ARDAHAN - Damal Bebekleri’yle adını dünyaya duyuran Damal ilçesinde 35 yıldır bu geleneği sürdüren Fidan Atmaca (70), fuardan fuara koşarak bebekleri tanıtıyor. Atmaca, geleneğin sürmesi için kursların açılmasını istiyor.
Geleneksel Damal Bebekleri'yle adını dünyaya duyuran Ardahan'ın Damal ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki Fidan Atmaca, bu geleneği 35 yıldır sürdürüyor. Evinin bir odasını atölyeye çeviren Atmaca, ev işlerinden geriye kalan zamanını Damal Bebekleri yaparak geçiriyor.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerden sipariş aldığını ve turistlerin en çok bez bebeği tercih ettiğini belirten Atmaca, “Bez bebeği tamamen elle yapıyorum. Her yıl fuarlara katılıyorum. Fuarlarda yöresel kıyafetlerle giydirdiğim bez bebekler yoğun ilgi görüyor. Yaşım ilerlemesine rağmen bir yardımcım olmadığı için fuarlara ben gidiyorum. Önümüzdeki günlerde İstanbul’da yapılacak fuara yine katılacağım" dedi.
‘GÜNLÜK YAŞAMDA BU ELBİSELERİ GİYERDİK’
Damal'da kadınların yıllardır bu giysileri giydiğini anlatan Atmaca, "3 tür yöresel kıyafetimiz var ve bunları da 3 farklı bebeğe giydiriyorum. Eskiden günlük yaşamda devamlı bu elbiseleri giyerdik. Şimdi giyemediğimiz için bebeklere giydiriyorum. Kültürümüzü de böylece yaşatmış oluyorum. Damal’da neredeyse kadınların yarısına bu mesleği öğrettim. Fakat buna rağmen devam eden yok. Ayrıca gençlerin hiç ilgisi yok. Daha çok yaşlı erkek ve kadınlar ilgi gösteriyor " diye konuştu.
‘DAMAL BEBEKLER’LE KÜLTÜRÜ YAŞATIYORUM’
Öğrenenlerin çok azının kendi evlerinde Damal Bebekleri yaptığını belirten Atmaca, elinden geldiğince doğrusunu öğretmeye çalıştığını söyledi. İlerleyen yaşından dolayı bebekleri giydiremeyeceğini ve dolayısıyla gençlerin bebekleri düzgün giydirebilmeleri için uğraştığını dile getiren Atmaca, “Rahatsızlığımdan dolayı ameliyat oldum ve yöresel kıyafetleri bir daha giymemek üzere çıkardım. Elbiseleri kendi üzerimden çıkardığım gibi Damal Bebekleri giydirmeye başladım. Bu şekilde kültürümüzü yaşatıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BİR AN BİLE BOŞ DURMUYORUM’
Boncukları ve bebekleri çantasında gezdirdiğini söyleyen Atmaca, “Duraklarda araba beklediğimde boncuklarımı çıkarır bebeklerin elbiselerini dikerim. Alıştığım için bir an bile boş durmuyorum. Evde bazen sabaha kadar çalışıyorum. Her yere kurs açmalarını istiyorum. Çünkü bu bizim kültürümüz ve kültürümüzün bitmesini istemiyorum. Büyüklerimiz kurslardan mezun olan kadınlara iş imkanı sağlamalı. Kimseye muhtaç olmadan kadınlarımız da ekmek paralarını kazanmış olur” ifadelerini kullandı.
‘1 AY ÇALIŞTIM SİGORTAM 6 GÜN YATIRILDI’
1995 yılında Halk Eğitim Merkezi'nde öğretmenliğe başladığını dile getiren Atmaca, aradan yıllar geçmesine rağmen sigortasının doğru düzgün yatırılmadığını ve 65 yaşını geçtiği için de artık Halk Eğitim Merkezi'nde kursiyerlere kurs veremediğini söyledi. Atmaca, sigortası dolmadığı için 70 yaşına girmesine rağmen emekli olamadığını belirterek, “1995’ten beri Halk Eğitim’de çalışıyorum; fakat sigortam dolmadı. Çalıştığım bazı aylarda sigortam sadece 6 gün yatırılmıştı. 65 yaşını geçtiğim için de artık öğretmenlik yaptırtmıyorlar” diye konuştu.
‘KADINLAR KURS AÇILMASINI İSTİYOR’
Atmaca, Damal’da bebek giydirme kursunun açılmadığını belirterek, “Yetkililer, Damal’a kurs açsın. Burada kışlar uzun sürüyor ve insanların yapabileceği hiçbir iş yok. Her gün bir sürü kadın yanıma geliyor, ‘Damal’da da kurs açsınlar’ diyor. Yetkililerin ellerinden gelirse köylere de açsınlar, çünkü kadınların bu işi yapmak için hevesleri var. Ardahan’da kurs var; ama insanların bu kara kışta Ardahan’a gidecek durumları yok. Kurs açılırsa kadınlar gelir öğrenir ve ekmek paralarını kazanırlar” dedi.
ZOR AMA ZEVKLİ BİR İŞ
Küçük bebekleri 50 TL’ye, ortanca bebekleri 70 TL’ye, büyük bebekleri ise 100 TL’ye sattığını anlatan Atmaca, bebekleri de Gürcistan’dan tanesini 30 ila 40 TL arasında satın aldığını söyledi. Bir bebeği 2 günde bitirdiğini belirten Atmaca, bebeğin kofîsi, yünlü çorabı ve boncuklu giysisine kadar hepsini kendi elleriyle iğnelerle diktiğini söyledi. Atmaca, bebek giydirmenin zorlu bir iş olduğu kadar zevkli ve maddi anlamda da iyi bir iş olduğunu söyleyerek, işini seve seve yaptığını kaydetti.
MA / Mahmut Ruvanas