HABER MERKEZİ – Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi, daha önce sansürlenen filmler gösterilmediği sürece Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne katılmayacaklarını duyurarak, tüm sinemacıları da sansür uygulamalarının aklanmasına karşı durmaya çağırdı.
Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi, 5-12 Ekim’de düzenlenecek olan Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne dair açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, son yıllarda Türkiye’de yaşanan sansür uygulamalarına da değinildi. Açıklamada “Son on yılda, Türkiye tarihinde zaten hiç eksik olmayan sansür uygulamalarının gündelik hayatımızın bir parçası haline geldiği, makbul bulunmayan sanat eserlerinin toplumla buluşmasının ne pahasına olursa olsun engellendiği, sanat eserleri ve yaratıcılarının her fırsatta hedef gösterildiği ve bu çürümenin her yere, her seviyedeki yapı, örgüt ve kuruma yayılma eğiliminde olduğu kapkaranlık bir dönemden geçiyoruz. Filmlerimizin sansürlenmesi bir yana arkadaşlarımızın hapse atıldığı bir iklimde bu uygulamaların normalleştirilmesini kabul etmediğimizi ve yasaklara en fazla maruz bırakılan alanlardan biri olan belgesel sinemaya sahip çıktığımızı ilan ediyor, sinemacıları ve özgür ifadenin önemini anımsayan herkesi sansüre karşı duyarlı olmaya ve sansürcü film festivallerini aklamaktan geri durmaya davet ediyoruz” denildi.
FESTİVALDEKİ SANSÜRLER HATIRLATILDI
Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde geçen sene Belgesel Yarışması'na seçilen "Kanun Hükmü" filminin, son anda “akla ziyan” gerekçelerle programdan çıkarıldığı hatırlatılan açıklamada, “Tepkiler üzerine geri alınmış, sonra hedef haline getirilerek bir kez daha programdan çıkarılmış ve bu zincirleme sansür skandalı festivalin topyekûn iptali ile sonuçlanmıştı. Festivalin ev sahibi ve düzenleyicisi Antalya Büyükşehir Belediyesi sansüre arka çıkmış, programa seçilmiş bir filmi gösterme cesareti göstermek yerine festivali hem de 60. yılında iptal etmeyi tercih etmiştir. Ne yazık ki bu vaka, Antalya'daki ilk sansür vakası da değildi. 2014 yılında da ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ belgeseli benzer bir karalama kampanyasıyla programdan çıkarılmış ve Antalya Film Festivali’nin yönetimi kurumsal olarak sorumluluğu almak yerine bu sefer ön jüriyi hedef göstererek kendisini aklamaya çalışmıştır” ifadelerine yer verildi.
‘SANSÜRCÜ FESTİVALLERE HAYIR’
Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Sonraki yıllarda da, bütün ‘beyaz sayfa’ açma iddialarına karşın ne bir özür dilenmiş ne de telafi yönünde herhangi bir adım atılmıştır. Bunların da ötesinde ‘sansürsüz’ bir festivali yapabilmenin çaresi olarak, o dönem belgesel yarışması ve ulusal yarışma bütünüyle kaldırılmıştır. Bütün bunlar sansürün söz konusu festival bünyesinde kurumsallaşmasına yol açarken, festival yönetimi Türkiye'nin mevcut siyasi ve kültürel iklimindeki baskıya ortak olarak, nefes almamızı güçleştiren çürümeye dahil olmayı seçmiştir. Bu yıl 5-12 Ekim 2024 tarihlerinde yeniden düzenleneceği ilan edilen festival, bu karanlık geçmişin vebalini taşımaktadır. Geçen yıl hiç bir şey yaşanmamış gibi davranarak sansüre karşı net bir tavır açıklanmadığı, daha önce sansürlenen filmler gösterilmediği sürece Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne katılmayacağımızı bildiriyor, tüm sinemacıları sansür uygulamalarının aklanmasına karşı durmaya, festival yönetiminin özür dileyip geçmişte yaptıklarının hesabını vermesi konusunda ısrarcı olmaya davet ediyoruz . Bu vesileyle, festivalin bugüne kadar göstermediği filmlerden bir seçkiyi aynı tarihlerde alternatif bir mekanda Antalya seyircisine sunacağımızı da bildirmek isteriz. Eylül 2024 Sansürcü festivalleri aklamaya hayır!