Kadının ekonomiye katılımı tartışıldı

  • kadın
  • 13:42 22 Kasım 2024
  • |
img
AMED - “Türkiye’de ve bölgede kadının ekonomiye katılımında mevcut durum” sunum yapan kadınlar, ekonomik anlamda yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini tartıştı. 
 
Amed Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) İş Kadınları Meclisi ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında düzenlediği “Ekonomide kadın çalıştayı” devam ediyor. “Türkiye’de ve bölgede kadının ekonomiye katılımında mevcut durum” başlığıyla  gerçekleştirilen çalıştayın moderatörlüğünü, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Temsilcisi Aslı Çoban yaptı.
 
‘CİDDİ UÇURUMLAR VAR’
 
Muğla Üniversitesi Akademisyeni Prof. Dr. Saniye Dedeoğlu, “Türkiye’de kadın istihdamı politikaları, kadının işgücüne katılımı ve istihdamında mevcut durum” başlığıyla sunum gerçekleştirdi. Çalıştay’a Zoom üzerinden katılan Saniye Dedeoğlu, kadınları ekonomik hayatına katılımında Türkiye’de ciddi sorunların olduğunu söyledi. Hem iş gücüne katılım hem de istihdam noktasında erkek ve kadınlar arasında ciddi uçurumların olduğunu söyleyen Saniye Dedeoğlu, “Kadınların iş bulma oranı, erkeklere oranla çok daha düşük. 3 kadından biri iş gücüne katılıyor, 2 tanesi ise iş gücü piyasasının dışında kalıyor. Bu çalışan bir kadın da kırılgan istihdam biçimlerinde yer alıyor. Kayıt dışı ve yarı zamanlı çalışmadan bahsediyoruz. Kırılgan istihdam oranlarının kadınlar arasında daha yaygın olduğunu gözlemlememiz mümkün. Veriler de bize bunu söylüyor” dedi. 
 
Ülke genelinde kadınların erkeklerden daha az ücret aldığına dair bulguların olduğunu aktaran Saniye Dedeoğlu, “Erkeklerin kazancıyla kadınların kazancı birbirinden farklı. Kadınlar erkeklerden daha az kazanıyor. İş gücü piyasasında anne olan kadınlarla, anne olmayan kadınlar arasında da bir ücret farkı var. Kadınlar anne olduktan sonra daha az ücretle çalışıyor” diye belirtti. 
 
KADIN VE YOKSULLUK
 
Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo, “Türkiye’de kadın yoksulluğu ve sosyal politikalar” başlığında sunum yaptı. Kadınların en ucuz “yoksul iş gücü” olarak kullanıldığını söyleyen Hacer Foggo, kadınların yaşadığı toplumsal cinsiyet ve ekonomik eşitsizliğe dikkat çekerek, Türkiye’deki yoksulluğun 2018’den sonra giderek, derinleştiğini ve pandemiyle birlikte açlığa dönüştüğünü söyledi. Foggo, “Ortalama 7 milyon çocuk yoksulluk, 2 milyon çocuk da derin yoksulluk altında yaşıyor. Kadın ve çocuğu birbirinden bağımsız düşünemeyiz. 10 milyon çocuk yoksulsa, 10 milyon kadın da yoksuldur. Yine yapılan araştırmalarda bölgesel eşitsizlik olduğunu da gösteriyor. Kadın, çocuk hakları temelli yoksulluğa bakmadığımız ve böyle projeler üretmediğimiz zaman, bu yoksulluk çoğalmaya devam edecek. Çünkü bir ön yargı var. Bu devletin kendisinde de var. İzmir örneği gibi… Oturup sadece anneyi tartıştılar. Herkes kendi sorumluluğu dışında anneye, babaya söyleniyor. Bu da yoksulluğu arttırıyor. Yoksulluk meselesinde herkese sorumluluğunu hatırlatmak gerekiyor” diye konuştu.
 
