‘Kadına yönelim ideolojik ve politiktir’

img

İZMİR - "Eşitlik penceresinden toplumsal cinsiyet" konulu panelde konuşan Doç. Dr. Elif Gürsoy, erkek egemen aklın, şiddeti “kadını ıslah etme” aracı olarak kullandığını ifade ederek, kadına yönelimin ideolojik ve politik olduğunu dile getirdi. 

İzmirli kadınlar 8 Mart etkinlikleri kapsamında, Gaziemir Belediyesi Meclis Salonu'nda "Eşitlik penceresinden toplumsal cinsiyet" konulu panelde bir araya geldi. 
 
Panelde ilk olarak “Hukuk ve kadın” sunumu ile avukat Birgül Değirmenci söz aldı. Kadın dayanışmasının önemine dikkat çeken Değirmenci, kadınların 1700’lü yıllardan bu yana verdikleri kimlik mücadelesinin sonucunda günümüze gelindiğini aktardı. Kadınların özel alanlara hapsedilmeye çalışıldığını belirten Değirmenci, bu şekilde kadın mücadelesinin önüne geçilmek istendiğini söyledi. Değirmenci, ancak, kadın mücadelesinin söz konusu baskıyı yendiğini belirtti. 
 
‘ŞİDDET KADINI ISLAH ARACI OLARAK KULLANILIYOR’
 
Ardından söz alan "Eşitlik penceresinden toplumsal cinsiyet" kitabının yazarı Doç. Dr. Elif Gürsoy da, “Namus Algısı ve Kadın” başlıklı sunumunu yaptı. Kadınların sağlığını etkileyen konularda “namusun” eril bakış açısıyla şekillendirildiğini ifade eden Gürsoy, cinsiyete göre farklı “namus” algıları oluştuğunu söyledi. “Namuslu erkeğe” sahiplenici bir rol biçilirken, kadına ise birey olarak var olmadığı bir rol çizildiğini söyleyen Gürsoy, toplumsal cinsiyet rollerinin çizilmesinde “namusun” belirleyici olduğunu ifade etti. 
 
Gürsoy, kadına yönelik şiddetin erkek egemen akıl için “kadını ıslah etme” aracı olduğunu belirterek, bu durumun ideolojik ve politik olduğunu dile getirdi. Gürsoy, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2017’de yaptığı bir araştırmada her iki kadından birinin fiziksel şiddete maruz kaldığını ve kadınların psikolojik, ekonomik, fiziksel, cinsel şiddet türlerinden haberdar olmadığını ifade etti.
 
‘KADIN İSTİHDAMININ ARTMASI GEREKİR’
 
Ekonomist Derya Altun ise, “Belediyeler Toplumsal Cinsiyetin Neresinde” başlıklı sunumunu yaptı. Toplumsal cinsiyet rollerinin belediyenin her alanında kadınların dahil olduğu yapıda düzenlenmesi gerektiğini belirten Altun, kreş  yapımının arttırılması; gündüz bakım evleri, kültür yeri, pazaryeri gibi alanlarda emzirme küçük bakım merkezlerinin olmadığı yerlere ruhsat da verilmemesi gerektiğini dile getirdi. Altun, kentteki üniversiteler ve kadın kurumlarıyla ortaklaşılması ve kadın istihdamının da arttırılması gerektiğini söyledi. Altun, sokakların gece kadınların gezebildiği, ulaşım araçlarının daha geç saatlerde çalıştığı bir kent modelinin kadınların ihtiyaçları temelinde düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. 
 
Panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.