KESK'li kadınlara polis engeli

  • kadın
  • 15:04 22 Kasım 2021
  • |
img
DİYARBAKIR/İSTANBUL - Diyarbakır’da açıklama yapmak isteyen KESK’li kadınlar polislerce engellenirken, DİSK Kadın Komisyonu ise, 25 Kasım’da meydanlarda olacaklarını söyledi.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Diyarbakır’da yapmak istedikleri açıklama sırasında polis engeli ile karşılaştı. Ellerinde “Eşitlik ve özgürlük mücadelesinden vazgeçmiyoruz! İsyanımızı büyütüyoruz” pankartı ile Ofis semtindeki AZC Plaza önüne gelen kadınlara, polisler engel olmak istedi. Kadınlar bunun üzerine oturma eylemi yaptı. Polisler, kalkanları ile basın mensuplarının görüntü almasını da engellemeye çalıştı.
 
Polisin tutumunu zılgıtlarla protesto eden kadınlar, sık sık “Jin, jiyan, azadi” ve “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları attı. Burada konuşan KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun, “Biz kadınlar bugün dünyanın dört yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen kapitalizme karşı isyanımızı meydanlara taşımak,  kadın dayanışmasının sınırları aşan gücüyle buluşmak ve itirazlarımızı hep birlikte daha fazla duyurmak için yine alanlardayız” dedi. 
 
ERKEĞE CEZASIZLIK KADINA YAPTIRIM
 
Erkeklerin uyguladığı her türlü şiddete cezasızlıkla kadınlara dönük şiddetin desteklendiğinin altını çizen Koyun, kadınların ise kendi hayatlarını savunmaları halinde en ağır biçimde cezalandırıldığını vurguladı. Koyun, “Bu yaklaşım alenen kadınların hayatına kastederek de olsa erkek egemen sistemin tüm mekanizmaları ile korunacağının beyanıdır. Eş başkanlık gerekçe gösterilerek kayyım eliyle gasp edilen belediyelerde kadın merkezleri ve kadın sığınakları kapatılmış, başvurucu kadınların dosyalarındaki bilgiler deşifre edilmiştir. Kayyumlar, KHK ile ihraç edemedikleri uzmanlık alanlarında çalışan kadınları görevinden alıp erkek yöneticinin emri altında çalışmaya zorlamış, mobbing, aşağılama ve hatta şiddet uygulamalarına maruz kalmışlardır. Ortaçağ zihniyeti bir kez daha hortlatılmış, kurumlardaki tüm kadın arşivleri, belgeleri, dosyaları, kitapları imha edilmiştir” ifadelerini kullandı. 
 
‘HAKKIMIZI SOKAKTA ALIRIZ’
 
“Yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz” diyen Koyun, “Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz ‘kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir.’ Bu şiddeti önlemenin en önemli yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçer. Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte,  sokakta, cezaevinde, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz” dedi. 
 
Açıklama, kadınların slogan ve alkışlarıyla son buldu. 
 
DİSK: 25 KASIM’DA MEYDANLARDAYIZ 
 
İstanbul’da ise Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kadın Komisyonu, Kadıköy İskele Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, "ILO 190 sözleşmesi onaylansın" pankartı açılıp, "Yaşasın kadın dayanışması" ve "Kadın cinayetleri politiktir" dövizleri taşındı. Kadınlar sık sık, "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz" sloganları atıldı. 
 
Kadınlar adına açıklamayı okuyan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, kadına dönük şiddetin arttığını belirterek, 25 Kasım’da meydanlarda olacaklarını söyledi. Çerkezoğlu, "DİSK olarak bu yıl da 25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde' isyanımızı yükseltiyoruz.  İçinden geçtiğimiz salgın koşulları kadınların evde ve kamusal alanda karşılaştığı şiddeti, tacizi ve ayrımcılığı artırdı. Salgın, dünyanın her yerinde var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini daha da derinleştirdi. Kadınlar daha fazla iş ve istihdam kaybına uğradı ve daha çok yoksullaştı. Çocuk, yaşlı ve hasta bakımı kadınların üzerine yıkıldı" ifadelerini kullandı.
 
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN'
 
Erkek şiddetine değinen Çerkezoğlu, iktidarın kadına yönelik politikalarını eleştirdi. Çerkezoğlu, "En yaygın hak ihlallerinden biri olan kadına yönelik erkek şiddeti eşitsizliklerden, ayrımcılıklardan ve ataerkil sistemin güç ve iktidar ilişkilerinden beslenmeye devam ediyor. Tüm bunların üstüne siyasi iktidarın kadın düşmanı politikaları eşitsizliği ve ayrımcılığı derinleştiriyor. Kadına yönelik şiddeti önlemek, kovuşturmak, ortadan kaldırmak için düzenlenmiş ve Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek için atılan adım bu örneklerden yalnızca biridir" diye konuştu.