DİYARBAKIR - CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle ilgili olarak "İnsanlığa aykırıdır" dedi.
Uzun yıllardır CHP’de siyaset yapan İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, gündemdeki gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Adı sürekli yolsuzluklar ve ani çıkışlarıyla anılan Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in istifaya zorlanmasını doğru bulmadıklarını söyleyen Tekin, söz konusu kişinin, imar uygulamalarındaki talancı mantığını belgeleriyle, bilgileriyle ortaya koyduklarını, buna rağmen haklarında herhangi bir işlem yapılmadığını hatırlattı.
Darbeden önce gerek İstanbul’da gerekse Ankara ve Türkiye’nin çeşitli illerinde Gülen cemaatine çeşit çeşit, parsel parsel arsaların satıldığına değinen Tekin, işledikleri suçların hesabını vermeden görevden alınmaların doğru olmadığını savundu. Diğer yandan DBP’li belediye eşbaşkanların tutuklanması ve yerlerine kayyum atanmasını bir irade gaspı olarak tanımlayan Tekin, AKP hükümetiyle birlikte ülkede demokrasinin ortadan kaldırıldığını söyledi.
‘SUÇLAMALARIN DOĞRU OLMADIĞINI HERKES BİLİYOR’
DBP’li belediye eşbaşkanlarının tutuklanmasına hukuki hiçbir zeminin olmadığının altını çizen Tekin, “25 yıl boyunca belediye başkanlığında kalıp yasadışı bir uygulamanın içine girmeyen bir parti, son bir yıl içinde neden girsin? Devletin kurumları her yıl bütün belediyeleri denetler. Sayıştay müfettişleri gelir, İçişleri Bakanlığı müfettişleri gelir, bütün bu denetim mekanizmasında 24 yıl içinde bir şey bulamadınız da 25’inci yılda bulduysanız size günaydın derler. Bu suçlamaların doğru olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz” diye konuştu.
‘DERHAL ERKEN SEÇİME GİDİLMELİ’
Kazanılan demokratik hakların 12 Eylül dönemindeki hukuk sistemiyle gasp edildiğine değinen Tekin, “Türkiye’de yapılacak tek şey derhal erken seçime gitmektir. Millet kendi kaderini kendi tayin etsin. Parlamentoda milletvekili seçiyorsunuz hakları gasp ediliyor. Belediye başkanları seçiyorsunuz tutuklanıyor veya yerine kayyum atanıyor. Böyle bir ortamda seçimden başka bir çaremiz yok” diye konuştu.
Türkiye’de toplumsal bir dayanışmanın olmadığına dikkat çeken Tekin, son zamanlarda kalan demokrasi kırıntılarının da yavaş yavaş yok edildiğini, herkesin yaşanan durumun farkında olduğunu, ancak sessiz kalındığını dile getirdi. Bir zamanlar Kürt coğrafyasında yaşanan sorunların kimsenin farkında olmadığını söyleyen Tekin, “Gezi direnişiyle insanlar, tanklarla gazla karşı karşıya gelince empati kurmaya başladı” ifadelerini kullandı.
‘İŞKENCE VE TECRİT İNSANLIĞA AYKIRIDIR’
Türkiye’de yaşanan hak ihlalleri ve cezaevlerinde artan işkencelere de değinen Tekin, “Hak ihlalleriyle ilgili gerek İnsan Hakları Komisyonu’ndan arkadaşlarımız, gerekse parti yöneticilerinin çok ciddi mücadeleleri var ama o kadar sınırlı bir hale geldi ki. Bizim çalışmalarımız sadece bizde kalmıyor. Aynı zamanda uluslararası insan hakları örgütlüleriyle de paylaşıyoruz. Bunların farkındayız. Birçoğunun belgeleri bilgileri var elimizde. Mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Cezaevlerinde her türlü işkence, görüş yasağı ve tecrit ile 1980 dönemindeki uygulamaları hatırladıklarını söyleyen Tekin, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle ilgili soruya ise, “İnsanlığa aykırıdır. Türkiye’nin bir anayasası var ve kim olursa olsun bu yasalar çerçevesinde hareket edilmelidir” yanıtı verdi.
