Diyarbakırlı kadınlar: Yaşamımızı hedef alan yasaları kabul etmiyoruz

img

DİYARBAKIR - Müftülük tasarısına tepki gösteren Diyarbakırlı kadınlar, tasarıyla kadına yönelik saldırıların yasallaştırılmak istendiğini belirterek, yaşamlarını hedef alan yasaları kabul etmeyeceğinin altını çizdi.   

İçerisinde müftülere resmi nikâh kıyma yetkisi de veren “Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, geçtiğimiz günlerde Meclis İçişleri Komisyonu’nda görüşüldü. Daha sonra da Meclis Alt Komisyonuna gönderildi. Tasarıda müftülere resmi nikah yetkisi verilerek, doğum kaydının da yazılı belge yerine sözlü beyanla yapılmasını amaçlıyor. Yine çocuk yaşta evlilikler, cinsel istismara maruz kalan kişilerin istismarcılarıyla evlenmesi gibi, kadınlara yönelik her türlü saldırıyı beraberinde getireceği ön görülüyor. Komisyonda görüşülen yasa tasarısı büyük bir tepkiye neden oluyor. 
 
‘ERK ZİHNİYETİ GÜÇLENDİRECEK’
 
Diyarbakır’daki kadınlar tepkilerini dile getirdi. Zelal Bilgin, çıkarılan yasaların bir bütün ele alınması gerektiğini ifade ederek, “Bu sadece müftülük yasasıyla alakalı bir şey değildir. Bugüne kadar elde edilen kadın kazanımları yok edilmek isteniyor. Müftülük tasarısı da erkek egemen zihniyetini daha çok güçlendirmeyi amaçlıyor” dedi. Bilgin, kadınların, mücadelesi ve direnişiyle birçok kazanım elde ettiğini vurgulayarak, son dönemlerde toplum üzerinde artan baskının kadınlara farklı boyutuyla yansıdığını söyledi. 
 
‘SALDIRILAR YASALAŞIYOR’
 
Sadece erkeklerin söz hakkı olduğu ve desteklediği çeşitli yasaların çıkarıldığına dikkat çeken Bilgin, “Müftülük yasası da bunun bir ürünüdür. Son dönemlerde yaşanan kadına yönelik cinsel saldırı ve soykırım bunun başka bir aşamasıdır. Müftülük yasası kadına yönelik birçok hak ihlalinin yeniden yaşama geçirmesi anlamını taşıyor. Kadına yönelik saldırılar yasalaştırılıyor. Müftülük yasasıyla cinsel istismar artacak, çocuk gelinler çoğalacak. İstismara maruz kalan kadın ve çocuklar yasaya dayanılarak evlendirilecek. Suç işleyen erkekler yasalar eliyle affedilecek” diye konuştu.  
 
‘HERKESE DOKUNACAK BİR YASA’
 
Türkiye’de namus olgusunun sadece kadınlara kilitlendiğine işaret eden Bilgin, “Bu yasayla aileler kendilerini temize çıkarmak için kadınların istismarcıyla evlenmesini onaylayacak. Tasarının geçmemesi için büyük bir sesin çıkması gerekiyor. Bu maddelerin hepsinin OHAL döneminde hayata geçiriliyor olması; ‘OHAL neye karşı ilan ediliyor?’ sorusunu tekrar gündeme getiriyor. Herkese dokunacak bir yasa, bu nedenle herkesin karşı çıkması gerekir” diyerek çağrıda bulundu.  
 
‘KÖLELİĞİ CANLADIRMAK İSTİYORLAR’
 
Rojin Şeker de, Rosa Lüksemburg’un, “Hareket etmeyenler, zincirlerin ağırlığını fark edemezler” sözünü hatırlatarak, erkek zihniyettin bunun farkında olduğunu ve kadınları küçük yaşta evlendirmek için yasalar çıkarıldığını aktardı. Şeker, “Küçük yaşta zincirleri ayaklarına bağlamak için uğraşıyorlar. Bu tasarı da çocuk yaşta evlilikleri artıracak. Tasarı, kadını eve kapatma ve kölelik sistemini yeniden canlandırmayı hedefliyor” dedi. 
 
‘ERKEK YASALARINI KABUL ETMİYORUZ’
 
Şeker, küçük yaşta evliliklerin kadınlarının hayatının bitişi, bir toplumu esir ettiğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Amaçları, yasalar eliyle mevcut kadına yönelik şiddetin dozajını artırmaktır. Erkekler eliyle hayata geçirilen yasayı kabul etmiyoruz. AKP önce kadınların talep ettiği hakları versin, yaşamımızı hedef alan bu yasaya karşı topyekûn ayaklanmalıyız.”
 
'KADINLAR SOKAKLARA DÖKÜLMELİ'
 
HDP Diyarbakır il yöneticisi Gülseren Pervane ise, AKP'nin Osmanlı İmparatorluğu’na geri dönmek istediğine ifade ederek, müftülük yasasının çok eşliliği, cinsel istismarı ve kadınları eve kapatarak itaat etmesini hedeflediğini kaydetti. İktidarın kadınlardan korktuğu için bu yasaları çıkarttığını söyleyen Pervane, "Yasa ile kadına yönelik var olan tüm saldırılar kat be kat artacak ve yasalaştırılacak.  Kadınlar buna karşı gelip, birlik olmaması lazım. Kadınlar bu yasayı kabul etmeyerek, sokaklara dökülmeli" şeklinde konuştu.