ANKARA – KESK Kadın Meclisi, yarın Ankara’da yapılacak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mitingine çağrı yaparak, kadınlar olarak emek, eşitlik ve barış talebiyle alanlarda olacaklarını söyledi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Meclisi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yarın Ankara’da yapılacak mitinge çağrı yapmak için Eğitim Sen Ankara 2 Nolu Şube’de basın açıklaması yaptı. “OHAL ve KHK’lere karşı dayanışmayla güçleniyor, hayatımızı örgütlüyoruz yaşasın 8 Mart” pankartının açıldığı açıklamayı Eğitim Sen Ankara 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Canan Çalağan yaptı.
KESK’li kadınlar olarak bu yıl da kadınların kendi hayatlarını ve dünyayı dönüştürmek için alanlarda olacaklarını belirten Çalağan, “İş yerlerimizde emeğimizin, iş güvencemizin ve eşitliğin sağlandığı çalışma koşullarının yaratılması için kadın emekçilerle bir araya gelerek, örgütlenerek 8 Mart’ta da alanları en geniş kadın kitleleriyle buluşturmak için çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
‘KADIN EMEĞİ DEĞERSİZLEŞTİRİLDİ’
Olağanüstü Hal’in ilanıyla birlikte kadınlara yönelik saldırıların artarak devam ettiğine dikkat çeken Çalağan, OHAL ile birlikte 11 kadın kurumu ve bir çocuk hakları derneğinin kapatıldığını hatırlattı. Seçilmiş kadın belediye eşbaşkanlarının ve milletvekillerinin tutuklandığı, kadınların baskıyla yıldırılmaya çalışıldığı bir süreçten geçildiğini belirten Çalağan, kadın istihdamının arttırılmasına yönelik kağıt üzerinde sözler verilmesine rağmen bunun sahalara kadının emeğinin değersizleştirilmesi olarak yansıdığını ifade etti.
‘MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Son bir buçuk yılda 150 bin çalışanın haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edildiğini ve bunların yüzde 20’sini kadınların oluşturduğuna dikkat çeken Çalağan, şöyle dedi: “Ataerkil kapitalizm koşullarında ücretli çalışmaya dahil olmak çalışma yaşamında da birçok eril düzenlemeyle mücadele etmek demek anlamına geliyor. Diğer yandan; ücretli çalışma kadınlar için görece bir ekonomik bağımsızlık ve kendi ayakları üstünde durmak için olanaklar anlamına da geliyor. Bu kapsamda kadınların işten atılması, hem çalışma yaşamında kadınların mücadelesini etkisizleştirmek hem de kadınları eve, geleneksel rollere kapatmak ve erkeğe/aileye bağımlı kılmak anlamına geliyor. Biz kadınlar ücretli veya ücretsiz emeğimizin sömürüsüne karşı tüm bu saldırıları püskürtecek güce ve kararlılığa sahibiz. Son arkadaşımız işine geri dönünceye ve emeğimiz özgür oluncaya dek mücadelemizi sürdüreceğiz.”
ALANLARDA BARIŞI HAYKIRACAĞIZ
Efrin operasyonu ile birlikte ırkçı, şoven ve savaş çığırtkanlığının arttığını ve bunun da kadınlara yönelik eril şiddetin artmasına sebep olduğunu dile getiren Çalağan, “Savaşlarda en ağır sonuçları yine kadınlar ve çocuklar yaşıyor. Savaş kadın ve çocuklar için açlık, yoksulluk, taciz, tecavüz ve ölüm demektir. Bu nedenle biz kadınlar barış talebinin vatan hainliğiyle eş değer tutulduğu böylesi bir süreçte dahi barış için mücadeleden ve ‘savaşa hayır, barış hemen şimdi’ demekten geri durmayacağız” diyerek alanlarda barışı haykıracaklarını vurguladı.
“Susmuyoruz, korkmuyoruz ve itaat etmiyoruz” diyen Çalağan, yarın saat 15.00’te Ziya Gökalp Caddesi, Çankaya Belediyesi önünde buluşacaklarını belirterek, tüm kadınları alanlara çağırdı.