EN ‘VAHŞİ’ YOKSULLUK
 
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Besime Şen, “Türkiye’de kentleşme politikaları ve kadının ekonomiye katılımı üzerindeki etkisi” başlıklı sunum gerçekleştirdi. Gecekondu mahallelerinde büyük bir yoksulluğun olduğunu söyleyen Besime Şen, en “vahşi” ve en “akıl almaz” yoksulluğun Amed’de olduğunu belirtti. Kadına ve yoksulluğa dair en iyi projelerin Amed’de belediyeler tarafından yapıldığını söyleyen Besime Şen, şöyle devam etti: “Çamaşırhane ve tandır evleri o kadar büyük bir etki yaratmış ki; Amed’in kadınlarla yaptığı işler, sosyal belediyecilikle yaptığı işlerin görünmemesinin nedeni bu tür işleri siyasetin alanı içerisinde devam ettirmek istememesi. Bunlar için bu tür projeleri yapmak için çok para gerekmiyor. Küçük dokunuşlar gerekiyor. O yoksul mahallelerdeki kadınlar o kadar güçlüler ki… Bu mahallelerde yaşamı kadınlar örgütlüyor. Oradaki kadınların gücü bir yönüyle de mekânsal bağlamından geliyor. Oraya apartman gerekmiyor. O kadınlar orada yaşayabildikleri için devam ediyor.”
 
TÜRKİYE’D 5 MİLYON NEET GENÇ
 
Sabancı Vakfı’ndan Simla Yavaş, “Türkiye’de NEET kadınlar ve istihdama katılımda karşılaştıkları zorluklar” başlığıyla sunum gerçekleştirdi. NEET kavramının eğitimde ve istihdamda olmayan gençleri tanımlamak için kullanıldığını aktaran Simla Yavaş, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin olduğu ülkelerde NEET kadın sorunları olduğunu söyleyerek, en yüksek kadın NEET oranına sahip olan ülkenin, Türkiye olduğunu söyledi. Türkiye’de 5 milyon NEET gençlerin olduğunu ve bunların 3,2 milyonunun kadınlar olduğunu sözlerine ekleyen Simla Yavaş, kadınların eğitime ulaşma durumlarıyla NEET olma durumu arasında bir bağlantı olduğunu kaydetti. Simla Yavaş, kadın istihdamını sağlama yönünde geliştirdikleri kimi proje ve çalışmalara dair de aktarımlarda bulundu.
 
KADIN KOOPERATİFLERİ
 
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Akademisyeni Doç. Dr. Ayşe Gönüllü Atakan, “Türkiye’de kadın kooperatifleri ve kadının ekonomik alanda güçlendirilmesinde kadın kooperatiflerinin etkisi” başlıklı sunum yaptı. Kadınların ekonomik anlamda güçlenmesinin, kendi hayatı konusunda daha fazla söz sahibi olması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğin daha az olmasına neden olacağını söyleyen Ayşe Gönüllü Atakan, kadınların ekonomik anlamda erkeklerle eşit olmasının önündeki engellerde ata-erkil normları gördüklerini kaydetti. Kadın kooperatiflerinin temel amacının kadın yoksulluğunu azaltmak ve istihdamı sağlamak olduğunu dile getiren Ayşe Gönüllü Atakan, kooperatiflerde ulaşılması zor kadınlara ulaşmanın ve onları örgütlemenin temel mesele olduğunu söyledi. 
 
 YEREL DENEYİMLER
 
“Amed’de kadının ekonomiye katılımında yerel deneyimler” başlığıyla sunum gerçekleştiren DTSO Genel Sekreter Yardımcısı Meryem Özdemir Ok, “Biliyoruz ki biz kadınlar bir araya gelerek, dayanışma içinde örgütlenerek, başta kadına yönelik şiddet olmak üzere her alanda karşılaştığımız eşitsizlikler ile mücadele edebiliriz. Birbirimize umut olabilir ve daha sürdürülebilir kazanımlar elde edebiliriz. Kadının aile içinde karşılaştığı şiddet vakalarının yanında, ekonomik alanda karşılaştığı fiziksel ve psikolojik şiddet, mobbing, eşitsizlikler ve temel ekonomik haklara erişim sorunları da var. Biz kadınlar cinsiyet eksenli bir ayrımcılığa maruz kalırken aynı zamanda yoksulluk ve yoksunluğu da en derin haliyle yaşıyor ve buradan da nasibimizi alıyoruz. Girişimci, kendi hesabına çalışan, ücretli emek sunan, ev eksenli çalışan kadınların tamamı faaliyet gösterdikleri alanlarda cinsiyet temelli ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyorlar” şeklinde konuştu.
 
Meryem Özdemir Ok, son olarak Amed’deki istihdam oranlarına dair aktarımda bulundu.
 
Sunumların ardından soru-cevap kısmına geçildi. Ardından çalıştaya öğlen arası verildi.
 
Çalıştay öğleden sonra yuvarlak masa oturumlarıyla basına kapalı olarak devam edecek.