Toplumun kadına bakışını mücadeleyle kırdı: Dayatılan rolleri kırın

img

DİYARBAKIR - Madde bağımlısı eşinden boşanan Kıymet Tektaş, Sur’da açtığı sebze ve meyve tezgahıyla geçimini sağlıyor. Toplumun bakışını mücadele ile kırdığını belirten Tektaş'ın kadınlara bir de tavsiyesi var: "Toplumda bize dayatılan rolleri kırın." 

Kadına yönelik şiddetin günden güne artış gösterdiği Türkiye'de, kadınların mücadelesi de ilham kaynağı oluyor. Kıymet Tektaş'ın (35) da mücadele ile dolu bir yaşamı var. 20 yaşında evlendirilen Tektaş, Bursa’ya yerleşir. 3 çocuk annesi Tektaş, eşinin madde ve alkol bağımlısı olmasına tahammül edemez ve boşanmaya karar verir. Ancak, kadına biçilen toplumsal cinsiyet rolünden dolayı Tektaş'ın boşanması bir hayli çetrefilli geçer. Boşanma sürecinde eşi, tazminat ödemesini ister. Tektaş, boşanmakta kararlıdır ve verdiği hukuk mücadelesi sonucu boşanır. 
 
Boşanmasından bu yana geçen 5 yıl boyunca yaz kış demeden Diyarbakır’ın Sur ilçesinde meyve ve sebze satarak geçimini sağlar. Melik Ahmet Caddesi’nde ucuz ürün satarak kadınların ilgisini ve dikkatini çeken Tektaş'ın müşterilerinin büyük bir bölümü ise yine kadınlardan oluşuyor.
 
‘ÇOCUKLARINI BİLE SEVMEDİ’
 
Tektaş, evlendikten sonra eşinin madde ve alkol bağımlısı olduğunu öğrendiğini belirterek, bundan dolayı zorlu bir evlilik yaşadığını söyledi. Evliliğinin 8 yılının da huzursuzluk içerisinde geçtiğini dile getiren Tektaş, “Eve bile uğramazdı, ne beni ne de çocuklarımı sevmedi. Evin tek bir sorununun kendisine yansıtılmasını istemedi” dedi. 
 
'ÇOCUKLARIMI ALIP EVDEN ÇIKTIM’
 
Boşanma talebini eşine aktarması üzerine baskı ve tehditlere maruz kaldığını dile getiren Tektaş, şunları anlattı: “O boşanmayı kabul etmiyordu. Dolayısıyla, nafaka tazminatı almadım, ben verdim. Çocukların velayetini vermemekle tehdit ediyordu. Tüm altınlarımı, maddi değeri olan eşyalarımı ona verdim. Bizi rahat bırakması için sadece çocuklarımı alıp evden çıktım” dedi. Tektaş, boşandıktan sonra tehditlerin son bulmadığını ve sık sık rahatsız edildiğini sözlerine ekledi. 
 
‘BOŞANDIKTAN SONRA MUTLUYUM' 
 
İkiz bebeklerinin dünyaya gelmesinden 10 ay sonra boşandığını ve kendisi için yeni bir hayatın başladığını ifade eden Tektaş, “Bursa’dan Diyarbakır’a geldim. Ailemin yanında 2 ay kaldım. Eşim en az iki yüz defa geldi. Pişmanlık duyduğunu söyledi. Ben de onun kölesi olmadığımı ve bir daha bizi rahatsız etmemesini söyledim. Terzilik, tezgahtarlık, evlerde temizlik yaptım, tavuk sattım. Yine olsa yine yaparım. Deseler ki taş taşı onu da yaparım. Hiç gocunmam. Ailemin bir evi daha vardı. Onu bana verdiler. Eve taşındığımda üstünde oturacağım bir kilimim bile yoktu. Kendi eşyalarımı çalışarak aldım. Çocuklarıma baktım, alın terimle kazanıyorum. Çocuklarım, kendi ayakları üzerinde durana kadar çalışacağım. Şu an istediğim her şeye sahibim. Çocuklarımla mutlu ve huzurluyum.”
 
‘BİZE DAYATILAN ROLLERİ KIRMALIYIZ' 
 
Tektaş, yaşadığı zorlu sürece bir de toplum baskısının eklendiğini sözlerine ekleyerek, “Çok söylenti vardı, mevcut sistemde kadın olmak bile ayrı bir zorluk. Hele bir de evlenip boşanmak ayrı bir derttir. Ben mücadelem ile bu bakış açısını kırdım. ‘Kadınsın evinden çıkma, sağa sola bakma, üstüne başına, konuşmana, oturup kalkışına dikkat et’ gibi, bütün söylemleri ben mücadelem ile boşa çıkardım. Erkeklerin sahip olduğu tüm haklara biz de sahibiz. Kadınlar her işi yapar; ama erkekler yapamaz. Kadınlar çocukları için her şeyi yapar; ama erkekler o fedakarlığı yapmaz. Erkek kadın kadar fedakar ve mücadeleci değildir. O yüzden toplumda bize dayatılan rolleri kırmamız gerekir” diye konuştu.
 
'SUR'DA KADINLAR DAYANIŞIYOR'
 
Sur’da tezgahtarlık yapmasının nedenini  de Tektaş, şu sözlerle anlattı: "Sur, yoksul insanların yeridir. Sur’da kendimi güvende hissediyorum. Ayrıca kadınların hakim olduğu, birbirleriyle dayanıştığı bir yerdir. Benim müşterilerimin çoğu kadındır. Hep gelip benden alışveriş yapıyorlar. Birbirimize destek oluyoruz."