Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu, Özgür Gündem Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Gurbetelli Ersöz'e atfen 7 Ekim Kürdistan Kadın Gazeteciler Günü'ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. 

 

"Gurbetelli Ersöz'den Ayfer Serçe'ye, Deniz Fırat'tan Nujiyan Erhan'a özgürlük ve hakikat yolunda bedel ödeyen kadınlardan devraldığımız inançla karşılıyoruz Kürdistan Kadın Gazeteciler Günü'nü" denilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kürt halkına, kadınlara, ezilenlere, egemenlerin 'öteki' gördüğü tüm kesimlere yönelik saldırıların arttığı, OHAL adı altında zulüm ve işkencenin meşrulaştırıldığı  bir dönemde gazeteci olmanın, bir de Kürt kadın gazeteci olmanın ne demek olduğunu en ağır şekilde hissettiğimiz günlerden geçiyoruz.  Hakikatin sesini kısmaya çalışan iktidarın algı operasyonlarına karşı biliyoruz ki sorumluluğumuz her zamankinden daha fazla. Biliyoruz ki, cenazesi günlerce sokak ortasında bekletilen Taybet Ana, binlerin gözü önünde polis kurşunu ile vurulan Kemal Kurkut, yasa tasarıları ile hayatları ve hakları gasp edilmesin diye sokaklara çıkan binlerce kadın,  iktidarın tam da kısmak istediği hakikatin sesine karşı gerçeğin en çıplak fotoğrafları oldu."

 

'BAYRAĞI İLERİYE TAŞIMAKTA KARARLIYIZ' 

 

"Özellikle erkek egemen siyasete karşı kadın odaklı haberciliğin gücünün önemini iliklerimize kadar hissettiğimiz şu günlerde, bütün algı operasyonlarına karşı topluma gerçekleri ulaştıracak  yegane gücün özgür basın olduğu aşikardır" ifadelerine yer  verilen açıklamada, Kadın Gazeteciler Platformu olarak özgür basın geleneğinin toplumda yarattığı güvenin bayrağını daha da ileriye taşımaya kararlı oldukları belirtildi. 

 

'KADINLARIN SESİNE SES OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ' 

 

Açıklamada son olarak şunlar belirtildi: "Mirasını devraldığımız Gurbetelli Ersöz nasıl ki baskının, faşizmin en çok hissedildiği, faili meçhullerin yaşandığı, gazete bürolarının bombalandığı bir dönemde cesareti ve iradesiyle Türkiye'nin ilk kadın genel yayın yönetmeni olduysa, işkence ve baskılara karşı sözünü sakınmayıp hakikati savunduysa, onun ardılları olarak bizler de hakikatin peşinden gitmeye devam edeceğiz. Nasıl ki Deniz Fırat, DAİŞ çetelerinin vahşetini dünyaya duyurduysa, Nujiyan Erhan Êzidî kadınların çığlığı olduysa bizler onların kameralarını ve kalemleri bıraktıkları yerden  devralarak kadınların sesine ses olmaya devam edeceğiz."