'AYM, HDP’yi tasfiye operasyonunun yargı ayağı’

img

ANKARA - AYM’nin, tutuklu HDP’li Gülser Yıldırım’ın başvurusuna ilişkin verdiği kararın “polis fezlekesinden ibaret” olduğunu belirten HDP’li Ayşe Acar Başaran, AYM’yi “HDP’yi tasfiye operasyonunun yargı ayağını oluşturmakla” eleştirdi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu'nun tutuklu Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın bireysel başvurusunu "kabul edilemez" diyerek reddetmesine tepkiler devam ediyor. 
Kararı değerlendiren HDP Hukuk Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, kararın “polis fezlekesinden” ibaret olduğunu söyledi. 
 
‘AYM BİR GÜN KENDİSİNİ SORGULAYACAK’ 
 
HDP’li vekillerin tutuklandığı 4 Kasım gününü “darbe” olarak niteleyen Başaran, vekillerin tutuklanmasına gerekçe olan dosyaların içeriğinin, parti faaliyetleri çerçevesinde yapılan eylem ve etkinlikler olduğunu hatırlattı. Bu yönüyle tutuklamaların ve sonraki süreçte dokunulmazlıkların kaldırılmasının hukuki dayanağının olmadığına vurgu yapan Başaran, şöyle devam etti: “Bir gün AYM dönüp verdiği bu karara ilişkin kendisini sorgulayacak. Çünkü milletvekili dokunulmazlıkları Anayasa’ya tamamen aykırı olarak kaldırıldı. Gürsel Yıldırım’ın yargılandığı dosyalarda parti faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirilen eylem ve etkinliklerde yaptığı konuşmalar yer alıyor. Ancak AYM, bunu bu şekilde değerlendirmeden tamamen uzak bir şekilde, iktidarın her gün  meydanlarda, Meclis kürsülerinde tekrarladığı cümlelerin, karar olarak karşımıza çıktığı bir durum söz konusu. Bu kararda hala sonuçlanmamış dosyalar üzerinden karar mekanizması gibi davranma hali var.”
 
‘AYM’NİN KARARI POLİS FEZLEKESİNDEN İBARET’
 
AYM’nin Yıldırım’ın başvurusuna ilişkin verdiği kararla AKP-MHP ittifakının tescillendiğini söyleyen Başaran, “AYM’nin kararı aslında hukuki bir değerlendirme yapılacak bir karar değil. İçerik itibariyle bir mahkeme kararından çok, aslında bir polis fezlekesinden ibaret ve bir iddialar silsilesi. Kararda gerçekten bir milletvekilinin tutukluluğu, seçme ve seçilme hakkı, bir milletvekilinin yasama faaliyetini tutuklu olduğu için gerçekleştiremediğine ve bununla beraber dokunulmazlıkların kaldırılarak,  HDP’nin siyasi faaliyetlerinin tasfiyesine yönelik bir operasyon gerçekleştirilmesinin değerlendirilmesi gibi hiçbir değerlendirme yok.”
 
‘AYM HDP’NİN TASFİYE OPERASYONUNUN YARGI AYAĞI’
 
AYM’nin 4 yıl önce Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Mustafa Balbay’ın tutukluluğunun “seçme ve seçilme hakkının ihlal ettiği” yönünde karar verdiğini hatırlatan Başaran, AYM’yi “iktidarın biçtiği rolü oynamakla” eleştirdi. Başaran “AYM, ‘birbirine benzemiyor’ gibi bahanelerle daha önce verdiği bu kararı bugün uygulamıyor. Bu kararı sahiplenmeyen bir tutumu var. Nereden tutarsanız tutun elimizde kalan bir AYM metni var. Buna hukuki bir karar diyemiyoruz. Tarafsız, bağımsız bir mahkeme sıfatından ziyade, HDP’nin tasfiye operasyonunun yargı ayağını oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
 
‘KARARIN AİHM’DEN DÖNECEĞİNE İNANIYORUZ’
 
Yıldırım’ın dosyasının usul olarak başvuru sırasına göre en son dosya olduğunu belirten Başaran, kararın diğer tutuklu HDP’li vekillerin başvurusuna etkisinin olup olmayacağına dair şu yorumda bulundu: “AYM’nin nasıl bir düşünce sistematiği var bilmiyoruz. İktidarın talimatıyla çalışan, ona göre kendine bir yol haritası belirleyen bir kuruluş olarak karşımızda duruyor. Ama bu karar buradan dönmezse mutlaka Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) dönecektir. AİHM, bunu kabul edilemez görecek. Bunun siyasi tasfiyenin bir parçası olarak görüp öyle karar vereceğine inanıyoruz.”