlete bir tehdit olarak gören Türk hükümetinin de sık sık saldırılarına maruz kalmaktadır. Dün DAİŞ tarafından katliam boyutunda saldırılar gerçekleşirken, bugün de BAAS rejimini deviren HTŞ tarafından farklı etnik kimlik ve inançlara dönük saldırlar gerçekleştirilmektedir” diye belirtildi. 
 
‘TÜRKİYE KRİZE YOL AÇIYOR’
 
Türkiye’nin, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik hava saldırılarının halkların demokratik kazanımlarını yok etmeye dönük olduğunu vurgulayan Akyol, “Bu tür saldırı ve işgal planlarının bölgedeki savaş ortamını yeniden alevlendireceği kesindir. Aynı zamanda Rojava’ya yönelik böylesi bir saldırının Türkiye’deki yankısının da benzer olacağı kesindir. Savaşın, çatışmaların bedelini en ağır şekilde yaşayan Suriye ve bölge halkları için yeni savaş ve işgal politikaları değil, sorunların demokratik müzakereyle barışçıl yöntemlerle çözümünü esas alan politikalara ihtiyaç olduğu her zamankinden daha açıktır. Savaşın, insanlık suçlarının yanı sıra doğaya verdiği zararlar yaşamı daha fazla zorlaştırmaktadır. Özellikle askeri operasyonlar, altyapının yok edilmesine, ormanlık alanların tahrip edilmesine ve tarım arazilerinin kullanılamaz hale gelmesine neden olmuştur. Bu durum, halkın temel yaşam varlıklarına erişimini engellemekte ve bölgede büyük bir insani krize yol açmaktadır” ifadelerini kullandı. 
 
‘ROJAVA MODELİ SURİYE İÇİN MODELDİR’
 
Akyol, şöyle devam etti: “Rojava’da inşa edilmeye çalışılan ekolojik, demokratik, kadın özgürlükçü yönetim biçimi Suriye ve diğer bütün bölge ülkeleri için de ulusal, dinsel, kültürel sorunların çözümü için model sunmaktadır. Bizler doğa savunucuları olarak, Suriye’de olduğu gibi Türkiye’de de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümünün, savaşın yarattığı ekolojik yıkımın rehabilite edilmesinin de yolu olarak görüyoruz. Ekolojik restorasyon, bölgede barışın ve demokratik bir kültürün temellenmesi ile mümkündür. Buradan bir kez daha Rojava’ya yönelik saldırıların son bulmasını, Suriye’de de Türkiye’de de sorunların barışçıl demokratik temelde çözümünü esas alınması için Türk hükümetine ve bölge güçlerine çağrı yapıyoruz.”
 
‘ROJAVA ONUR MESELESİDİR’
 
Daha sonra konuşan Polen Ekoloji Kolektifi'nden Cemil Aksu, bölgedeki her türlü savaş politikasının bölgedeki yaşamı etkilediğini kaydederek, "Rojava'da ekolojik, demokratik, kadın özgürlükçü bir model var. Bu nedenle sadece Kürtler için değil dünya halkları için de Rojava bir onur meselesidir" dedi. Rojava'daki modelin korunması gerektiğini söyleyen Aksu, Şam üzerinden oluşturulmak istenen modelin halklara faydası olmayan bir model olduğunu belirtti. 
 
Son olarak konuşan DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş Altın ise, "Rojava insanlık onurudur. Rojava insanlığın varlık gerekçesidir. Bizler özgür, eşit, demokratik ve ekolojik yaşam için burada olmaya ve Rojava'yı savunmaya devam edeceğiz" dedi.