Muğla'nın Datça ilçesinde eski Datça köyü olarak bilinen Şirinler Mahallesi taş döşeli dar sokakları, duvarları süsleyen mor, pembe, beyaz ve fuşya begomvilleri ve rengarenk bahçe çiçekleriyle gidenleri adeta içine çekiyor. Köyün ara sokakları ise, kadınların oluşturduğu küçük sanat atölyeleriyle dolu. 

 

Kadınların 18 tezgahla oluşturduğu "El Sokağı Sanatı Yeri" köyün ziyaretçileri tarafından da yoğun ilgi görüyor. Kadınlar, el emeği göz nuru üretimlerini yapıp satarken kışın doğadan toplanan kuru çalılar ve ağaç dallarından yapılmış ürünlere de tezgahlarında yer veriyor. 

 

Datça Belediyesi tarafından sezonluk 425 lira ücretle kiralanan tezgahlarda çalışan kadınlardan Ferhurye Biçim (45) 4 çocuk annesi. Diyarbakır'ın Bismil ilçesinden Datça'ya göç eden Biçim, 10 yıldır boncuk ve kuru tahtalardan yaptığı el becerisini anlattı. 

 

MALZEME DOĞADAN

 

Halı da dokumayı bilen Biçim, "Daha çok doğadan topladığım malzemelerle nazarlık ya da küçük süs eşyaları yapıyorum. Yazma, bandaj gibi el işleri de yapıyoruz. Amacımız hem işimizi daha iyi yapmak hem de kimseye muhtaç olmadan kendi ayaklarımızın üzerinde durmak. Çocuklarımın okul masraflarını karşılıyorum. Çocuklarımı kimseye muhtaç etmeden bakabilecek gücüm var" dedi. 

 

'KADIN DAYANIŞMASI İÇİNDEYİZ'

 

Sabah erkenden iş başı yaptıklarını belirten Biçim, "Bütün kadınlar hepsi tezgahlarında kendi ele emeğini satıyor. Kursa falan gitmedik, kendimiz evde yapıyoruz. Burada kadınlar arasında bir dayanışma da var. Aile gibiyiz. Birbirimizin ihtiyacına ve yardımına koşarız. Burada sadece tezgah değil, dükkanda da çalışan kadınlar var. Gözümüzün nuru el işlemelerimize verdiğimiz emek paha biçilemez. Herkes hediye diye alıyor. Kadın dayanışması aile dayanışması gibidir" diye konuştu. Dünyada bugün en büyük kazanımların kadının direnişi ile var olduğunu belirten Biçim, kadın direnişini görmeyen erkeklere de, "Kadın gücü ve egemenliğinin olduğu sokaktayız. Sokaklar bizim" sözleri ile seslendi.