DİYARBAKIR - Ortadoğu'da süren küresel savaşta kadınların direnişi ve itirazının "beklenmeyen bir hesap" olarak açığa çıktığının altını çizen kapatılan KJA Sözcüsü Ayla Akat Ata, "Bütün hesapları da bozan kadınların direnişi ve mücadelesi oldu" dedi.
Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kapatılan Özgür Kadın Kongresi (KJA) Sözcüsü Ayla Akat Ata, Türkiye, Ortadoğu ve dünyada kadına yönelik saldırıları ve buna karşı gelişen kadın mücadelesini değerlendirdi.
Ortadoğu’da bir şiddet sarmalı olduğunu belirten Ata, bu şiddetin küresel yansımalarına değindi. Ortadoğu’da hegemonik güçlerin savaşı olduğunu kaydeden, Ata, “Merkezinde Suriye’nin olduğu bir savaştır. Oradan Ortadoğu’ya yayılmaktadır. Ancak bu savaşa karşı Rojava’da açılan bir güneş var. Tüm halkları ısıtıp aydınlatıyor. Bu da kadınların inşa ettiği sistemin yansımasıdır” dedi.
‘KÜRESEL GÜÇLER KADINLARI HESABA KATMADI’
Ortadoğu'da küresel savaş kapsamında kadınların direnişi ve itirazının beklenmeyen bir hesap olarak açığa çıktığının altını çizen Ata, şunları söyledi: “Bütün hesapları bozan kadınların direnişi ve mücadelesi oldu. Kadınların direnişi sadece Rojava ile sınırlı kalmadı. Bu direniş, küresel anlamda yansımasını buldu. Artan saldırılar da sürecin en direnenleri kadınların oluğunu gösteriyor. Savaşın merkezlerinde kadınların direnişi hesaba katılmadı. Bu nedenle kadın direnişine karşı küresel bir ittifak söz konusudur."
‘SOYKIRIMA KARŞI DİRENİŞİ ÖRGÜTLEYECEĞİZ’
Özelikle Ortadoğu eksenli kadına yönelik soykırım saldırılarının başlatıldığına dikkat çeken Ata, kadına yönelik saldırıların merkezinde kadının iradesini yok sayan, boyun eğmeye zorlayan, itaatkâr kılmaya çalışan bir anlayışın söz konusu olduğunu vurguladı. Dünya kadın hareketleriyle kadına yönelik soykırım tartışmalarının sürdüğünü kaydeden Ata, soykırıma karşı dünya kadınlarıyla bir araya gelip direnişi örgütleyeceklerinin altını çizdi.
‘SALDIRILAR KADINLARI ORTAK CEPHEDE BULUŞTURUYOR’
Kürt kadınları olarak Türkiye’de her türlü saldırıların hedefi olduklarını dile getiren Ata, şöyle devam etti: “Bugün görüyoruz ki OHAL koşullarıyla birlikte Türkiyeli kadınlar da bundan ciddi şekilde etkileniyor. Bu saldırılar bizim ortak cephelerde buluşmamız noktasında bir zemin açıyor. Artık bu zeminde buluşabiliyoruz. Türkiyeli kadın hareketleri bizlerin direnişine anlam veren noktaya gelerek, kendilerini örgütlüyorlar. Türkiye’de şiddetin her türlüsünün yaşandığı bir gerçek. Kadın hareketlerinin de bunun farkında olması bence kadın özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşması için ilk adımlardan biri. Kadınların itirazı ve direnişi topluma umut oluyor” dedi.
‘MÜFTÜLÜK YASASI SOYKIRIMIN DEVAMIDIR’
“Müftülük Yasası”na da değinen Ata, kadına yönelik şiddettin bir bütün olduğunu söyledi. Ata, “Evlilik yetkisi 18 yaş altına indirilerek, yasalaştırılmaya çalışılıyor. Bu çok korkunç. Çocuk evliliklerin toplumsal yaşama yansıması ve bunun bir kültür haline gelmesine itirazımız var. Yasa soykırım politikasının bir devamıdır. Kadın ve çocuk haklarının yok sayılmasıdır. ‘Müftülük Yasası’na karşı çıkıyoruz. Kadın aleyhine değerlendirdiğimiz birçok geçirilmek istenen yasa var. Bu noktada devlet zihniyetine karşı mücadele ediyoruz. Sokaklarda olup sesimizi yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.
‘KÜRT VE KADINSANIZ VEKİLİĞİNİZ DE DÜŞEBİLİR’
HDP kadın milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesine de dikkat çeken Ata, şunları söyledi: “Kadın milletvekillerin vekilliklerinin düşürülmesi AKP’nin kadına yönelik somut pratiklerinden biridir. AKP’nin pratiği kadını yok sayan bir pratiktir. Kadınlara yönelik ciddi bir tahammülsüzlük var. Kürt ve kadın iseniz itiraz ediyorsanız vekilliğiniz de düşürülebilir. Bu devletin bir aynasıdır. Devlet o ayna karşısında çırılçıplaktır. Kadın vekillerin, vekilliklerinin düşürülmesi karşısında devlet çırılçıplak kalmıştır. HDP’li kadınlar değişim dönüşüm gücüne sahip oldukları için hedef alınıyor. Türkiye demokrasisine ciddi katkı sağlamış kadınlardır. Kadının sesinin duyulmadığı parlamento da kadınların sesi olmayı başardılar. Onlar değiştirip dönüştürdükçe bazı taşlar yerinden oynuyor. Egemenlerin statülerini sarsıyorlar. Bu da beraberinde saldırı ve müdahaleleri getiriyor. HDP’li kadınlar statüleri sarsmaya devam edecekler.”