ANKARA - İhraç edildikten sonra kadınlarla bir araya gelerek yemek atölyesi kuran Deniz Akıl, ihraçlarla kadınların eve kapatılmak istendiğini söyledi. Atölyeler sonrası kooperatifleşmeye gideceklerini belirten Akıl, "Marketlerle olan ilişkiyi en aza indirip kendi iç ekonomimizi oluşturmaya çalışıyoruz" dedi.
Olağanüstü Hal (OHAL) ilanından sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kamuda 25 binin üzerinde kadın ihraç edildi. İhraç edilen binlerce kadın, farklı alanlarda mücadele vermeye devam ediyor. Bunlardan biri de 6 Ocak 2017 tarihinde çıkarılan 679 sayılı KHK ile 19 yıl çalıştığı Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) ihraç edilen Deniz Akıl. İhraç edildikten sonra kendi alternatifini oluşturan Akıl, Batıkent Yeni Yaşam Derneği'nde, kadınların bir araya gelerek kurduğu yemek atölyesinde aktif çalışma yürüterek, hem gelir elde ediyor hem de kolektif bir çalışma ile "yeni bir yaşamın" alternatifini oluşturuyor.
Yaklaşık 20 kadının aktif çalışma yürüttüğü Batıkent Yeni Yaşam Derneği'nde, hem ihraç edilen kadınlar, hem de ev emekçisi kadınlar bir araya gelerek bir yandan ürettikleri ürünleri satarken diğer yandan da bu ürünleri birbirleriyle takas ederek ihtiyaçlarını karşılıyor. Deri, yemek ve dikim atölyesinin yer aldığı dernekte kadınlar, ev salçası, çeşitli ev yemekleri, takı, ev aksesuarları ve kıyafet gibi ürünler üretiyor.
'KOOPERATİFLEŞMEYE GİDECEĞİZ'
İhraçlarla kadınların hem ekonomik anlamda yoksullaştırılmaya çalışıldığını hem de eve kapatılmayı hedeflendiğine dikkat çeken Akıl, birçok kadını bir araya getiren atölye fikrinin nasıl oluştuğunu şu sözlerle anlattı: "Kadınlara 'çalışma yaşamından çekilin' demek istedi eril zihniyet. Biz de bu eril zihniyete karşı çalışma yaşamından çekilmiyoruz diyoruz. İlla devlet memuru olarak çalışmak zorunda değiliz ve bu üretim mekanizmasının bir yerinde olacağız dedik. İhraç edildikten sonra şunu düşündüm: 'Birlikte ne yapabiliriz? Nerede üretim yapabiliriz? Üretici tüketici dediğimiz ilişkiyi nereden kurmalıyız? Bunu kapitalist sistemle benzeşmeden nasıl yapabiliriz?' Bizim gibi düşünen insanlarla bir araya gelerek kafa yorduk. Bu anlamda Yeni Yaşam Derneği büyük bir katkı sundu. Bu tartışmalar sonrası bir kaç atölye kurduk. Muhtemelen bu atölyeler sonrası bir kooperatifleşmeye gideceğiz."
'ARKADAŞLARIMIZ BİZİMLE DAYANIŞIYOR'
Yemek atölyesinde yer alan kadınlarla beraber ev yemekleri yapan Akıl, bu yemekleri satarak gelir elde ettiklerini belirtti. Yaptığı yemekleri ihraç edildiği kurumda çalışan arkadaşlarının da aldığını aktaran Akıl, "Yaptığım yemekleri çeşitli kurumlara, odalara satıyorum. İhraç edildiğim eski iş yerimdeki çalışma arkadaşlarım da alıyor. Böylece hem bağımız kopmuyor hem de arkadaşlarımız bizimle dayanışıyor. Ayrıca, sadece bulunduğumuz il değil farklı illerde bulunan ve ihraç edilen kadınların yaptığı ürünleri de alıyoruz. Mesela Urfa'da salça yapan kadınlardan salça alıyoruz" diye konuştu.
'FARKLI ETKİNLİKLER YAPIYORUZ'
Atölyede yemek yapmanın dışında, kadınlarla bir araya gelerek dayanışma içerisinde olmanın, ihraç edildiği süreci atlatmada büyük rol oynadığını belirten Akıl, farklı etkinlikler de yaptıklarını belirtti. Akıl, "Kitap okuma, film izleme gibi her gün farklı etkinlikler de yapıyoruz. Bu etkinlik için kadınlar sabah erkenden geliyor. Gönüllü olarak gelen kadınlar bizi her gün ziyaret ediyor. Sizin için ne yapabiliriz diye soruyorlar" dedi.
'İÇ EKONOMİMİZİ OLUŞTURUYORUZ'
Atölye ile birlikte "kendi sistemlerini" kurduklarını belirten Akıl, şöyle konuştu: "Takas pazarımız var. Böylece birbirimizle kıyafetlerimizi takas ediyoruz, marketlerle olan ilişkiyi en aza indirip kendi iç ekonomimizi oluşturmaya çalışıyoruz. Evlerimizde ürettiğimiz ürünleri birbirimizle değiş tokuş yaparak paylaşımın yeni bir modelini kurduk aslında. Kamuda çalışırken sistemin dayattığı bir yaşam vardı. Saatleri belli, kılık kıyafet belli, hiyerarşi var. Oysa bizim kurduğumuz sistemde amir memur yok, hiyerarşi yok, eşitlik var, kendi planlamanızı yapıyorsunuz. İşyerlerinde eşitlik yoktu, bir yarışma vardı. Biz yarış yerine dayanışma kavramını oturttuk" ifadelerini kullandı.
MA / Diren Yurtsever