DİYARBAKIR - Kürt kadınları, gerçekleştirdikleri buluşmada, siyasi görüşleri farklı olsa da ideolojik ayırım ve çıkar çatışmalarını bir kenara bırakarak, “kırmızı çizgimiz” dedikleri ulusal birliğin sağlanması ve öncülüğünü de kadınların yapması gerektiğini tartıştı.
Olağanüstü Hal’in (OHAL) yaşamın her anında hissedildiği Diyarbakır’da dün Kürt kadınları, “ulusal birlik” konusunu tartışmak üzere bir araya geldi. Ne var ki kadınlardan önce, buluşmanın yapıldığı Demir Otel’in önüne polis, “Akrep” tipli zırhlı araç, gözaltı aracı ve TOMA’larla gelmişti.
Buluşma saat 11.00 sıralarında başladı, ana konusu ise; Türkiye, Ortadoğu ve dünyada yaşanan kaosun kadınlara yansıyan boyutlarını masaya yatırarak buna karşı “ulusal” anlamda nasıl bir mücadele yürütülmesiydi.
SİYASETÇİSİNDEN SANATÇISINA HER KESİMDEN KADIN
Buluşmanın çağrıcıları arasında, uzun süre Kürdistan Federe Bölgesi’nde kalan Kürt iş kadını Ferda Cemiloğlu, tutuklu kadınların uğradığı cinsel şiddet olaylarını raporlaştıran, yıllardır haksızlığa uğramış halkların yanı sıra Kürtlerin de avukatlığını yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Eren Keskin, uzun yıllar Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Kürtlerin hak mücadelesini anlatan ve şu an Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili olan Feleknas Uca, sivil toplum çalışmalarında aktif rol oynayan gazeteci-yazar Nurcan Baysal, bölgede yaptığı araştırmalarla bilinen Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) Yönetim Kurulu üyesi Yüksel Genç, Rojavalı Kürt sanatçı Mizgin Tahir, kadın aktivist Duysal Karataş ve Gülten Kaya vardı.
Siyasetçisinden, sanatçısına, çalışma yaşamından, Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) ihraç edilenine, Barış Annesi’nden, avukatına, gazetecisinden aktivistine kadar farklı kesimlerden kadın buluşmadaydı. Türkiye ve bölgenin birçok kentinden kadını bir araya getiren buluşmanın çok renkliliği dikkat çekiciydi. Öyle ki, farklı siyasi düşünceden kadınların yanı sıra ilk defa böyle bir buluşmaya katılan kadınlar da yer aldı buluşmada.
ORTAK NOKTA ‘ULUSAL BİRLİK’
Ortadoğu’da süregiden savaş ve bunun kadınlara yönelik cinsel şiddet, cinsel saldırı ve taciz şeklinde yansımasının tartışıldığı buluşmada, Kürt kadınlarının, kendi topraklarını savunmak için verdiği mücadele anlatıldı. Kadınların, en çok üzerinde durduğu konulardan biri de “ulusal birliğin” oluşması için nasıl mücadele edilmesi gerektiği yönündeydi. Çünkü, onlara göre, Kürtler ancak birlik olursa özgürleşir. Bunun öncülüğünü de yapmak kadınlara düşüyordu.
Kimi kadına göre, Kürtlerin özgürleşmesi, Kuzey Suriye’deki demokratik konfederasyon sistemiyle kimi ise Kürtlerin bir devleti olmasıyla mümkündü. Bunlar birbirine zıt görüşler gibi dursa da ortaklaştıkları tek nokta; Kürtlerin ulusal birliğinin kırmızı çizgileri olmasıydı. Kürsüye çıkan her kadın, Kürtlerin ideolojik ayırım ve çıkar çatışmalarını bir yere koyup tek çatı altında toplanması gerektiğini dile getirdi.
‘KADINLAR BİRBİRLERİNİ SEVMELİ’
Kadınlar, Kürtlerin yaşadıkları, Türkiye, Suriye, İran ve Irak’ta neden parçalı olduklarına dair düşüncelerini paylaştı. Kürsüye ilk olarak bir Barış Annesi çıktı. Yıllardır, Kürtlerin özgürlüğü için mücadele verdiğini ve bunun da bedelini ödediğini anlattı. Barış Annesi, kadınların birbirlerini sevmesi ve ellerinin taşın altına koyması gerektiğini söyledi.
İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, “ulusal birliğin” Kürtlerin kırmızı çizgisi olması gerektiğini ifade etti. Keskin, bu konuşmasıyla salonda bulunan kadınlar tarafından alkışlandı ve sözlerine şöyle devam etti: “Kürtler birbirlerini sevmek zorunda. Kürdistan meselesinde bizim kavramlarımız solun bize dayattığı kavramlar olmamalı. Kürtler kendi yollarını kendileri çizmelidir. Bu yolda da, Kürt kadınlarının son derece öncü olduğunu görüyoruz. Leyla Kasım, Sakine Cansız Kürtlerin birliği için mücadele etti.”
İLK DEFA KADIN BULUŞMASINA GELDİ
Buluşmada en çok dikkat çeken kadınlardan biri de Adıyaman’dan gelen Gülistan Tokdemir’di. Gülistan, Adıyaman’da yerel bir sanatçı, buluşmaya da Kürt ulusal kıyafetiyle gelmişti. İlk defa böyle bir buluşmaya katıldığını söyledi. Gülistan, “Kıyafetimle Adıyaman’ı değil, Kürtleri temsil etmek istiyorum” dedi.
ÊZİDÎ KADINLAR ANILDI
HDP Milletvekili Feleknas Uca da, Kürt halkına karşı tüm savaş odaklı güçlerin birleştiğini ve bu durumu Kürtlerin kabul etmemesi gerektiğini belirtti. Kendisi de bir Êzidî olan Uca, DAİŞ’in Şengal saldırısında 3 bin Êzidî kadının esir alındığını hatırlattı. Uca, bu kadınların da sesi olmak için ulusal birliğin önemli olduğuna dikkat çekti.
Buluşmaya gelen bir diğer önemli isim 2011 yılında Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) Ardahan adayı olan Yüksel Avşar’dı. Avşar’a göre, kadınlar “barışın militanı” olmalıydı. Önce Kürt kadınlarının birbirleriyle barışması gerektiği görüşünü paylaştı Avşar.
BİRLEŞİK KÜRT KADINLARI PLATFORMU KARARI
Buluşma sonunda, öneriler yapıldı. Önerilerin ortak noktası, Kürt kadınlarının birlik olması ve bu yönde örgütleme çalışmalarının yapılması oldu. Çeşitli isimler adı altında platform önerileri geldi ve sonuç olarak Birleşik Kürt Kadınları Platformu’nu (Platforma Yekîtiya Jinên Kurd) kurma kararı alındı.
Buluşma sonunda, kadınlar hep birlikte, “Yekitiya Jinen Kurd, Yekitiya Kurdistane ye” sloganları atarak halay çekti.
Sanatçı Mizgin Tahir, söylediği kilamıyla kadınlara duygusal anlar yaşatsa da hep birlikte atılan “Jin, jiyan, azadi” sloganı, salondaki hüzünlü ortamı dağıtmaya yetti. Çünkü Kürt kadınları, bir çağrı yapmıştı, “Yas tutmaktan yorulan tüm kadınlara çağrımızdır: Birbirimizin gücünü diğeriyle çoğaltalım” diye.
MA / Zuhal Atlan