AMED – Alman Sosyolog Hauke Brunkhorst, "Abdullah Öcalan'ın çağrısı, giderek daha otoriter, faşist ve şiddet yanlısı hâle gelen dünya düzeninde ortaya çıkan nadir umut anlarından biriydi" dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne dünyaca isimlerden mesajlar gelmeye devam ediyor. Mezopotamya Ajansı'na (MA) mesaj gönderen Alman Sosyolog Hauke Brunkhorst, Abdullah Öcalan'ın çağrısını dünya düzeninde ortaya çıkan nadir umut anlarından biri olarak değerlendirdi.
Brunkhorst mesajında şu ifadelere yer verdi: "Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta İmralı Cezaevi'nden yaptığı Barış ce Demokratik Toplum Çağrısı, giderek daha otoriter, faşist ve şiddet yanlısı hâle gelen dünya düzeninde ortaya çıkan nadir umut anlarından biriydi. Çeşitlilik olmadan barış da demokrasi de mümkün değildir. Toplumu tek tipleştirmek, demokrasinin ortadan kalkması ve sürekli savaş anlamına gelir. Akıl, ancak hiç susmayan farklı seslerin uyumsuzluğu içinde bir birlik kurabilir; tıpkı bireysel ve kolektif öz-bilincin, ancak çatışma ve çelişki yoluyla birliğe ulaşabilmesi gibi.
ATILMIŞ KRİTİK BİR ADIMDIR
Demokrasi, yalnızca toplumsal sınıflar, cinsiyetler ve kültürler (dinler, etnik kimlikler, ırklar vb.) arasında güçlü, şiddet içermeyen ve üretken bir mücadeleye alan açtığı ölçüde vardır. Bu mücadele, sadece otoriter rejimler altındaki insanlık dışı yaşam koşullarını demokratik rejimler yoluyla aşmayı değil, aynı zamanda mevcut tüm demokrasiler içinde varlığını sürdüren insanlık dışı koşulları (hapsetme dâhil) daha fazla demokrasiyle aşmayı da hedefler.Barış ve demokrasi çağrısı, bu yönde atılmış kritik bir adımdır; hatta Ortadoğu'da son on yılların en önemli adımıdır."
HAUKE BRUNKHORST KİMDİR?
Hauke Brunkhorst (24 Ekim 1945, Marne/Holstein, Almanya doğumlu) Alman siyaset sosyoloğu ve sosyal bilimcidir. Avrupa-Üniversitesi Flensburg'da sosyoloji profesörü olarak görev yapmış; Avrupa anayasalizm, siyaset teorisi ve uluslararası hukukun evrimi gibi konular üzerine çalışmıştır. 1977'de Frankfurt Üniversitesi'nden doktorasını tamamlamış, 2009-2010 döneminde New School for Social Research'te Theodor Heuss Profesörü olarak ders vermiştir. Yazdığı önemli eserler arasında Adorno and Critical Theory ve Solidarity: From Civic Friendship to a Global Legal Community bulunur ve çağdaş kritik teori ile hukuk sosyal bilimleri alanında tanınmış bir akademisyendir.