URFA - Urfa Barosu bünyesinde kurulan Anadil Komisyonu Koordinatörü Gökhan Dayık, anadilde savunmanın önemine dikkat çekerek, meslektaşlarına komisyona üye olma çağrısı yaptı.
Urfa Barosu bünyesinde “Kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek” amacıyla Anadil Komisyonu kuruldu. Baronun Yönetim Kurulu Üyesi ve Anadil Komisyonu Koordinatörü Gökhan Dayık, komisyonun kuruluş amacını anlattı. Dünyadaki çok sayıda dilin yok olduğuna ve birçoğunun da bu tehditle karşı karşıya olduğuna işaret eden Dayık, dillerin bütün insanların ortak mirası olduğunu dile getirdi. Anadilin sosyalleşme ve etkileşimde önemli olduğunu belirten Dayık, “Anadil temel insan hakkıdır ve her alanda kullanılabiliyor olması gerekir. Halkların kendi dillerinde konuşma, eğitim alma, savunma yapma, yaşamlarını ve kültürlerini devam ettirme hakları vardır ve bu haklar sağlanmalıdır” dedi.
KAYBOLMA TEHLİKESİ
Anadil hakkını savunmak için Urfa Barosu bünyesinde ilk defa Anadil Komisyonu’nun kurulduğuna dikkat çeken Dayık, “Baro olarak çok kültürlülüğü, çok dilliği savunmak ve desteklemek için komisyonu kurduk. Meslektaşlarımızın bu noktada talepleri vardı. Her gün diller kaybolmayla karşı karşıya kalıyor. Bu diller bizim zenginliklerimizdir. Çok dilliği ve renkliliği korumayı kendimize amaç edindik” diye konuştu. Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere birçok uluslararası sözleşmede dil konusuna çekince koyduğuna dikkat çeken Dayık, “Farklı dil, kültür ve inanç değerlerinin öğretilmesi ve yaşatılması konusunda çekinceler koyuluyor. Bu çekincelerin kaldırılması gerek. Bu ülkede yaşayan herkesin anadilinin anayasal güvence altına alınması gerek. Anadilde eğitim hakkı sağlanmalı. Bu noktada komisyonun çalışmaları olacak” şeklinde konuştu.
KÜRTÇE TERCÜMAN YOK!
Komisyonun anadilde savunma hakkını korumak ve geliştirmek için çalışmalar yürüteceğini söyleyen Dayık, “Son dönemlerde her ne kadar anadilde savunma hakkı var gibi gözükse de bu doğru değil. Anadilde savunma yapan kişilere kimi zorluklar çıkarılırken, savunma yapanların ise söyledikleri çarpıtılabiliyor. Urfa gibi çok dilli bir kentte Kürtçe tercümanlık yapacak kimse yok. Kimi zaman tercümanlık yapması için adliye de çalışanlar görevlendiriliyor ancak onalar da Kürtçe bir eğitim almadıkları için ifade veren kişinin söylediklerini yanlış ya da eksik aktarıyor. Komisyon olarak bunların önüne geçmek için de çalışma yapacağız” diye konuştu.
ANADİL EĞİTİMİ VERİLECEK
Komisyonun dillere yönelik ırkçı saldırılara bir tepki olarak da kurulduğuna vurgu yapan Dayık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son dönemlerde sosyal ve ulusal medyada tanık olduğumuz ırkçı saldırılar oluyor. Özellikle Kürtçeye yönelik bir tahammülsüzlük söz konusu. Bu tahammülsüzlük faşist saldırılara kadar varıyor. İnsanlar Kürtçe konuştuğu, şarkı söyledikleri için saldırıya maruz kalabiliyor, öldürülebiliyor. Bu saldırılar hükümetin dillere karşı yürüttüğü politikadan bağımsız değil. Bu saldırılar devlet politikasının bir yansıması. İnsanların kendi anadilinden başka dilleri de benimsemesi, özümsemesi açısından çalışmalarımız olacak. İnsanların hayatın her alanında istediği dili konuşabilmesi için eğitimler vereceğiz.”
Urfa’nın çok dilli yapısına işaret eden Dayık, “Meslektaşlarımızın çoğu Kürtçe, Arapça biliyor ancak bu dillere hakim değiller. Çünkü ne yazık ki henüz bir eğitim dili değiller. Bu nedenle müvekkilleriyle iletişim noktasında bir kopukluk yaşıyorlar, anlaşamıyorlar. Sağlıklı bir iletişimin kurulması için bütün meslektaşlarımıza Kürtçe ve Arapça kurslar vermek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
KOMİSYONA DESTEK ÇAĞRISI
Komisyonun yeni olduğu ve üye kabullerinin devam ettiğine değinen Dayık, şunları söyledi: “İnsanın anadili kendini en iyi ifade ettiği dildir. Dillerin korunmasını önemseyen herkesi komisyona katkı sunmaya bekliyoruz. İlerde neler yapabiliriz konusunda, meslektaşlarımızın birikimlerine ihtiyacımız var. Dil insanın onurudur, herkes onuruna sahip çıkmalı. Biz anadili önemsiyoruz, bizim gibi önemseyen herkesin komisyona elinden geldiğince katkı sağlamasını bekliyoruz. Arkadaşlarımız ile birlikte yok olmaya yüz tutmuş dillerin anayasal güvence altına alınmasının mücadelesini vereceğiz. Hepimizin dil ile ilgili eksikleri var. Biran önce birlikte bu eksiklikleri gidermemiz gerekiyor, bunun için herkesin yardımına ihtiyacımız var.”
MA / Emrullah Acar