İSTANBUL - KCDP Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, cezasızlığın kadına yönelik şiddete ortam hazırladığını belirterek, "OHAL 'faili meçhul' kadın cinayetlerini arttırdı. Kadın cinayetlerinin yüzde 30'u 'faili meçhul' cinayetlerdir" dedi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, 2012’de 210, 2013’te 234, 2014'te 294, 2015'te 303 ve 2016 yılında 328 kadın en yakınındaki erkek tarafından öldürülürken, 2017 yılının sadece ilk 10 ayında 339 kadın öldürüldü. Kadın cinayetlerindeki artışı ve nedenlerini değerlendiren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, cinayetlerdeki artışın nedeninin kadınların aleyhine çıkarılan yasalar olduğunu belirtti.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN UYGULANMAMASI CİNAYETLERİ ARTIRIYOR'
Kadın cinayetlerinde 2011 yılında yaşanan düşüşün nedeninin kadın şiddetine yönelik yasaların yapılması ve koruma kanununun getirilmesi olduğunu kaydeden Kav, ancak bu yasaların sonraki süreçte uygulanmadığını söyledi. Bu nedenle kadın cinayetlerinde yeniden bir artış yaşandığının altını çizen Kav, "Öte yandan Mayıs 2011’de Türkiye tarafından Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi imzalandı. Ama Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nde yer alan maddeleri tersine uygulaması cinayetlerin artışına neden oldu" dedi.
Kadın cinayetlerinin Türkiye’de baştan önlenmediğini ifade eden Kav, şöyle dedi: “Cinayeti önceden önleyemediğimiz için şiddet merdivenleri çok rahat bir şekilde çıkılabiliniyor. Platform olarak 'cinayetlerde cezasızlığa ve indirime son' diyoruz. Cinayeti önceden önleyebilsek ve önceki şiddet biçimleri etkili bir şekilde cezalandırabilsek, sonuç alabiliriz. Takip ettiğimiz davaların yarısında indirim uygulanırken, yarısında ise indirim uygulanmıyor. Ancak önemli olan şey cinayete kadar gitmeden diğer saldırı biçimlerinde etkin cezalandırma uygulanmalıdır. Mesela Helin Palandöken’in öldürülmesi tam ısrarlı takip ile hiç mücadele etmediğimizin açık kanıtıdır. Bu tür suçları tümü ile cezasız bıraktıkça şiddete serbest bir ortam yaratıyoruz.”
'BİR DİĞER NEDEN OHAL'
Kadın cinayetlerindeki artışın bir diğer nedeninin Olağanüstü Hâl (OHAL) ile birlik artan hak ihlallerinin normalleşmesi olduğunu aktaran Kav, "Barbarca, hukukun 'canavarca his' diye tabir ettiği şekilde kadınlar işkence edilerek öldürülebiliyor” diye belirtti. OHAl'in ayrıca "faili meçhul" kadın cinayetlerini de arttırdığını ifade eden Kav, kadın cinayetlerinin yüzde 30'nun "faili meçhul" cinayetler olduğunu söyledi.
‘MÜFTÜLÜK YASASI KADINI HEDEFE KOYDU’
2017 yılının Ekim ayında 40 kadının öldürüldüğünü ifade eden Kav, bu sayının son yıllarda görülmedik bir sayı olduğunu aktardı. Ekim ayında kadın cinayetleri rakamın bu kadar yüksek olmasının nedenini Kav şöyle açıkladı: “Kadınları bu kadar güçsüzleştiren, kadını hedefe koyup haklarına saldıran yasaların bu kadar gündemde olduğu Ekim ayında kadın cinayetleri çok yaşandı. Ekim’de cinayetlerin bu kadar yüksek olmasının sorumlusu bu müftülük yasasını gündeme getirenler, hazırlayanlar ve bunu topluma dayatanlardır.”
'KARAKOLA GİDEN KADINLARIN YÜZDE 80'Nİ EVİNE GÖNDERİLİYOR'
Hacettepe ve Aile Bakanlığı'nın 2014 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye’de yaygın bir kadın nüfusunun şiddet gördüğünü dile getiren Kav, “Bunlardan sadece yüzde 11’i hukuki haklarını aramak için başvuruyor. Yüzde 90’nı o karakol kapılarına, adli makamlarına korunmak için gelmiyor. Bu kadar gelen az oranı bile kolluk kuvveti evine geri gönderiyor. Sadece yüzde 20’sine gerçek işlem başlatılmış. Yüzde 80’ni evine geri gönderilmiş. Bunlar devlet kaynaklı veri. Kadınlar korunmuyor. Kapına geleni zaten etkin koruyacaksın, bide kapına gelmeyen çok büyük oranda şiddet görüp sesiz kalan kadın var. Devlet onlarında koruması için yollar bulmak zorunda. Bizim yapmamız gereken şey, kadına yönelik şiddete sıfır tolerans demektir. Bunu da sözde bırakmayıp gerçekten uygulamalıyız. Aile içi ve kadına şiddet doğal afet değilki. Tabi ki de çözümü var. Başka ülkeler nasıl çözdüyse bizde çözebiliriz” diye konuştu.
Kav, son olarak bütün kadınları haklarını aramaya çağırdı.
MA / Sadiye Eser