VAN - PKK Lideri Öcalan üzerindeki tecridin kadınlara da dışarıda uygulandığına dikkat çeken Vanlı kadınlar, "Acil bir şekilde O'ndan haber almak istiyoruz" dedi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana avukatları, 5 Nisan 2015’ten bu yana İmralı Heyeti ve 11 Eylül 2016'dan bu yana ise ailesi görüştürülmüyor. Vanlı kadınlar, Öcalan’a İmralı’da uygulanan tecridin dışarıda da kadınlara uygulandığına dikkat çekti.
'BARIŞIN YOLU ÖCALAN'DIR'
Öcalan olmadan yapılacak hiçbir şeyin anlamının olmadığını vurgulayan Barış Annesi Xeme Akdoğan (65), “Biz bu yaşımıza rağmen sokağa çıkıp Öcalan diye sesleniyorsak demek ki gerçekten ona güveniyoruz. Sadece Van için söyleyeyim yüzlerce anne evlatlarını kaybetti. Yüreği yanmayan anne tanımıyorum. Bu kadar acının ilacı barış olacaktır. Barışın yolu da Öcalan'dan geçiyor” dedi.
‘ÖCALAN’DAN ACİL HABER ALMAK İSTİYORUZ’
Barış Annesi Hediye Kaçak ise, kadınların yıllardır özgürlükleri için sokakta olduğunu belirterek, “Eğer bir özgürlük gelecekse bütün kadınlar için gelmelidir. Kadınlar barışı ve özgürlüğü için sokaklarda panzere, copa karşı direniyor. Sayın Öcalan’la tekrar diyalog olmalı. Biz acil bir şekilde O'ndan haber almak istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘BEN DE DIŞARIDA TECRİT ALTINDAYIM’
HDP İpekyolu İlçe Eşbaşkanı Edibe Babur da, Öcalan üzerindeki tecridin aynısını kadınların dışarıda yaşadığını ifade ederek, “Sayın Öcalan üzerindeki tecrit her geçen gün katmerleşiyor. Neden tecrit kaldırılmalı? sorusuna kadınların sayısız cevabı var. Kadınlar için bu kadar mücadele etmiş kendini bütün halklar için feda etmiş bir Önderin tecrit altında olması kabul edilemez. Bir anne ve kadın olarak bunu kabul etmiyorum. Öcalan İmralı’da o ağır koşullar altında olabilir; ama ben de kadın olarak kendimi bir açık cezaevinde tecrit altında görüyorum. Kendini kadınların özgürlüğü için feda etmiş Sayın Öcalan için bu tecridi kaldıracağız” diye konuştu.
‘ÖCALAN KANI DURDURACAK TEK KİŞİDİR’
Kadınların son yıllarda elde ettiği kazanımların Öcalan’ın özgürlük düşüncesinden doğduğunu dile getiren Sinem Pala ise, Türkiye’de yaşayan bütün demokratik kesimlere dayanışma çağrısında bulundu. Pala, “Eğer Öcalan olmasaydı ben burada olamazdım. Belki milyonlarca kadın gibi dört duvar arasında ölüp gidecektim. Ama şu an onun açtığı yolda yürüyorum ve kadınlar için mücadele ediyorum. O yüzden Öcalan bu kanı durduracak tek kişidir” dedi.