DİYARBAKIR - Cezaevinde yazarlığa adım atan yazar Fırat Can düzenlenen imza etkinliğinde, "Eğer bu mücadeledeysek cezaevleri bizim duraklarımızdır ve bu duraklar da direnişin bir parçasıdır" dedi.
Kürt Edebiyatçılar Derneği tarafından cezaevinde 11 yıl kalan ve orada yazarlığa adım atan Yazar Fırat Can için imza ve söyleşi düzenledi. Cezaevinde "Hep Mavi Kal" ve "Umuda Bir Ülke" kitaplarını çıkaran Can'ın, cezaevinde olması nedeniyle 4 yıl gecikmeli düzenlenen söyleşi ve imza günü Pirtukakurdî binasında gerçekleşti. "Edebiyat ve Zindan" adıyla düzenlenen söyleşide, yazar Fırat Can’ın "Hep Mavi Kal" ve "Umuda Bir Ülke" kitapları tanıtıldı.
Moderatörlüğünü yazar Roza Metîna'nın yaptığı söyleyişide yazar Fırat Can cezaevlerindeki yazarların sorunlarına değindi. Etkinliğe Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve çok sayıda kişi katıldı.
'ZULME KARŞI DİRENİŞ VAR'
İlk olarak söz alan Roza Metîna, zaten kötü olan cezaevi koşullarının pandemi nedeniyle daha da derinleştiğini aktardı. Pandeminin de sistemsel bir sorundan kaynaklı hastalık olduğuna değinen Metîna, "Cezaevlerinde sayısız hasta tutuklu var, hasta tutuklu yazar var. Gulazar Akın da bu tutuklulardan biri. Hem yazar hem de hasta tutuklu. Tecavüzcüler, hırsızlar serbest bırakılıyor, ama insan hakları savunucuları ve yazarlar bırakılmıyor. Bırakılmalarına yakın da infazları yakılıyor. Her ne kadar zor ve zulüm olsa da cezaevlerinde her zaman direniş var" dedi.
DİRENİŞ DURAKLARI
Hatay, Sincan, Antalya cezaevlerinde kaldığını aktaran Can, "Bence 'cezaevine düştüm' kavramı doğru değil. Eğer bu mücadeledeysek cezaevleri bizim duraklarımızdır ve bu duraklarda direnişin bir parçasıdır. Cezaevine girdiğimde arkadaşları görmek bana çok moral verdi. Bu yaşadıklarımızı yazmanın önemli olduğunu düşünüyordum. Ölümle burun burunayken bir söz verdim kendime. ‘Eğer öldürülmezsem ne olursa olsun yazacağım’ dedim. Sonra yazmaya başladım" diye belirtti.
'MAVİ ÖZGÜRLÜK DEMEK'
Kitabı Mavi Ülke’nin yasaklanmasının ardından Hep Mavi Kal ismini aldığını aktaran Can, “Mavi’ de bir renkten tek bahsetmiyoruz mavi benim için özgürlük demek. Mavi Ülke de özgür bir ülke demek. Yıllardır bu ülkenin kızları ve oğlanları özgürlük için savaş verdi. Özgürlük benim için çok önemli” dedi.
‘PANDEMİDE KOŞULLAR DAHA DA ZORLAŞTI’
Cezaevlerinde yaşamanın yanında yazmanın da çok zor olduğunu kaydeden Can, “Cezaevlerinde rahat yaşamınıza izin vermiyorlar. Siz güzel yaşamayın diye ellerinden geleni yapıyorlar. İçerde yazmak çok zor, sürekli duvara bakıyorsun. Yalnızca bir kelime için aylar geçiyor. Dışarıdakiler bilgisayardan yazarken biz içerde her şeyi el yazısıyla yazıyoruz, bu da ayrı bir zahmet. Cezaevinde yazmanın zahmetinin yanı sıra yaşamak da çok zor. 11 yıl cezaevinde kaldım. Pandemiyle koşullarımız daha da zorlaştı. Kültürel sportif faaliyetlerimiz yasaklandı. Moral veren mektuplarımız, gazeteler bize verilmedi. Biz içerdekiler için dayanışma çok önemli ama sistem bu dayanışmanın önüne geçmek istiyordu” ifadelerini kullandı.
Sonrasında kitaplarının içeriğinden bahseden Can, katılımcıların sorularını cevapladı.
Söyleyişi imza etkinliği ile son buldu.