'AKP HDP'nin kadın paradigmasından korkuyor'

  • kadın
  • 09:00 17 Kasım 2017
  • |
img

ANKARA - AKP’nin kadınların özgürlük mücadelesini güçlendiren bir pozisyondan ziyade toplumsal erilliği örgütlediğini dile getiren HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, HDP’li kadın siyasetçilerin iktidarın kadına biçtiği role ve modele karşı mücadele ettikleri için hedef haline getirildiğini söyledi. 

Türkiye’ye siyasetine ilk kez getirdiği eşbaşkanlık sistemiyle eşit temsiliyet hakkını tanıyan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5 kadın milletvekili hala tutuklu bulunurken, 4 kadın milletvekilinin ise vekillikleri düşürüldü. Meclis’te Kadın Grup Toplantısı yapan tek parti olan HDP, aynı zamanda kadın milletvekili oranının da en fazla olduğu parti. 
 
Partinin Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, HDP’li kadınların mücadelesini anlatarak AKP’nin kadın politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AKP’nin kadın mücadelesini kendisine tehdit olarak gördüğünü kaydeden Taşdemir, “Çünkü onlar da biliyorlar ki kadın mücadelesinin büyüdüğü yerde toplumsal değişim yaratılır” dedi. 
 
‘ÖZGÜR KADIN MÜCADELESİNDEN KORKUYOR’ 
 
AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana toplumsal alanda yapmak istediği değişimi, örgütlemek istediği toplumsal yapıyı kadın bedeni üzerinde yapılandırdığını belirten Taşdemir, “Kendi kafalarındaki dünyaya, kendi ideolojik kodlara göre bir mekanizma, bir sistem yaratmaya çalışıyorlar.  Bu yaratmak istedikleri sistem muhafazakar,  kadının adının bile geçmediği bir sistem. Dolayısıyla sistematik olarak kadın alanını hedef alıyor. Bir kere AKP iktidara geldiği günden bu yana özgür kadın mücadelesinden korkuyor.  Sürekli bir kaygı ve korku yaşıyorlar” dedi. 
 
‘KADIN MÜCADELENİN ÖZNESİ HALİNE GELDİ’
 
Türkiye’de yürütülen kadın mücadelesinin toplumsal alanda somut karşılığının olduğunu dile getiren Taşdemir, kadının verdiği mücadele sonucu özne konumuna geldiğini söyledi. Taşdemir, “Uzun yıllardır hem Kürdistan’da hem de Türkiye’de yürüttüğümüz kadın mücadelesinin yaratığı somut durumlar var.  Örneğin eşit temsiliyet. Örneğin eşbaşkanlık sistemi. Öncelikle bunlara saldırı gerçekleşti. Bu sadece sıradan bir temsiliyet meselesi değildi. Eşbaşkanlık, toplumsal değişimi beraberinde getirme meselesiydi. Kürdistan’da bin yılların kodları, eril, cinsiyetçi,  feodal yapıların geliştiği tüm toplumsal gerçeklik  ve mekanizmalar, kadın mücadelesiyle aşıldı. Kadın, sadece eve hapsedilen, emeği sömürülen, metalaştırılan bir gerçeklikten toplum öncülüğü misyonunu gerçekleştirdi. Kadın, mücadelenin özneleri haline geldi. Bu durum da kendisiyle birlikte toplumsal değişimi getirdi. İktidar bu değişimin farkında olduğu için kaygılanıyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘AKP’LİLER ERKEKLİĞİ YÜCELTİYOR’ 
 
AKP iktidarı ve çevresinin kadın ve erkek eşitliğine hiçbir zaman inanmadıklarına dikkat çeken Taşdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın kadınlara ilişkin dönem dönem sarf ettiği sözleri örnek gösterdi. Taşdemir, devamla şunları söyledi: “ Cumhurbaşkanı, bu konudaki görüşlerini çokça paylaşıyor. Kadınların giyim tarzından, yaşam tercihlerinden, ekonomik sosyal ve kültürel yaşamlarının nasıl olması gerektiğini paylaşıyor zaten. Sonra meclisin eril dili. AKP’li birçok yönetici ya da AKP temsiliyetini yapanların birçoğu kürsüye çıktıklarında hem kadın bedeni hem kadın kıyafetleri üzerinde ciddi bir cinsiyetçilik yapıyorlar hem de yüceltilen erkeklik üzerinden eril bir dil kullanıyorlar.” 
 
‘KADIN MÜCADELESİNE ÖNCÜLÜK EDENLER CEZAEVİNDE’
 
Taşdemir, iktidarın kadın anlayışına karşı mücadele eden kadınların ve kadın her zamankinden daha fazla hedef haline konulduğunu kaydederek, “Dolayısıyla buna karşı mücadele eden kadınlar şeytanlaştırılıyor. Kadın mücadelesine siyaseten öncülük edenler cezaevlerinde konuluyor” dedi. Taşdemir, “ Toplumsal olarak mücadele eden kadınlarda bir şekilde farklı isimler ile adlandırılarak cezaevlerine konuluyor. Kadın akademisyenler, siyasetçiler gazeteciler gibi. Yani benzer süreçlere muhalefet eden tüm kadınlar cezaevlerine koymak gibi farklı yaptırımlara maruz kalıyor” diye konuştu. 
 
