AMED – Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle Amed İstasyon Meydanı'nda 4 Ocak'ta düzenlenecek mitingine katılım çağrısı yapan MEBYA-DER'liler "Bu miting, demokratik çözümü hayata geçirmenin başlangıcı olacaktır" dedi.
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) 4 Ocak'ta Amed İstasyon Meydanı'nda gerçekleştirilecek "Umut ve Özgürlük" mitingine dair açıklama yaptı. Dernekte yapılan açıklamanın Türkçesini MEBYA-DER Eşbaşkanı Gurbet Seviktek, Kürtçesini ise MEBYA-DER yöneticisi Hayrettin Güner okudu.
Özgürlük, onur ve halkların eşit yaşamı uğruna özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anıldığı açıklamada, "Devrim şehitlerimizin anısına bağlılığımız; barış içinde, demokratik bir toplumu inşa etme kararlılığımızın temelidir. Bugün burada bulunmamızın nedeni; yalnızca geçmişte yaşanan acıları hatırlatmak değil, aynı zamanda adaletin, özgürlüğün ve umudun toplumsal olarak yeniden inşa edilmesi için ortak bir çağrı yapmaktır. Kaybettiklerimizin yokluğunda geçen her gün, toplumsal vicdanda derin yaralar açmaktadır. Bizler, bu yaraların ancak hakikatle, adaletle ve demokrasiyle onarılabileceğine inanıyoruz" ifadeleri kullanıldı.
'TARİHSEL BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ'
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nın demokratik inşa süreci olduğu vurgulanan açıklamada, "Yıllardır süren savaş ve çatışmalı sürecin son bulmasına, demokrasiye, özgürlüğe, eşit yurttaşlığa ve gerekli yasal düzenlemelere zemin sunabilecek tarihsel bir dönemden geçiyoruz. Yaşam hakkının korunmadığı bir düzende özgürlükten söz etmek mümkün değildir. Demokrasi, ancak temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı koşullarda gerçek anlamını bulur. Kürt sorununun demokratik çözümü yıllardır ertelenmektedir. Oysa herkes bilmektedir ki bu sorunun çözümünün bir muhatabı vardır. Hukuku yok sayan tecrit sistemi, yalnızca bir kişiyi değil, toplumun tamamını etkilemektedir. Bu nedenle önderliğimizin özgürlüğü talebi, bireysel bir talep değil; toplumsal, siyasal ve tarihsel bir taleptir" denildi.
'MİTİNGİN KATILIMINI ÖRGÜTLEMELİ, GÜÇLENDİRMELİ VE BÜYÜTMELİYİZ'
Barışın ve demokratik çözümün yolunun, tecrit sisteminin ortadan kaldırılmasından geçtiğinin altı çizildiği açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Bu gerçeklikten hareketle, önderliğimizin özgürlüğünü gerçekleştirmek amacıyla bir miting düzenliyoruz. Bu miting, sıradan bir etkinlik değil; önderliğimizin özgürlüğüyle birlikte, başta Kürt toplumu olmak üzere tüm bölgeyi çatışma ve şiddetten kurtarmanın, demokratik çözümü hayata geçirmenin başlangıcı olacaktır. 'Umut ve Özgürlük Mitingi'ndeki umut, özgürlüğün kendisidir. Önderliğin özgürlüğüyle, halkların özgürlüğünün fiilen ve pratikte hayata geçmesidir. Bu nedenle güçlü bir katılıma, güçlü bir mitinge ihtiyaç vardır. Bu miting, 2026'ya yön verebilecek iradeyi, gücü ve toplumsal kudreti ortaya koymalıdır. Başta evladı şehit olan anneler, babalar, kardeşler; Kürt halkı ve demokratik toplumdan, barıştan yana olan tüm kesimler ve bireyler, bir seferberlik ruhuyla bu mitingin katılımını örgütlemeli, güçlendirmeli ve büyütmelidir."
Açıklama atılan " Bijî Serok Apo" ve "Jin, jiyan, azadî" sloganlarıyla son buldu.
