HABER MERKEZİ - AKP Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP'li Bülent Tezcan tarafından kamuoyuyla paylaşılan belgelere dair “iddiayı ispat eder nitelikte değil" deyip, fotokopi olduğunu ileri sürdü.
CHP'li Bülent Tezcan tarafından paylaşılan belgelere AKP'den ilk yanıt AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal'dan geldi. AKP Sözcüsü Ünal, cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Mahir Ünal, öncelikle bugün yapılacak seçim ittifakı zirvesine ilişkin, “Uyum yasaları konusunda uzunca zamandan beri, TBMM'de AK Parti grubundan ve diğer uzmanlardan oluşan heyet çalışmalarını sürdürmekteydi. Çalışmaların neticesinde bugün sayın Genel Başkanımızla yapılan çalışmaların istişaresini yapacağız. Daha önce de açıkladığımız gibi seçim ittifakı teknik bir konu, henüz konuşmak için erken. 15 Temmuz'dan sonra zaten yerli ve milli unsurlarla doğal bir ittifakımız var. MHP de bu çerçevede bizim müttefiklerimizden bir tanesi. Bunlar partinin yetkili kurullarında konuşulur değerlendirilir. Bugünkü ana gündem, 2019 seçimlerine giderken yeni hükümet sistemi ile ilgili mevcut sistemin uyumlu hale getirilmesi açısından yapılan bütün değerlendirmeler. Bugün de istişarelerimizi yaptıktan sonra çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.
'KABUL ETMİYORUZ'
Parti Sözcüsü Ünal, New York’ta görülen ve Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın sanık olduğu davada tanık olarak dinlenen Reza Zarrab'ın çarpıcı ifadelerine ilişkin;
17-25 Aralık'ta başaramadıkları bir süreci şu anda küresel ölçeğe taşımış durumdalar. Uluslararası hukuka uymayan, bırakın uluslararası hukuku doğal hukukta bile karşılığı olmayan bir süreç yaşanıyor. Yani hapiste kalmamak için Amerikan devletiyle anlaştım diyen bir kişinin ifadeleri üzerinden Türkiye'de eğer gündem belirlenecekse ve Amerikan yargısı üzerinden Türkiye'de bir hukuk işletilecekse biz böyle bir anlayışı kabul etmiyoruz, bu konuyu da konuşarak 17-25 Aralık'ı tekrardan Türkiye'nin ve dünyanın gündemine sunmak isteyenlerin de ekmeğine yağ sürmek istemiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
'BELGELER BİZİM NEZDİMİZDE SAHTE'
Ünal, soru üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan'ın yaptığı açıklamalara ilişkin olarak da Türkiye'nin şu anda uyum yasalarından sınır güvenliğine, terörle mücadeleden ekonomik istikrarın mali disiplinin sürdürülebilirliğine kadar çok önemli bir gündeminin olduğunu söyledi. Buna karşın CHP'nin hem siyasetin hem Türkiye'nin gündemini meşgul edecek, "rehin alacak" tarzda birtakım girişimleri olduğunu kaydeden Ünal, şöyle konuştu:
"Yani bugün yapılan Sözcünün yaptığı açıklamalar adeta sapla samanı karıştırır mahiyette. Şimdi siz ortaya bir iddia atıyorsunuz. İddianızda açıkça bir şekilde diyorsunuz ki Cumhurbaşkanının ve Cumhurbaşkanının yakınlarında yurt dışına offshore hesaplarına para gönderdiği, işte offshore cennetine para gönderdiği dolayısıyla vergiyi kaçırdığı, vergiden kaçmak için böyle bir işlem içerisine girdiği gibi tuhaf bir iddia ortaya atıyorsunuz. Bu iddianızı ispat etmeniz isteniyor. Bu iddianızı ispat için sunduğunuz belgeler bunu ispat eder nitelikte belgeler değil. Kaldı ki bu belgelerin de niteliğini bilmiyoruz. Bir şeyin orijinalini görmediğiniz sürece o belge sahte hükmündedir. Ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafların mahkemeye başvurmasından dolayı Anayasa 39'da ispat hakkı gereği bu belgeleri talep etmiştir. Dolayısıyla bu belgelerin niteliği, içeriği bizim tarafımızdan bilinmediği sürece ve iddianın ispatını da içermediği sürece bizim nezdimizde sahte hükmünde olduğunu ifade ettik. Bunun nasıl olduğuna kim karar verecek? Bunun ne olduğuna kim karar verecek? Bundan sonra mesele yargının meselesidir. Dolayısıyla Türkiye'nin gündemini elimizde kalem yok ama size makas verelim mahiyetinde meseleye affedersiniz takla attırarak, konuyu başka yerlere saptırmanın, yeni gündemler oluşturmanın hele hele Türkiye'ye dönük siyasi ve ekonomik kıskaç oluşturulmaya çalışılırken içeride de siyaseti ve Türkiye'nin gündemini rehin almaya çalışmanın dışında bu bir şey değildir."
"FOTOKOPİ ÜZERİNDEN TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ Mİ KONUŞACAĞIZ?"
Ünal, bir gazetecinin dekontların bugün Ankara'daki gazetecilere dağıtıldığını, Pazartesi günü de savcılığa verileceğinin söylendiğini ifade etmesi üzerine ise, şöyle konuştu: "Dağıtılan bu dekontlar, anladığım kadarıyla fotokopileri dağıtılmış. Şimdi ne yapacağız? Fotokopi üzerinden Türkiye'nin gündemini mi konuşacağız? Bunlar orijinallerini mahkemeye, yargıya teslim etsinler ve ondan sonra da yargı bu konuda, belge dedikleri şeyin içeriği nedir, ayrıca kendilerinin iddialarını ispata yönelik midir bunlarla ilgili bundan sonraki süreçte yargı karar verecek. Yani itham altında bıraktıkları, iftira ettikleri kişiler zaten yargıya başvurmuş durumdalar. Aynı zamanda Sayın Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız da bu konuda hem daha önce tazminat davası şimdi yeniden bir dava daha açıyor. Aynı şekilde sözünü ettikleri şirketin yetkilileri de açıklama yaparak, bir karşı dava açtılar. Bundan sonra artık bu mesele Türkiye'nin gündeminde ya da TBMM'nin değil, bundan sonra mahkemede bunlar görüşülecek, konuşulacaktır. Dolayısıyla artık Türkiye'nin gündemini, siyasetin gündemini meşgul etmekten ve rehin almaktan Cumhuriyet Halk Partisi vazgeçmelidir."
Ünal, davanın açılıp açılmadığı sorusuna da "Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın avukatı dün dava açacağını açıkladı fakat şu an itibarıyla dava açılmış mıdır teknik olarak ne durumdadır bu konuda bilgim yok" diye yanıt verdi.
Belediye başkanlarından sonra bazı il başkanlarının da görevden alınacağına ilişkin bir soruyu da Ünal, "İl başkanlarımızla ilgili zaten değerlendirme süreci devam ediyor. Yani Teşkilat İşleri Başkanlığımız, yaklaşık 6 aydan bu yana il başkanlarımızla ilgili değerlendirmelerini sürdürüyor. Şu ana kadar görev değişikliği gerçekleşen birçok il başkanımız oldu. Bunlar karşılıklı olarak partinin yetkili kurullarında istişare edilerek verilen kararlar ve devam eden süreçler" diye yanıtladı.