‘KADINA İHANET ETTİK DEMİYORLAR’
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadınlara sadece daha fazla doğurmaları yönünde çağrı yaptığını ifade eden Taşdemir, “Cumhurbaşkanı’nın kadınlara yönelik başka bir çağrısı olmaz. Her gün onlarca kadın katlediliyor, tecavüze uğruyor, emeği sömürülüyor. İstihdam alanında kadın oranı içler acısı bir durumda. Mesela buna dönük bir iyileşmeden hiç söz etmedi. Bu ülkede bir kadın öldürüldüğünde bunun sorumluluğunun da kendileri olduğu üzerinde bir açıklama yapmaz. Hep şuna ihanet ettik, buna ihanet ettik diyorlar; ama bir gün biz kadınlara ihanet ettik demiyor” dedi. 
 
‘KADINA MİSYON BİÇİLİYOR’
 
Sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadınlara yönelik yaklaşımlarına dair devam eden Taşdemir, “Her seferinde kadınlara ödev veriyor. Misyon biçiyor. Verdiği misyon da çocuk doğurun, çoğalın, itaat edin, şöyle yaşayın, şu tercihte bulunun şeklinde. Kadınların özgürlük mücadelesini güçlendiren bir pozisyondan ziyade, daha çok toplumsal erilliği, örgütleyen bir yerden bunu güçlendiren bir söylem ile bir rol model çiziyor” diye konuştu.   
 
‘İKTİDARIN SÖYLEMİ ERKEKLERE ALAN AÇTI’
 
AKP temsilcilerinin kadına dair söylemlerinin erkeklere alan açtığına vurgu yapan Taşdemir, şöyle konuştu: “AKP biraz kendisine itaat edilip geri kalan tüm alanları da erkeklerin insafına bıraktı. Bugün kadınlara şiddet uygulandığında herhangi bir yaptırımın olmaması, şiddetin sokağa taşınması, kadın cinayetlerindeki artış,  iyi hal indirimlerinin artması gibi uygulamalar erkeklere alan açtı. Eskiden kadınlar evde eşi ve yakın derecede ilişki içerisinde olduğu erkekler kadınlara şiddet uygulardı. Şimdi artık bu inisiyatif tüm erkeklere verilmiş. Hiç tanımadığınız bir erkek, sokakta kıyafetlerinizden rahatsız olup size şiddet uygulayabiliyor ya da tanımadıkları kadınların oturma biçiminden rahatsız olup müdahale etme hakkını kendinde bulabiliyor. Bunlar sıradan ve tesadüfü şeyler değil. Bunlar kurgulanmak istenen rejimin nüveleridir.” 
 
‘HDP’NİN KADIN PARADİGMASI AKP’Yİ KORKUTTU’
 
HDP’de siyaset yapan kadınlara yönelik saldırıları da değerlendiren Taşdemir, HDP’nin kadın paradigmasının iktidarı korkuttuğunu söyledi. “Taşdemir, “Çünkü HDP’ de siyaset yapan kadınlar tam da iktidarın kadına biçtiği role ve modele karşı mücadele eden, tekçiliğe, cinsiyetçiliğe mezhepçiliğe karşı direniyor. Daha demokratik bir yaşamı, kadın özgürlüğünden bir yaşamı savunduğu için hedef alınıyor. Yani HDP’nin kadın paradigmasıdır bunları korkutan. Bunu sadece söylemde demiyoruz. Bunun somut karşılığı var. Örneğin vekilliği düşürülen 5 arkadaşımız oldu. Bunların 4’ü kadın arkadaşlarımız. O açıdan kadın arkadaşlarımız hedef haline getirildi” dedi. 
 
‘KADINLAR ALANI TERK ETMEDİ’
 
Taşdemir, “Kadınlar aslında bu süreçte kendi kazanımlarına yönelik saldırılara kaşı ciddi anlamda bir toplumsal muhalefet de gösterdiler. Dünya kadınlar gününde kadınlar sokakları terk etmedi. Onların siyasi temsilcileri de Meclis kürsülerinde bu alanı terk etmediler. Mücadeleyi sürdürmeyi de devam ettirecek kadınlar” dedi. 
 
‘CEZAEVLERİNDEN MAHKEME SALONLARINA KADAR MÜCADELE’ 
 
HDP Kadın Grubu olarak bundan sonraki süreçlerde de mücadelelerini devam ettireceklerini dile getiren Taşdemir, son olarak şunları söyledi: “Biz HDP Kadın Meclisi olarak, ‘Bu böyle gitmez kadınlar izin vermez’  şiarıyla bir kampanya başlatmıştık. Kampanyamız yaşamın her alanında kadınlar ile devam ediyor. Cezaevlerindeki arkadaşlarımız cezaevlerinde, mahkeme salonlarında bu mücadeleyi sürdürüp yükseltiyorlar. Yine kadın meclisimizin kampanyaları devam ediyor. Bir şekilde tüm baskı düzenine karşı kadınlarla bir araya gelme mücadelesi var.”