DİYARBAKIR - Yetki verilmemesine rağmen ilk kez Müftülük nikahının kıyıldığı Bismil'deki evlendirme dairesi, DBP'li yönetim döneminde Nujin Kadın Merkezi bünyesinde kadınların çalışma yürüttüğü bir kurumdu. Siyasetçiler bunun kadına dönük politikaların parçası olduğunu belirterek tepki gösterdi.
Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde, DBP’li belediye tarafından 2013 yılında açılan Nujin Kadın Merkezi’nin atanan kayyum tarafından kapatılarak Evlendirme Dairesi’ne çevrilmesinin ardından kadın çalışanlarının işine son verilmişti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın nikah konusunda henüz İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkilendirme ve görevlendirme almamasına rağmen, Bismil Müftüsü Ahmet Durmuş’un Bismil Belediye Başkanlığı tarafından 15 Kasım’da düzenlenen bir toplu nikah töreninde, 30 kişinin resmi nikahını kıymasıyla gündeme gelene merkezin durumu kadınların tepkisini çekiyor.
Kadına evlilik dışında başka bir yaşam hakkının tanınmadığına dikkat çeken HDP İlçe Eşbaşkanı Hatice Öner, Müftülük Yasası’nın yürürlüğe girer girmez bunun ilk kez Bismil’de geçekleşmesinin ardından kazanımlarının erkek zihniyetine teslim edilmek istendiğini söyledi. Öner, Müftülüğün kadınlara “5 çocuk yapın” dayatmasında bulunduğuna da dikkat çekti.
‘KADIN KAZANIMLARINI ERKEĞİN HİZMETİNE SUNUYORLAR’
Kayyum atanmadan önce Nujin Kadın Merkezi’nde kadın ve çocuklara yönelik eğitici hizmetler verildiğini anlatan Öner, kadınların kendi öz gücüyle toplumsal yaşamda rol almasına öncülük eden merkezin şimdilerde eril zihniyet tarafından değiştirilip, tamamen erkeğin hizmetine sunulmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
‘KADINA EVLİLİK DIŞINDA BAŞKA BİR YAŞAM TANINMIYOR’
Kapatılmadan önce merkezde 150 kadının çalıştığı bilgisi veren Öner, kayyum atandıktan sonra burada faaliyet gösteren kadınların işine son verildiğini dile getirdi. Kayyum tarafından kapatılan kadın kurumunun Evlendirme Dairesi’ne çevrilmesinin kadının kazanımlarına yönelik bir girişim olduğunun altını çizen Öner, “Kadını evlendirip eve hapis etmek istiyorlar. Kadına evlilik dışında başka bir yaşam tanımayan bu zihniyete karşı başta Kürt kadınları ve bütün kadınlar el ele verirsek başaramayacağımız hiçbir şey yoktur” diye konuştu.
‘KADINA DAYATILAN KÖLELİĞİ KABUL ETMEYECEĞİZ’
Bu zihniyetin sadece kadını etkilemediğini söyleyen Öner, kadınları etkileyen bir olgunun doğrudan toplumu etkilediğini dile getirdi ve şöyle devam etti: “Erdoğan, kadınlar şahsında toplumu baskıyla bir kafese sokmaya çalıyor. Kürt kadınından korkuyor. Çünkü Kürt kadını azimlidir, el ele verdi mi hiçbir şey elinden kurtulamaz. O yüzden kayyum gelir gelmez kadınlara saldırdı. Devletin kadına dayattığı köleliği asla kabul etmeyeceğiz. Müftülük yasasını da kabul etmiyoruz.”
‘KADINI ERKEĞE MUHTAÇ KILMAK İSTİYORLAR’
İlk kez ilçelerinde kıyılan Müftü nikahına sert tepki gösteren DBP İlçe Yöneticisi Methiye Çakır da,i kadına yönelik baskının her dönemden daha fazla olduğunu vurguladı. Böylesi süreçlerde hiçbir kadının evde oturmaması, haksızlıklara boyun eğmemesi gerektiğinin altını çizen Çakır, “Kadınlara yönelik çıkarılan yasalar ve baskılar giderek devam ediyor. Kadınların birlik olması gerekir. Dini, dili, ırkı, ne olursa olsun yaşadığı sorunlar ve acılar aynıdır” dedi.
Bismil’deki tek kadın merkezinin kapatılıp, evlilik kurumuna çevrilmesinin kadınların birlikteliğine yapılan bir darbe olduğunu söyleyen Çakır, “Kadınların bir araya gelmesini istemiyorlar, kendi sorunlarını bir erkeğe muhtaç olmadan, kendi başına çözmesi iktidarı rahatsız ediyor. Kadından müthiş korkuyorlar. Kadın köleliğe boyun eğsin istiyorlar, ama kimse kimsenin kölesi değiliz” diye konuştu.
‘KÜRTLERİN KADIN EKSENLİ POLİTİKALARINA KARŞI BİR UYGULAMA’
Müftülük Yasası’nın ilk defa Kürt bölgesinde uygulanmasını, kadın eksenli ve demokratik kazanımlara karşı bir uygulama olarak nitelendiren Çakır, “Biz bu sistemi asla kabul etmiyoruz. Bu yasalarla küçük yaşta kız çocuklarını evlendirip politik yaşamdan koparmak istiyorlar. Eskiden köylerde imkânsızlıklar yüzünden imamlar nikah kıyardı ve resmi nikah kıyma noktasında aksaklıklar yaşanabiliyordu. Ama bu çağda din adamı neden resmi nikah kıysın ki. O zaman müftüye de gerek yok, imam kıysın nikahı. Bu sistem kabul edilemez. Başta kadınlarımız ve gençlerimiz uyanık olmalıdır, bu oyunlara gelmemelidir” ifadelerini kullandı.
BİSMİL MÜFTÜSÜNÜN 5 ÇOCUK DAYATMASI!
Hükümetin cinsiyetçi ve ayrıştırıcı uygulamalarına karşı bütün kadınları mücadele etmeye çağıran Çakır, erkeğin kadın hakları konusunda kendisinde her türlü sözü söyleme hakkını gördüğüne işaret etti. Çakır, 2 hafta önce Bismil’de gerçekleşen toplu nikah törenine katılan müftünün nikah kıyma prosedürünü dahi bilmemesine rağmen gelin adaylarına “5 çocuk yapın” dayatmasında bulunarak, kadın bedeni üzerinden cinsiyetçi dayatmalarda bulunduğunu aktardı.