Resmi internet sitesinde, 'Buluğ' ve 'Nikah' hakkında 9 yaşındaki kız çocuklarının gebe kalabileceği ve yanlarında velileri olmadan evlenebilecekleri yönünde yer alan tanımlamalar nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dönük tepkiler dinmek bilmiyor. Bu tanımlamalarla çocuk istismarına kapı araladığı gerekçesiyle özellikle kadınların yoğun tepkisiyle karşılaşan Diyanet, söz konusu içeriği internet sitesinden çekip, konuya ilişkin Cuma hutbesi yayınladı. 

 

Ancak yayınlanan hutbe metninde başka bir tartışmaya yol açacak ifadelere yer verildi.  Yayınlanan metinde bu kez “Yuva kurmanın, eş ve anne olmanın anlamını idrak etme rüştüne erişmiş olmak” evlilik yaşı için yeterli görüldü.

 

Cuma hutbesinden okunan metnin taşıdığı bu içerik, kuruma dönük tepkileri daha da büyüttü. Çocuk istismarını teşvik eden ve çocuk yaşta evlendirilmeleri meşrulaştıran tanımlamalara kurum sitesinde yer verilmesi gerekçesiyle Nar Kadın Dayanışması aktivistleri de, dün Çağlayan Adliyesi’nde Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında suç duyurusunda bulundu. 

 

Nar Kadın Dayanışması üyeleri, kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının meşrulaştırılmasına karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.

 

‘DİYANET, AKP POLİTİKALARININ SONUCUDUR’

 

 ‘Babası kız çocuğundan tahrik olabilir, erkek çocuğu annesinin dizinden tahrik olabilir’ gibi Diyanet’in bu zamana kadar ki kimi açıklamalarını hatırlatıp, “ ‘9 yaşındaki kız çocukları, 12 yaşındaki erkeklerle evlenebilir’ diyen Diyanet, tam anlamıyla AKP politikalarının bir sonucudur” diyen Nar Kadın Dayanışması üyesi Eylem Altun, kadınların bu söylemleri kabul etmeyeceğini söyledi.  

 

AKP Hükümeti’nin iktidarda olduğu 15 yılda, kadın cinayetlerini önlemek adına bir girişimde bulunmadığına da dikkat çeken Altun, “Gittikleri karakolda evlerine geri yollanan, kocaları ile barıştırılan birçok kadın öldürüldü. 15 yıllık AKP iktidarı süresince kadına yönelik şiddetin had safhaya ulaştığı açığa çıkmış durumda. Biz kadınlarımızın, çocuklarımızın öldürülmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

 

‘TOPLUM KADIN BEDENİ ÜZERİNDEN ŞEKİLLENDİRİLİYOR'

 

Nar Kadın Dayanışması üyesi Çiçek Çatalkaya da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Kadın şiddeti din eksikliği ile ilgilidir, bu konuda Diyanet’e görev düşüyor" açıklamasını hatırlattı.

 

AKP’nin toplumu özellikle kadın bedeni üzerinden yeniden şekillendirmek istediğini, dile getiren Çatalkaya, şekillendirilmek istenen toplumun da dini referanslar ile oluşturulmak istendiğini ifade etti.

 

Diyanet’in bu yönlü açıklamaları ile toplum yapısının değiştirilmeye çalışıldığını söyleyen Çatalkaya, “Yapılan açıklamalar ile hukuk devleti ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir manzaraya sahip olacağının ipuçları bunlar” diyerek, kadınların bu duruma karşı sessiz kalmayacağını vurguladı. Çatalkaya, AKP, Diyanet ve kadına karşı düşmanca politika sergileyen tüm kurumlara karşı mücadele etmeye ve seslerini yükseltmeye devam edeceklerini vurguladı.

 

Çatalkaya, Diyanet İşleri Başkanlığı’na diğer bakanlıklardan daha fazla bütçe ayrılmasına da dikkat çekti. Çatalkaya, “Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerek. Diyanet’in devlet korumalığında çıkarılması ve ayrılan bütçenin kesilmesi gerek. Herkes kendi inancını gerçekleştirebilecek güce ve inanca sahip, böyle bir başkanlığa gerek yok” diyerek, kadınların verilen fetvalara karşı eylem hazırlığında olduğunu belirtti.

 

'RAKAMLAR ÇOK CİDDİ'

 

Neslihan Karataş, yapılan bu tür açıklamalardan sonra kadın cinayetleri ve kadın yönelik şiddetin artış gösterdiğine dikkat çekti. 

 

2017 yılında 409 kadının öldürüldüğünü, 387 çocuğun istismara uğradığını hatırlatan Karataş, “Bu rakamlar çok ciddi. Tüm bunlara rağmen Erdoğan, kadına yönelik şiddetin artış göstermesinin nedenini Diyanet’in bu işe el atmaması olarak değerlendirdi. Diyanet ne zaman bir fetva verse kadınlar daha çok öldürülüyor, çocuklar daha fazla istismara maruz kalıyor” dedi.

 

Diyanet’in yayınladığı fetvanın ortaçağ zihniyeti olduğunu söyleyen Karataş, kadınların bu zihniyete geçit vermeyeceğini belirtti. Diyanet açıklamalarının zihniyet meselesi olduğunu, Ensar Vakfı, Karaman ve Dikili’de yaşananlar ile karşılık bulduğuna işaret eden Karataş, “Çocuklarımız bu kurumlarda cinsel istismara uğradı, yandı. Bu yaşananların her alanda hesabı sorulacak. Sanmasınlar ki kadınlar susacak ve söylemleri kabul edecek. Bu böyle gitmez” dedi.

 

AKP iktidarı baskıcı rejimini en çok kadınlar ve çocuklar üzerinde uyguladığını söyleyen Karataş, “Kadınlar bu söylemlere boyun eğmeyecek. Bu yasalara, fetvalara, söylemlere karşı sokaklarda olacak” diyerek tüm kadınları mücadeleyi büyütmeye çağırdı.