İSTANBUL – Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Uluslararası Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali'ne başvuruların başladığı yapılan toplantı ile duyuruldu.
Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi (YÇKM) ve Dersim Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği, Yılmaz Güney Vakfı’nın da destekleyici olduğu 3.Uluslararası Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali'nin tanıtım toplantısı, Taksim Hill Otel Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilleri Ahmet Şık, Dilşat Canbaz Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekilli Turan Aydoğan, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, çok sayıda sanatçı ve siyasetçi de katıldı.
Toplantıda Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney, Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile şair-yazar Orhan Alkaya konuşmacı olarak yer aldı.
5 DALDA BAŞVURU KABUL EDİLECEK
Festival çerçevesinde Ssinema (Kısa Film, Kısa Belgesel, Kısa Senaryo), Öykü, Şiir ve Karikatür ve Fotoğraf dallarında olmak üzere 5 sanat dalındaki başvurular kabul edilecek. Festival 7 Haziran’da İstanbul’da, 14 Haziran’da ise Dersim’de düzenlenecek ödül törenleriyle son bulacak.
Festivale başvuruları 15 Nisan’a kadar devam edecek.
‘ŞİİRLERİ ÇAĞRIMIZ VE MANİFESTOMUZDUR’
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Duygu Kıt, “İyiye ve hakka olan inancımızla belirtmek isteriz ki baskıya, iktidara karşı yer tutan ışık işçilerinin sözleri, şiirleri çağrımız ve manifestomuzdur” dedi.
‘DEVRİMCİ SANATIN MİHENK TAŞI OLMAYI SÜRDÜRÜYOR’
Ardından söz alan Dersim Belediyesi Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Yılmaz Güney adına düzenlenen bir festivalin ortağı olmayı büyük bir mutluluk ve sorumluluk olarak gördüğünü söyledi. Yılmaz Güney’in bu günde devrimci sanatın mihenk taşı olmayı sürdürdüğünü sözlerine ekleyen Maçoğlu, “Bu yüzden onun adına düzenlenen bir festivali onun değerlerine yaraşır bir şekilde dersim halkıyla birlikte örgütlemek bizim için çok önemli” ifadelerini kullandı.
Güney’in yaşamından ve filmlerinden kesitler sunan şair-yazar Orhan Alkaya da, “Yılmaz Güney yalnızca Türkiye sinemasının değil, Türkiye kültür hayatının organik, ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.
‘YASAKLARA RAĞMEN İNADINA YILMAZ GÜNEY DİYORUZ’
Güney’in eşi Fatoş Güney ise yüreklerinin bir parçasının özgürlükler diğer parçasının da Yılmaz Güney için attığını belirterek, “Yılmaz Güney deyince aklımıza Türkiye’nin ve dünyanın ezilen tüm halklarının özgürlüğü, sinema ve devrim gelir. Bu anlayışla ve ruhla üçüncüsü düzenlenen bu festivale Yılmaz Güney’in adının verilmesi çok değerli. Yılmaz Güney Türkiye sinema tarihinde çok büyük bir kıyıma uğratılmıştır. Çok korkunç bedeller ödemiştir. 10 yıl boyunca filmlerinin gösterimi yasaklanarak yeni kuşağın onu tanıması engellenmiştir. Sevgili dostlar, hala engelleniyor ve ölümünün üzerinden geçen 35 seneye rağmen hala yasaklı. Bazı kesimler kafalarındaki hapishanelerden maalesef hala kurtulamadı. Hala filmleri TRT’de ve diğer ulusal kanallarda gösterilmiyor. İşte bu festivalin önemi de bir kere daha öne çıkıyor. Tüm yok etme, yok sayma çabalarına rağmen inadına Yılmaz Güney diyoruz. Onu yasaklayan zihniyeti sizin huzurunuzda şiddetle kınıyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Gülseven Medar ve Ali Doğan Gönültaş’ın seslendirdiği türkülerle toplantı son buldu.