‘Fatma, insanlar yaşasın diye gittiği yerde öldürüldü’

img

ŞIRNAK - Silopi’deki yasak sırasında 2 Kürt kadın siyasetçi ile birlikte öldürülen KJA üyesi Fatma Uyar’ın annesi Hatice Uyar, “İnsanlar yaşasın diye gittiği yerde öldürüldü” dediği kızı ve arkadaşlarının unutulmaması gerektiğine dikkat çekti. 

Özgür Kadın Kongresi (KJA) üyesi Fatma Uyar, Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen “sokağa çıkma yasağı”nın devam ettiği 4 Ocak 2016 tarihinde Karşıya mahallesinden Yeşilyurt mahallesine geçmek isterken Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ile birlikte açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi.
 
Ömrünü siyasi çalışmalar ve kadın özgürlük mücadelesine adayan Uyar, 1993 yılında doğduğu köy Duhok’tan ailesi ile birlikte Şırnak’a göç eder. 7 çocuklu ailenin en küçüğü olan Uyar, genç yaşta başladığı siyasi çalışmaları esnasında tutuklanarak 9 yıl hapis cezasına çarptırılır. Mardin ve Siirt’te bulunan cezaevlerinde 5 yıl 3 ay kaldıktan sonra dosyası temyiz mahkemesinde bozulan Uyar, beraat eder. Cezaevinden çıktıktan sonra siyasi çalışmalarına kaldığı yerden devam eden Uyar, birlikte çalışma yürüttüğü Pakize ve Sêvê ile birlikte sivillere yardım etmek amacıyla kaldıkları mahallede taranarak öldürüldü.
 
‘CEZAEVİ VE SİYASİ ÇALIŞMALAR DIŞINDA PEK GÖRÜŞEMEZDİK’
 
Kızı öldürüldükten yaklaşık bir yıl sonra “örgüt üyesi olmak” iddiası ile tutuklanan ve 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen anne Hatice Uyar, özlemini duyduğu kızının mücadelesi hakkında konuştu. “Halkına olan bağlılığı bize olan bağından daha güçlüydü” sözleri ile kızını tarif eden anne Uyar, “Kızımı siyasi çalışmalar ve cezaevinden başka yerlerde pek görmezdim. Evden çok mahallede bulunan dostlarımız ile vakit geçirirdi. Sürekli halkın ve özellikle kadınların yaşadıkları sorunlar ile ilgilenirdi” diye konuştu.
 
ANNESİ İLE SON TELEFON GÖRÜŞMESİ
 
Kızının, “KCK” operasyonlarında tutuklanan babası Reşit Uyar’ın cezaevi görüşüne gitmek yerine yasaklarda halka yardım etmek için Silopi’ye gittiğini kaydeden anne Uyar, “Kızım Mardin cezaevinde tutukluyken babası da tutuklanarak aynı cezaevine götürülmüştü. Sırf babası ile aynı havayı solumasın diye kızımı Siirt Cezaevi’ne sürgün ettiler. Ama serbest bırakıldığında da yine mücadelesini sürdürdü. Yaşamını yitirmeden bir gün önce de beni aramıştı. Konuşmasında beni 3 gün içerisinde arayacağını söyledi. ‘Eğer aramasam bil ki şehit olmuşum’ dedi bana” sözleriyle kızı ile olan son görüşmesini aktardı. 
 
‘İNSANLAR YAŞASIN DİYE GİTTİĞİ YERDE ÖLDÜRÜLDÜ’
 
“Fatmam benim ciğerimdi” diyen anne Uyar, “Asla ‘siyasi çalışma yürütme’ demedim ona. Çünkü ben de onunla aynı fikirleri paylaşıyordum” dedi. Kızının tek hayalinin insanların özgür ve eşit bir şekilde yaşaması olduğunu aktaran anne Uyar, “Kızım insanlar yaşasın diye Silopi’ye gitti. Ama onu ve iki arkadaşını öldürdüler” diye konuştu.
 
‘YAŞAM SAVUNUCULARININ ÖDEDİKLERİ BEDELLER UNUTULMASIN’
 
Her Perşembe günü kızının Şırnak’ta bulunan mezarını ziyaret ederek dua okuduğunu söyleyen anne Uyar, kızından geriye kendisine hiçbir şey kalmadığını belirtti. Tek isteğinin halkını seven ve yaşamı savunduğu için bedel ödeyen insanların unutulmaması olduğunu aktaran anne Uyar, “Sadece Fatma’nın değil, Sêvê’nin, Pakize’nin, Mehmet Tunç’un, Asya Yüksel’in ve tüm insanca yaşamı savunanların ödedikleri bedeller asla unutulmasın” dedi.