Kadın Savunma Ağı: Yeni yaşamı birlikte kuracağız

HATAY - Defne ilçesinde depremzede kadınlarla dayanışma gösteren Kadın Savunma Ağı aktivistleri, kadınların iş yükünün arttığına ve şiddet olaylarının yaşandığına dikkati çekerek, “Kadın kadının yurdudur. Yeni yaşamı birlikte kuracağız” dedi. 
 
Kadın Savunma Ağı, Hatay’ın Defne ilçesi Asi Nehri kenarında kurulan Sevgi Parkı'na depremden etkilenen kadınlar ve çocuklar için alanda dayanışmayı örüyor. Ağ, kadın kahvesi, dayanışma çadırları ve çocuklar için oyun masaları kurarak, “kadın, yaşam, özgürlük” şiarıyla çalışmalarını sürdürüyor.  
 
SOSYAL BİR ALAN: KADIN KAHVESİ 
 
Kadın Savunma Ağı, olarak depremin ilk gününden bu yana alanlarda olduklarını aktaran Namigar Uçar, “Buraya bir kadın dayanışma çadırı kurduk, bunun yanında kadın kahvesi kurduk. Kadınların temel ihtiyaçlarının dışında sosyalleşebilecekleri, bir şeyler paylaşabileceğimiz, gerek avukat gerekse de psikolojik destek sağlayabileceğimiz, yönlendirebileceğimiz ve bu iletişimin sağlanabileceği alanlar yaratmaktı. Biz de bunun için kadın kahvesi kurduk. Kadın kahvesine günde çok sayıda kadın geliyor, burada hijyenik malzemeler, iç çamaşırı, kadın kıyafetleri ve çocuk kıyafetleri dağıtımı yapıyoruz. Bütün bunların dışında köylerden tanışık olduğumuz kadınlar var. Bu kadınlar da bize köylerdeki ihtiyaçlarını bildiriyor, biz de onlara ziyarette bulunuyoruz ve ihtiyaçlarını ulaştırıyoruz” diye belirtti. 
 
PED VE HİJYENİK MALZMEYE İHTİYAÇ VAR
 
Kadınların daha çok hijyenik malzemeye ihtiyaç duyduğunu aktaran Uçar,“Alana ilk ped ve sütyen getiren bizleriz çünkü ilk geldiğimizde kadınlar günlerdir ped, sütyen ve iç çamaşırı aradıklarını söylediler. Halen de en çok ihtiyaç ped ve hijyenik malzeme ve biz de bunları öncelikli sağlamaya özen gösteriyoruz” dedi. 
 
‘KADIN KADININ YURDUDUR’
 
Yeni bir yaşamı kadın öncülüğünde kuracaklarını söyleyen Uçar, sözlerini şöyle tamamladı: “Kadın kahvesinde otururken de sürekli şunu yineliyoruz, kadın kadının yurdudur. Yine birlikte el ele vererek bir yaşam kurmaya bunu örgütlemeye çalışıyoruz. Bu yaşamı kurarken de istiyoruz ki, eskisinden farklı bir şeyler olsun. Artık kadınlar ev içi emeklerinin sömürülmediği, şiddete maruz kalmadığı, daha güvenceli, özgür bir ortamda yaşamlarını sürdürsünler. Yeniden yaşamı kurarken bunu örgütlemeye çalışıyoruz. Bunu da el birliğiyle, yaralarımızı sararak yapmaya çalışıyoruz. Biliyoruz ki yeniden yeşereceğiz, yeniden hayatı kuracağız, gelecek kadınların ve çocuklarındır.”
 
BİRİKEN ÖFKE KADINA YÖNELTİLİYOR 
 
Ağ avukatlarından Ayşe Kır, çadır yaşamına geçişle birlikte kadınların iş yüküne işaret ederek, “İnsanlar çadırda yaşamaya başladılar, çadırların yetersiz olmasından ötürü, tek bir çekirdek aile formunda evleri varken şuanda büyük çadırlarda, kayınvalide, kayınpederiyle büyük bir aileyle yaşamaya başladılar. Tüm ailenin yükü kadınların üzerine yüklenmiş durumda. Öncesinde küçük bir aile içerisinde emek verirken, şuanda büyük bir aile içerisinde yük taşıyorlar. Çadır alanlarında şiddet vakalarının da arttığına dair bilgiler alıyoruz. İnsanlar burada travmatik bir olay yaşadılar ve öfkelerini neye yönelteceklerini bilmiyorlar. Burada kısıtlı kaynaklar var, hala çadıra erişemeyen insanlar var ve insanlar öfkelerini nereye yönlendireceklerini bilmiyor. Belirsizlik ve güvensizlik var. Bunların yanında bir de aile dinamiğiyle birlikte kadına yönelik bir baskı durumu var” ifadelerini kullandı. 
 
‘DAYANIŞMA GÜÇ VERİYOR’
 
Dayanışmanın kadınlara güç verdiğini vurgulayan Kır, “Bunun hissedilmesi bile kadınlar güç veriyor, burada oturup, beraber dertleşiyoruz. Yani deprem sonrasında yaşanan krize karşı bu dayanışma kadınlara iyi geliyor. Kadınlar iyi olduğu zaman aile ve çocukları da iyi oluyor” dedi. 
 
MA / Eylem Akdağ