Hakları gasp edilen eşbaşkanlar: Daha güçlü döneceğiz

img

DİYARBAKIR - Kayyum atanarak hakları gasp edilen DBP'nin belediye eşbaşkanları, kayyumların geride kalan bir yılını değerlendirerek, özellikle kadınlara erkeğe itaat etme eğitimlerinin verildiğini vurguladı. Eşbaşkanlar, özgür kadına karşı dayatılan köle kadın anlayışına daha güçlü bir şekilde cevap vereceklerini dile getirdi. 

HDP ve DBP’li kadınlar Diyarbakır’da kayyumların 1’inci yılında “Yerel yönetimler kadın ve kayyumlar” konulu çalıştay düzenledi. Çalıştayda belediyelere atanan kayyumların icraatları ve kadınları nasıl etkilediği üzerinde tartışma yürütüldü. Hakları gasp edilen ve yerlerine kayyum atanan belediye eşbaşkanları kayyum uygulamalarını değerlendirdi. 
 
‘EŞBAŞKANLIK İLE GÖREVE BAŞLADIM’
 
Kayyum atanan Uludere Belediyesi Eşbaşkanı Zeynep Üren, belediyelerde eşbaşkanlık sistemi ile göreve geldiğini söyleyerek, iktidarcı, tekçi zihniyeti yıkıp yerine demokratik yerele dayalı yeni bir düzen kurduklarını söyledi. Belediyelerde görev aldıklarından beri başlattıkları projeler üzerinden baskılar oluşturulduğunu anımsatan Üren, “Bir kalemi aldığımızda bile nereye niçin gittiğinin hesabını vermemiz için müfettişler gönderildi. Bununla psikolojik baskı uygulandı. Ancak bütün bunlara rağmen hukuksuzluğa dair tek bir şey görülmedi” dedi.
 
‘KADINLARA İTAAT ETME EĞİTİMLERİ VERİLİYOR’  
 
Kadın rengiyle belediyecilik yaptıklarını ifade eden Üren, “Kadın belediyeciliğinde amacımız ve iddiamız büyüktür. Bundan sonrada büyük olacak. Ancak kayyum ile gelen sistem kadın kurumları kapatarak, ehlileştirme politikası yürütüyor. Kadının erkeğe nasıl itaat etmesi üzerinde bir politika izliyor. Kadın kurumlarında erkeğe nasıl itaat etmesi için eğitimler veriliyor” diye konuştu. 
 
‘ÖZGÜR KADINA KARŞI KÖLE KADIN YARATIYORLAR’
 
Üren, kayyumlar eliyle en büyük darbenin eşbaşkanlık sistemine yapıldığını belirterek, şunları söyledi: “Kadınların başta siyaset olmak üzere hayatın her alanından koparılması mücadelesi veriliyor. Bizim yaratmak istediğimiz özgür ve iradeli kadını köleleştirmeye yönelik bir çalışma yürütülüyor. Birçok yerde kültürümüzü ve tarihimizi yok ederek kültürsüzlüğü dayatıyorlar. Yapılan yeni bir talan ve işgal politikasıdır. Kayyumlar ile bölge illerini işgal edip yeniden bir gasp ve köleleştirme sistemini var etmek istiyorlar.”  
 
‘BELEDİYELERDE POLİS VE JANDARMALARIN YERİ'
 
Üren, kayyumların çalışma icraatlarından birinin de hiç olmadık düzenli sokakların bozulup yeniden yapılması olduğuna vurgu yaparak, “Bununla belediyeleri borç altında bırakarak, yeni bir düzen kurmak istiyorlar. Zorla gasp edilen belediyeler ile belediyeciliğin içi boşaltıldı. Çünkü belediyeler karakollara çevrilmiş durumda. Halkın belediyesini karakola çeviren sistem kazanamaz. Toplum belediyelere gidip derdini anlatamıyor. Belediyeler polis ve jandarmaların yeri olmuş. Artık halkın yeri değildir” sözlerine yer verdi. 
 
KAZANACAĞIZ
 
Üren, “Kayyumlar ile bizi bitirdiklerini söylüyorlar. Mücadelemizi sürüyor. Kazanacağız. Bu bölgede tarihten bu yana mazlumlar hiçbir zaman gasp ve zulmü kabul etmedi. Mücadelemiz karşısında gasp ve işgal edenler tarih karşısında bir kez daha kaybedecek” ifadelerini kulandı.  
 
‘KAYYUMLAR HALKI MAĞDUR EDİYOR'
 
DBP’nin Başverimli Belediye Eşbaşkanı Rabia Tekas da halkçı belediyecilik yaptıklarını söyleyerek, halkın söz ve karar mekanizmalarında yer aldığı halkla rağmen bir şey yapılamayan bir belediyecilik anlayışı ile çalışmalara imza attıklarını yineledi. Kayyumların atanmasını var ettikleri halkçı sisteme karşı misilleme olarak değerlendiren Tekas, “Zihniyet olarak güç getiremedikleri, önüne geçemediği bir sistemi ortadan kaldırmak için baskı ve zoru devreye sokarak aldılar. Bu çabaları beyhudedir. Şuanda belediyecilik yapılmıyor. Tamamen bir rant sistemi kurulmuş durumda. Halkın sorunlarını çözmeyen, derinleştiren bir anlayış var. Bunun toplumsal bir karşılığı yoktur. Halkın hayatını zindana çeviren çalışmalar yapılıyor. Halkı mağdur eden bir belediyecilik anlayışı var. Halkı mağdur eden kayyumlar başarıya ulaşmaz” ifadelerini kullandı. 
 
'DAHA GÜÇLÜ DÖNECEĞİZ'
 
Tekas, halkçı belediyeyi eninde sonunda inşa edeceklerini dillendirerek, “Kadın özgürlükçü belediyeyi yaşamsallaştıracağız. Kadın temsiliyetinin toplumda görünür olması, kadının siyasette yer alması eşit yetki kullanması sistemin zoruna gitti. Bunun önüne geçmek istedi. Kadınları eve hapsederek, kendi iktidarını sağlama almak istiyorlar. Ancak buna karşı mücadele pratiğimizle daha güçlü bir yerel yönetimler ile çıkış yapacağız” diye konuştu.