Germiyan köyünün koruyucuları kadın oyuklar

img

İZMİR – Germiyan köyünde yaşayan Leyla Kaya’nın yaptığı yöresel kıyafetli kadın oyuklar, köyün koruyucuları olarak görülüyor. 

İzmir’in Çeşme ilçesindeki Germiyan köyünün koruyucuları 67 yaşındaki 5 çocuk annesi Leyla Kaya’nın yaptığı yöresel kıyafetli kadın oyukları. Germiyan köyünde bulunan bembeyaz evlerin arasına ve tarlalara konulan yöresel kıyafetli kadın oyuklar, köye ayrı bir renk de katıyor. Tarım ile uğraşıp kavun satan Kaya, oyuk yapımının Türkiye’nin modernleşen köylerinin arasında unutulmaya yüz tutmuş geleneksel bir sanat olduğunu söyledi. Kadın oyuklarla hem toprağı hem de el becerilerini hatırlattıklarını belirten Kaya, aynı zamanda yaptığı oyuklarla geçimini sağlıyor. 
 
'KÖYÜMÜZÜ KADIN OYUKLAR KORUYOR' 
 
İlk yaptığı oyuğun tahtadan küçük bir bebek olduğunu belirten Kaya, "Oyukları  yapmak için eski püskü tahtaları topluyorum. İki tahtayı birleştirip öyle yapıyorum. Kafalarına hep yün, pamuk bez koyup yapıyorum. Kaşlarını, gözlerini, saçlarını iplerden yapıyorum. Ellerim ile güzelliklerini işliyorum oyuklara. Kadın çorapları ile düzleştiriyorum. Küçük bebeklerin bedenlerini yaptıktan sonra yüzlerini yünlerden yapıyorum. Bazen buralarda yapılan festivallere götürüyorum yaptığım oyukları bazen de evimin önüne koyuyorum ve gelen geçen canı isteyene veriyorum. İnsanlar bahçelerine alıyor. Sürekli bakımlı kadınları oyuklarıma yansıtıyorum. Çünkü kadınlar çok güzel giyiniyorlar. Erkek oyuk yaptım mı çirkin oluyordu ve kimse beğenmiyordu. Günümüz de kadınlar hep şiddet görüyor.  Buradaki amacım kadınların insanları korkutması değil, güler yüzleri ile karşılamasıdır. Bizim köyü güler yüzlü kadın oyuklar koruyor" dedi. 
 
'KÖYÜMÜZ BEBEK, OYUKLAR DA ANNELERİ'
 
"Kadınlar değil bir köyü, koca dünyayı korur ve yönetirler" diyen Kaya söyle devam etti: "Düşünün Germiyan köyü bir bebek olsa oyuklar da bir annedir ve güler yüzleri ile korurlar. Genelde oyuktan yaptığımız kadınlara bu yörenin kadınlarının isimlerini koyarım. Nazmiye, Huriye gibi. Kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimizi canlandırma çabası, dayanışma, ortak hedef, ince ve zarif düşünceler... Kadın isterse ve başka birçok şeyi içinde barındırabilir. Sanatımızı, geleneklerimizi gelecek nesillere de aktarmak istiyoruz. Eski gelenek ve göreneklerimizden bir şey kaybetmek istemiyoruz. Modern çağa ayak uydurmak zor. İnsanlar beton duvarlara sıkışmış, şehir kötüleşiyor; ama biz ne olursa olsun sanatımızı aktarmaktan vazgeçemeyeceğiz."