İzmir Kent Konseyi  (İKK) Kadın Emeği Çalışma Gurubu,  "Kadın istihdamının bugünkü durumu" başlıklı panel düzenledi.  İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda düzenlenen panel Kent Konseyi üyesi Aslı Umucu moderatörlüğünde düzenlenirken konuşmacı olarak Prof. Dr. Ayşe Gülay Toksöz katıldı. 

 

Panelin açılış konuşmasını yapan Aslı Umucu, Kadın Emeği Çalışma Gurubu’nun 8 Nisan 2014’te kurulduğunu hatırlattı. Umucu, geliştirdikleri projeler kapsamında kadınların iş yaşamında karşılaştıkları sorunlarını tespit ettiklerini, sonuç olarak da yasal, çağdaş ve sosyal haklar hakkında bilgilendirmeyle farkındalık yaratmak istediklerini söyledi. 

 

‘AYRIMCILIĞIN ÖNÜ ALINAMIYOR’

 

Ardından söz alan Prof. Dr. Ayşe Gülay Toksöz ise, Birleşmiş Milletler (BM) Beyannamesine atıfta bulunarak, çalışmanın temel bir insan hakkı olduğunu aktardı. Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesini de hatırlatan Toksöz, söz konusu uluslararası sözleşmelerde “Ayrımcılık yapılmıyor” hükmü bulunsa da, ayrımcılığını önünü alınamadığını ve hala ayrımcılığın yaşanmaya devam ettiğini dile getirdi. 

 

‘FİİLİ EŞİTLİK GERÇEKLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR'

 

BM’nin 1979 yılında ortaya koyduğu Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’nin (CEDAW) Türkiye'de 1985 yılında kabul edildiğini aktaran Toksöz, "Doğrudan kadınlara yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması için bire bir sözleşmeyi imzalayan ülkelerin hükümetleri sorumlu tutuluyor. Devletler ayrımcılıkla mücadeleyi üç temel eksende görüyor. ‘Kadın ve erkeklerin kanun önündeki eşitliği, hukuki eşitlik ve kadın, erkek için ayrı kanun olamaz.’ Kadınların ve erkeklerin fiili eşitliği kanunlar karşısında ‘her vatandaş eşittir’ dediği vakit çalışma yaşamında eşitliği hükümet sağlamak zorundadır. Çünkü fiili olarak var olan ayrımcılık kadınların kanun önündeki eşitliğiyle ortadan kalkmıyor ve Türkiye'de bu uygulanmıyor. Bunu önlemek için fiili eşitlik ya da sonuçlarda eşitlik dediğimiz yeni bir eşitlik anlayışını dile getiriyor. Özellikle kadınların hamilelik ve doğurganlığı nedeniyle iş yaşamına ara vermek durumunda kaldığı ve ekstra sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyduğu zaman, kadının hiç bir şekilde ayrımcılığa uğramamasını sağlayacak yasayı çıkarmak fiili eşitliğin gerçekleştirilmesi gerekiyor" diye ifade etti.  

 

'AYRIMCILIĞA KARŞI KADINLAR TEK SES OLSUN'

 

Çalışma yaşamına adım atan kadınların işsizlik sorunuyla yüz yüze geldiğini söyleyen Toksöz,  yaşanan bu durumun tamamen hükümetin uyguladığı ekonomik politikalardan kaynaklandığını söyledi. Özel istihdam büroları üzerinden getirilen geçici işçiliğin kadınlar için bir çözüm olarak sunulduğunu dile getiren Toksöz, "İş gücünde zaten var olan eşitsizlik pekiştiriliyor. Yani kadınlarında güvenceli işlere ihtiyacı var. Üç ay boyunca iş varsa çalış, sonra iş bitti beş ay ücretsiz bekle yeni bir iş çıkana kadar. Özel istidam büroları bunu öngörüyor. Çalıştığınız vakit 3 ay sigortanız ödeniyor daha sonra iş yok. Bekliyorsunuz sigortanız yatmıyor, paranız ve geliriniz yok. Bu kabul edilebilir çalışma biçimi değil” diye ifade etti.  

 

Kadınların düzgün bir şekilde istihdam edilmelerini talep ettiklerini söyleyen Toksöz, “Genel olarak kadınların eşit, özgür biçimde çalışması için tüm kadınların tek ses olup mücadele etmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.