İSTANBUL - İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, Tekirdağ F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan trans kadınların tecritte tutulduğunu belirterek ayrımcı uygulamaları protesto etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, Tekirdağ F Tipi Cezaevinde bulunan tutuklu trans kadınlar Buse ve Diren’e yapılan ayrımcı uygulamaları ve tacizi duyurmak amacıyla basın toplantısı düzenledi. Dernek binasında düzenlenen toplantıya İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD ve Hapiste LGBTİ üyeleri katıldı.
'TECRİTTE TUTULUYORLAR'
Açıklamayı okuyan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Buse ve Diren’in cinsiyet kimliklerine sahip çıkan iki trans kadın olduğunu belirterek, “Buse, Erzurum DGM'de hiç avukatı olmadan yargılanan bir müebbet hükümlüsü, siyasi mahpustur. Diren ise, ‘örgüt propagandası’ yapmak iddiasıyla yargılanıp 3 yıl ceza almış bir siyasi mahpustur. Buse'nin cezaevinde geçireceği daha 17 yılı var; Diren ise 1 yıl sonra tahliye olacak. Her ikisi de cezaevinde tecritte tutuluyorlar” dedi.
Tutukluların trans kadın olmalarına rağmen zaman zaman erkek gardiyanların elle aramasına maruz kaldıklarını ifade eden Keskin, gardiyan ve askerlerin onları rencide etmek için sık sık kendilerine, ya “beyefendi” ya da kimliklerinde yazılan “erkek” isimleriyle hitap ettiklerini aktardı.
‘BAKANLIK RAPORU YETERSİZ BULDU’
Buse’nin kadın kimliğine sahip olmayı amaçladığı için ameliyat olmak istediğini kaydeden Keskin, yaşanan hukuki süreci şöyle anlattı: "Kişinin cinsiyet değişikliğine başvurması işlemi, Medeni Kanun’un 40. maddesinde tanımlanıyor. 40. maddeye göre, kişi mahkemeye başvuruyor ve cinsiyet değiştirme ameliyatı olmak için izin istiyor. Mahkeme, kişiyi teşekküllü bir devlet hastanesine sevk ediyor. Hastane heyeti, 'kişinin fiziken ve ruhen cinsiyet değiştirmesinin uygun' olduğuna ilişkin rapor veriyor, mahkeme de ‘cinsiyet değiştirmeye' izin veriyor. Buse, tüm bu işlemleri cezaevinde tamamlamış; kendi çabasıyla Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, 'cinsiyet değiştirme izni' talep etmiş. Mahkeme Buse'yi Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu'na şevketmiş ve Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu, 21 Temmuz 2017 tarihli raporu ile 'kişinin transseksüel yapıda olduğu ve cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından uygun olduğu' şeklinde durum tespiti yapmış. Ve mahkeme de bu raporu dayanak alarak Buse'nin 'cinsiyet değişikliğine' ilişkin izin kararını vermiş ve bu karar kesinleşmiş. Ancak, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevfik İşleri Genel Müdürlüğü, Türk Ceza Kanunun 122. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ayrımcılığı Yasaklayan 14. maddesine aykırı bir biçimde, Buse için verilen raporun yetersiz olduğuna karar vermiş.”
Keskin, Buse'nin “Bedenimdeki hapishaneden kurtulmak istiyorum” dediğini aktardı.
‘AMELİYAT İÇİN İMKAN SAĞLANMALI’
Buse'ye karşı Adalet Bakanlığı tarafından takınılan ve ayrımcılık içeren bu tutumun bir an önce değiştirilerek iç hukuk ve uluslararası sözleşmelere uygun bir biçimde davranılması gerektiğini ifade eden Keskin, Buse'nin İstanbul'daki cezaevlerinden birine nakledilmesi ve vakit geçirmeksizin cinsiyet değişikliği ameliyatının gerçekleşmesine imkan sağlanmasını talep etti.