Roboskî İçin Adalet Girişimi: Barış için yüzleşme şart

ANKARA - Roboskî Katliamı faillerinin yargı karşısına çıkarılmadığına işaret eden Roboskî İçin Adalet Girişimi kurucusu Tanju Gündüzalp, "Barış için adalet, adalet için hakikat ve yüzleşme, yüzleşme için cesaret gerekir” dedi.

 
Şirnex'in Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî köyünde 28 Aralık 2011'de aralarında çocukların da bulunduğu 34 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın aydınlatılması ve sorumluların yargılanması için kurulan Roboskî İçin Adalet Girişimi, her ay düzenlediği anma etkinliğini 166'ncı ayında da sürdürdü. Ankara’nın Sakarya Caddesi'nde gerçekleştirilen anmada "Katiller bulunsun, Roboskî bir daha asla" pankartı açılırken, "Roboskî için adalet, herkes için adalet" sloganı atıldı. 
 
Açıklamada konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube yöneticisi ve Roboskî İçin Adalet Girişimi kurucusu Tanju Gündüzalp, katliamın üzerinden 722 hafta geçmesine rağmen halen adaletin sağlanmadığını belirtti.
 
‘DOSYA ÇÜRÜMEYE BIRAKILDI’
 
Aradan geçen zamana rağmen Roboskî’de yaşanan katliamın faillerinin hala yargı önüne çıkarılmadığını belirten Gündüzalp, “Dosya kapatılmadı ama adaletin koridorlarında çürümeye terk edildi. Bu durum, yalnızca Roboski’nin değil, bütün bir toplumun adalet duygusunun hedef alındığını göstermektedir. Cezasızlık, sadece geçmişin değil, geleceğin de suç ortağıdır. Bu ülkenin yurttaşlarına karşı işlenen suçların üstü örtülürken, otoriter devlet aklı halkıyla savaşmayı bir yönetim biçimine dönüştürmüştür. Roboski, bu aklın en çıplak hâliyle görünür olduğu bir simgedir. Bugün cezasızlık politikaları, kayyımların atanmasında, muhalefetin susturulmasında, gazetecilerin ve insan hakları savunucularının yargılanmasında; yani halkın iradesinin sistematik biçimde gasp edilmesinde yaşamaktadır” diye belirtti. 
 
‘UNUTMAK YENİ KATLİAMLARA ZEMİN HAZIRLAR’
 
Roboskî davasının sürüncemede bırakılması ile yargının bağımsızlığını yitirdiği söyleyen Gündüzalp, “Yaşananlar adaletin iktidarın gölgesine sığındığı bir düzenin utancıdır. Adaletin olduğu, cezasızlığın olmadığı yerde insan hakları ve barış vardır. Uluslararası hukuk açıkça söyler; ‘İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz.’ Ancak iktidar, Roboski ve benzeri davalarda zaman aşımı duvarını sığınak hâline getirmeye çalışmaktadır. Biz diyoruz ki; Hakikat yarının pazarlığı değil, bugünün borcudur. Roboski, Suruç, Ankara Garı gibi katliamlar aynı zihniyetin ürünüdür. Aynı cezasızlık, aynı inkâr, aynı sessizlik. Yineliyoruz: Unutmak, yeni katliamlara zemin hazırlar” diye konuştu. 
 
‘BARIŞ İÇİN SİLAHLARIN SUSMASI YETMEZ’
 
Roboskî Aileleri, Cumartesi Anneleri, Suruç Aileleri ve 10 Ekim Barış Derneği’nin yürüttüğü hafıza ve adalet mücadelesine işaret eden Gündüzalp, “Mücadeleler bize gösteriyor ki; hakikat bastırılamaz, adalet ertelenemez. Katliamların unutturulmaya çalışılması, toplumun barış ve adalet arzusunun yok edilmesi için üretilmiş bir politikadır. Adalet Olmadan Barış Olmaz. Barış sadece silahların susması değildir. Barış; mağdurların haklarının tanındığı, faillerin yargılandığı, toplumsal onarımın sağlandığı bir düzendir. Adaletin olmadığı yerde ne insan haklarından, ne eşit yurttaşlıktan, ne de demokratik bir cumhuriyetten söz edilebilir. Eşit yurttaşlık, ancak adaletle mümkündür. Demokratik bir cumhuriyet; halkının eşitliğini-iradesini, farklı kimliklerin ve inançların güvenliğini garanti altına almakla yükümlü, barışı adaletle inşa eden bir toplumsal sözleşmedir” diye kaydetti.
 
‘UNUTMAYACAĞIZ’
 
“Hakikat, korkunun ve inkârın ötesinde cesaretle konuşulmalıdır” diyen Gündüzalp devamla şunları söyledi, “İtiraf yetmez, yüzleşme şarttır. Barış için adalet, adalet için hakikat ve yüzleşme, yüzleşme için cesaret gerekir. Bu ülkenin halkları, adalet ve barış içinde bir gelecek istiyor. Bir kez daha yineliyoruz: Roboski için adalet! Savaşa, baskıya, cezasızlığa son! Barış için hakikat! Tutsaklara  özgürlük, halklara barış! Hepimiz için özgürlük! Roboski; devlet dersinde bir katliam, devletin ve iktidarın sınavı, bu toprakların utancı, kanayan yarası ve adalet arayışıdır. Biz, adalet arayışının, birarada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız. Devlet ve iktidar şiddetine karşı, tüm katliamlar için adaleti sağlayacağımız güne kadar, ‘İnsan olarak ne yapabilirim?’ sorusunu soran herkesle her ayın 28. günü Roboski katliamını hatırlatmaya, yönetenler hakikatle yüzleşinceye kadar açıklamalarımıza devam edeceğiz. Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.”