İstanbul'da düzenlenen "Eşitlik, Adalet ve Kadın Zirvesi" ikinci gününde Bakırköy’deki WOW Otel'de devam ediyor. “Evrensel haklarımızdan hukukta ne kadar geriye kaldık” başlıklı oturumla başlayan zirveye, çok sayıda kadın örgütü temsilcisi katıldı. 

 

Gazeteci Göksel Göksu’nun moderatörlüğünü yaptığı oturumda, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği aktivisti Şehnaz Kıymaz Bahçeci, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ve avukat Nazan Moroğlu konuşmacı olarak yerini aldı. 

 

'KADIN SORUNU ÜLKE SORUNUDUR’ 

 

Kamuoyunda "Müftülük Yasası" olarak bilinen yasanın Medeni Hukuku derinden yaraladığını ifade eden avukat Nazan Moroğlu, yasada, "Sağlık desteği almadan doğum yapıldığında herhangi biri gidip bu çocuk benim" ibaresinin de yer aldığını hatırlattı. Moroğlu, “Bu ibareyle birlikte tecavüze uğramış ya da çocuğun gerçek ailesi olmayanlar o çocuğa sahip olabilir ve bunun sonuçlarının bize neler getireceğini bilemiyoruz” dedi.  Yasanın ardından “Arabuluculuk Yasası”nın da getirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Moroğlu, “Arabuluculuğu, herhangi bir kamu görevlisi yapabilir; yani müftü nikah kıyarsa boşayabilir de. Bunun bizden neler çalacağı ortada. Bu durumu ancak kadınlar ortadan kaldırabilir. Kadın sorunu sadece kadınlara ait değildir, ülke sorunudur” dedi.

 

‘6 YIL İÇİNDE GERİLEME YAŞADIK’

 

Uluslararası mekanizmalarda kadın hakları için önemli girişimlerin yaşandığını dile getiren Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği aktivisti Şehnaz Kıymaz Bahçeci ise, uluslararası mekanizmalarda sistematik olarak düzenlenen raporlar olduğuna değinerek, “Sivil toplum örgütleri bu raporlara ek olarak alternatif raporlar sunuyor. İstanbul Sözleşmesi için de ilk defa böyle bir rapor hazırlandı. Raporlarda Türkiye’de kadın görünümünün yansımasını, İstanbul Sözleşmesi’nin 6 yıl içinde geri çekilmesi için yapılan girişimler de görebiliyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

'AKP GÜÇLENEN KADINDAN KORKUYOR'

 

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ise, Medeni Hukukla kadın haklarının 1917’de verildiğini belirterek,“1917 Aile Kanunu vardı bu ülkede. Kadın istemezse zorla evlenemeyecek. Yüzyıl sonra Müftülük Yasası’nı tartışır hale gedik” dedi. AKP’nin gücünü oluşturmak için kadınlara yönelik baskı kurduğunu ifade eden Güllü, “16 yıldır AKP’nin makul kadın tanımı arayışı var. Bu tanım üzerinden bizi yok etmeye çalışıyor. Dayatma unsuru olarak kadını kullanıyor. Hükümetin ailede güçlenen kadınla ilgili korkusu var” diye konuştu. 

 

Zirve, "Eşitlik ve adalet için kadın politikacılar" oturumu ile devam ediyor.